Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

" Dava, dükkan satım sözleşmesine (yüklenicinin temlikine) dayalı davacılar adına tapuda tescili yapılan taşınmazdaki ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkindir...Somut olayda; dava konusu bağımsız bölüm tapuda "asma katlı dükkan" niteliğindedir. Taraflar arasındaki sözleşme ise ''Dükkan Satım Sözleşmesi''dir. Davacılar adına tescilli bağımsız bölümün niteliği 6502 Sayılı kanunun 3/h maddesinde belirtilen mallar arasında sayılmamaktadır. Dava konusu taşınmaz dükkân niteliğinde olduğundan Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda tanımları yapılan satıcı ve tüketici arasındaki mal ve hizmet satışına ilişkin düzenlemeye uymadığı anlaşılmaktadır. Davacılar adına tescilli bağımsız bölümün niteliği dükkan olup 6502 Sayılı kanunun 73.maddesi uyarınca uyuşmazlık tüketici mahkemesinin görev alanına girmediğinden tüketici mahkemesince çözülemez....

    Şubesi'ne faks çekmek sureti ile hesaba yatırılan bedelden kredinin kapatılmasını talep ettiğini, bununla birlikte talimat evrakın üstüne taraflar arasında geçen sözlü konuşmaya binaen "kapanan kredi ile buna istinaden alınan ipoteğin fekkini istiyorum" şeklinde şerh düşüldüğünü, davalı bankaca müvekkilinin ihtirazı kayıt düşmek sureti ile göndermiş olduğu bedel hiçbir şerh düşülmeksizin tahsil edildiğini fakat ipoteklerin kaldırılmadığını, müvekkili tarafından düşülen şerhin, mevcut ipoteklerin müvekkili tarafından ödemesi yapılan ve kapanan krediye ilişkin olduğunu açık bir şekilde ortaya koyduğunu, davalı bankaca da bu doğrultuda yatırılan bedel herhangi bir ihtirazı kayıt konulmasızın tahsil edildiğini, bankaca ipotek fekki adı altında yapılan ödemenin şerh konulmaksızın teslim alınması bu hususun zımmı olarak kabul edildiğini gösterdiğini, hal böyle olunca sonrasında ilgili ipotekler adı altında müvekkilinden herhangi bir talepte bulunulmasının hukuka uygun düşmeyeceğini Yargıtay...

      Taraflar arasındaki menfi tespit ve ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av.... ile davalılar vek. Av.... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili taşınmazları üzerine konulan ipoteklerin haklı bir nedene dayanmadığını ve iradesinin fesada uğratılarak tesis edildiğini, geçersiz olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin ... 4....

        GÖREVLİ MAHKEMENİN TESPİTİ VE SONUÇ: Dava, davalı banka tarafından kullandırılan kredilere istinaden davacıların davalı bankaya borçlu olmadıklarının tespiti ile davacıların maliki bulunduğu taşınmazlar üzerine konulan ipoteklerin fekki ve kötü niyet tazminatı istemine ilişkindir....

          Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....

          Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkillerinin kök murisi ...ın tasarruf ehliyetinin bulunmadığını belirterek dava konusu taşınmazlardaki 13/16 oranındaki ipoteklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıların murisinin ipotek verme esnasında tasarruf ehliyeti olmadığı yönündeki iddialarının doğru olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir....

            - K A R A R - Davacı vekili, davalı hakkında dava dışı bir banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, söz konusu ipoteğin fekki için müvekkilinin davalıya 285.970,00 TL borç verdiğini ve davalının banka hesabına havale yapmak suretiyle ödeme yaptığını, davalının ödünç olarak almış olduğu parayı iade etmemesi nedeniyle başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, üzerine ipotek konan söz konusu taşınmazların sahibi ile davacının taşınmazlar üzerine villa inşaatı yapmak üzere anlaştıklarını, davacının müvekkilinden 285.970,00 TL karşılığında ipoteğin fekkini talep ettiğini, anlaşma gereğince davacının söz konusu tutarı yatırdığını ve ipoteklerin kaldırıldığını, yatırılan bu bedelin borç olarak verilmesinin söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

              yolsuz olduğunun ortaya çıkacağını ve ipoteklerin fekkinin gerekeceğini beyanla, dava konusu taşınmaz ve bağımsız bölümler üzerindeki ipoteklerin kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....

              Mahkemece, bilirkişinin hukuki değerlendirme içeren raporuna atıfla bu bilirkişi raporundaki görüşler irdelenmeden ve davada hukuki değerlendirmenin hakime ait olduğu ilkesine göre gerekli gerekçe oluşturulmadan davacının temliklerin iptali davasının kabulüne ve dava konusu taşınmazlar üzerinde davalı ... lehine tesis edilen ipotek bulunmadığı anlaşıldığı için davacının ipoteklerin iptaline yönelik talebinin konusuz kalması sebebi ile bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davacıların iddiası değerlendirildiğinde, davacı şirket yönünden herhangi bir talep olmadığına göre iş bu davada davacı ... ... Pet.Ür.Ltd.Şti’nin aktif husumet ehliyeti bulunmadığı dikkate alınarak davanın bu davacı yönünden reddi gerekirken davacı şirket için yazılı şekilde hüküm kuruması doğru olmamış hükmün bu yönden bozmayı gerektirmiştir....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satış vaadi sözleşmesine göre davacı adına tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan haciz ve ipoteklerin fekki ve terditli olarak da sözleşmeden dönerek taşınmazın rayiç bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut bilgilerden dava konusu taşınmazın davacı adına tapuda kayıtlı olduğu, taşınmazın tapu kaydında davalı bankalar lehine ipotek şerhleri bulunduğu sabittir. 6502 sayılı kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluk düzenlenmiştir....

                UYAP Entegrasyonu