DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına kayıtlı taşınmazlardaki hukuki ayıp niteliğindeki ipotek ve takyidatların fekki istemine ilişkindir. Davalı T8 A.Ş. vekili İDM'nin 20/09/2021 tarihli tedbire itirazının reddine ilişkin ara kararını süresinde istinaf etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir....
Eldeki davada da aynen bu şekilde tüketici davayı sözleşmenin tarafı olan satıcıya da yöneltmiş, satın aldığı ve tapuda adına tescil edilen konut niteliğindeki taşınmazların tapu kaydındaki sınırlandırmalar (ipotek-haciz) nedeni ile hukuki ayıplı bulunduğunu ileri sürerek bu hukuki ayıbın giderilmesini istemiştir. Bu hukuki ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir....
Esas sayılı takip dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe girişildiğini, taşınmazlar üzerinde üst sınır ipoteği kurulduğunu, sadece ipotek kurulmuş olması alacağın muaccel olduğu anlamına gelmeyeceğini, davalı tarafın alacağın varlığını ve muaccel hale geldiğini ıspat etmesi gerektiğini, davalı tarafın takibe ve ipoteklerin kurulmasına esas gösterdiği kredi sözleşmesinin müvekkili ile bir alakasının olmadığını, şirket yekilisinin ... olduğunu ve Genel Kredi Sözleşmesindeki imzaların şirket yetkilisine ait olmadığını, Müvekkili tarafından davalı banka lehineipotekler tesis edildiğini, kurulan ipoteklerin üst sınır ipoteği olduğunu, borcun henüz doğmamış olması nedeniyle, davalı bankaya borçlu olmadıklarının tespitine ve ipoteklerin fekki ile % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....
Davacının terditli diğer talepleri yönünden, davalı Eval şirketinin ifasında hukuki ayıp bulunduğundan, ipoteğin kaldırılmaması nedeni ile oluşacak hukuki durumdaki tüm sorumluluğu sözleşme kapsamında açıkça kabul ettiğinden, sözleşme uyarınca belirlenen ifanın aynı şekilde yerine getirilememesi nedeni ile davacının mal varlığında meydana gelen azalmaya karşılık gelen ve bilirkişi raporu ile tespit edilen 900.000TL taşınmaz rayiç bedelini davalılardan Eval Şirketinden talep etmekte haklı olduğu, diğer davalı temlik alan Hayatpark Şirketinin taşınmaz üzerinde diğer davalının ayıplı ifa ediminden kaynaklanan hukuki ayıp nedeniyle taşınmaz bedeli üzerinden tazminat sorumluluklarının bulunmadığı, davacının rayiç bedelin tazmini karşılığında tapunun iptali istemi hakkında kayıt malikine karşı ek bir dava açılmak suretiyle veya davadaki taraflar ile irtibatlı önceki kayıt malikinin tapu iptal istemli açacağı bir davada bu yargılama sonucunda çözüme kavuşturulan uyuşmazlık ileri sürülmek suretiyle...
Bu durumda davalı yüklenicinin hukuki ayıpsız bağımsız bölüm devri yükümlülüğünü yerine getirdiğinden bahsedilemeyeceğinden İDM'nin değerlendirmesi ve kabulü usul ve yasaya aykırı olup doğru görülmemiştir. Taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğindeki ipotekler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin terkinine yönelik açılan davada taşınmazın davacı adına tapuya tescil edilmiş olması davacının tüketici sıfatını kaldırmayacağı gibi yükleniciye karşı davanın yöneltilmiş olması nedeni ile tüketici işleminin sona erdiği sonucuna varılamaz. Davacı tüketici olup davalı yüklenici ile arasındaki ilişki tüketici işlemi olmakla davaya tüketici mahkemesinde bakılması gerekir. İDM'nin görevli olduğu anlaşılmakla tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm deliller toplanarak davanın esasıyla ilgili hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin kaldırılması (fekki) KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK'nun 194. maddesi gereğince aile konutu olduğu iddiası ile 871 parsel ötesinde tesis edilen ipoteklerin kaldırılması isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 10.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
- KARAR - Davacı vekili, davalı bankadan 2009 yılında kullandığı kredilerin teminatı olarak davacının maliki olduğu 2 adet gayrimenkulu ipotek verdiğini, 2014 temmuz ayında kredilerin ödendiğini, ipoteklerin fek edilmesi istendiği halde davalı tarafından 2002-2009 yılları arasında kullanılan çeklerin iade edilmediğini ve bedelinin ödenmesi halinde fek edilebileceğinin bildirildiğini, çeklerin durumu hakkında araştırma yapmadan bedelinin istenmesi ve ipoteklerin fek edilmemesinin haksız olduğunu belirterek taşınmazlar üzerindeki ipoteklerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.04.2015 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin 1117 ada 2 sayılı parselde kayıtlı taşınmazının üzerine davalı lehine 6.323,00TL ve 1177 ada 3 sayılı parselde kayıtlı taşınmazının üzerine yine davalı lehine 8.220,00TL ipotek tesis ettiğini, her iki parsel için güncellenerek toplam 101.801,00TL haline gelen ipotek bedelinin ödendiğini, fakat davalı lehine tesis edilen ipoteklerin kaldırılmadığını, her iki taşınmaz için tesis edilen ipoteklerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : KARAR NO : HAKİM KATİP DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLLERİ : DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili 06/10/2020 tarihli dilekçesiyle;müvekkili şirketin, davalı şirketin 20 yıla yakın ... /... ana bayiliğini yaptığını, taraflar arasındaki bayilik ilişkisinin, uzun yıllardır devam etmesine rağmen yakın tarihlerde sona erdiğini, ihtarnameyle ipoteğin kaldırılmasını talep ettiklerini, ticari ilişki nedeniyle davalı lehine 2 adet ipotek verildiğini, ipoteklerin borç ipoteği olduğu ve davalı tarafa herhangi bir borçları olmadığından ipoteklerin dayanaksız kaldığı ve kaldırılması gerektiğini, arabuluculuk görüşmesi yapılmasına rağmen konusuz kaldığını, ipoteklerin her an icraya koyulma ve taşınmazların satılma...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava konut satım sözleşmesinden kaynaklanan hukuki ayıp niteliğindeki ipotek ve takyidatların fekki istemine ilişkindir. Davalı Albaraka T.A.Ş vekili İDM'nin 21/01/2022 tarihli davalı Albaraka vekilinin tedbire itirazının reddine ilişkin ara kararını süresinde istinaf etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir....