Hukuk Dairesince "İstinafa konu ihtiyati tedbir talebi; taşınmaz satış vaadi sözleşmesine konu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile adına tescili ve konut kredisi uyarınca bağımsız bölüme konulan ipoteğin fekki istemine ilişkin davadan kaynaklanmakta olup, uyuşmazlığa konu satışın ticari olmaması ve ipoteğin fekki isteminin davacının kullandığı konut kredisinden kaynaklanmasına göre" gerekçesiyle dosyayı Dairemize göndermiştir. Her ne kadar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesince aidiyet kararı verilerek dosya Dairemize gönderilmiş ise de; Dava, ipoteklerin fekki ve tapu iptal ve tescil talebine ilişkin olup, Hakimler ve Savcılar Kurulunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri İş Bölümü ile ilgili 01.09.2021 tarihinden itibaren geçerli İş Bölümü Kararı uyarınca, 18.Hukuk Dairesinin görevine giren dava ve uyuşmazlıkların 6502 s....
Davalı Garanti-Koza T5 A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın haciz ve ipoteklerin fekki hususunda her ne kadar taraflarına dava açmışsa da taşınmaz üzerindeki haciz ve ipotekleri kaldırması için dava edilmesi gereken tarafın müvekkili Şirket olmadığını, davacının ipoteklerin fekki hususundaki talebi açısından müvekkili Şirket sorumlu tutulamayacağından ve bu dava konusu açısından davada hasım gösterilemeyeceğinden husumet açısından işbu davaya itiraz ettiklerini, ilgili bankaların taahhütlerini yerine getirmemesi nedeniyle müvekkili Şirket'in ticari hayatı sekteye uğradığını, bu süreçte müvekkili Şirket'in içinde bulunduğu zor durumdan dolayı adına kayıtlı taşınmazların hepsine haciz uygulandığını, tüm bu hacizler taşkın olduğunu, haciz alacaklıları tarafından derhal kaldırılması gerektiğini, usule ilişkin ileri sürmüş oldukları itirazları saklı kalmak kaydıyla; ipoteklerin fekki davasının taraflarına karşı açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, müvekkili Şirketin tapunun...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı hukuki ayıp niteliğindeki ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut bilgilerden dava konusu taşınmazın davacı adına tapuda kayıtlı olduğu, taşınmazın tapu kaydında davalılar lehine ipotek ve hacizlerin bulunduğu sabittir. 6502 sayılı kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluk düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Eldeki davada da aynen bu şekilde tüketici davayı sözleşmenin tarafı olan satıcıya da yöneltmiş ve aldığı konutun tapu kaydındaki sınırlandırmalar nedeni ile ayıplı bulunduğunu ifade ederek bu ayıbın giderilmesini istemiştir. Bu ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir....
'ye de yöneltmiş, satın aldığı ve adına tapuda tescil edilen meskenin tapu kaydındaki ipotek ve hacizler nedeni ile hukuki ayıplı bulunduğunu iddia ederek tapu kaydındaki takyidatların kaldırılmasını yani bu hukuki ayıbın giderilmesini, olmadığı taktirde hukuki ayıp sebebiyle oluşan değer kaybının tahsilini olmadığı taktirde alacak isteminde bulunmuştur. İddia olunan bu hukuki ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava davalı ipotek alacaklısı Türkiye İş Bankası A.Ş. 'ye de yöneltilmiştir. Tüketicinin aldığı mal ya da hizmetten faydalanma olanağını azaltan ya da tamamen ortadan kaldıran hukuki yasaklama ya da sınırlamaların varlığı halinde hukuki ayıp söz konusu olur....
Bu ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir. Tüketicinin aldığı mal ya da hizmetten faydalanma olanağını azaltan ya da tamamen ortadan kaldıran hukuki yasaklama ya da sınırlamaların varlığı halinde hukuki ayıp söz konusu olur. Özetle bu dava; tüketicinin yaptığı sözleşme ile aldığı maldaki hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkin olup tüketici kanunu hükümleri uygulanacaktır. Zira; 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar" hükmüne yer verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenici temlikine dayalı davacı tarafça satın alınan ve adına tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteğin fekki istemine ilişkindir. 6502 Sayılı Kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin seçimlik hakları ve ayıplı maldan sorumluluk düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Eldeki davada da aynen bu şekilde davacı tüketici davayı sözleşmenin tarafı olan davalı satıcı-yüklenici Emay İnşaat...AŞ. 'ye de yöneltmiş, satın aldığı ve adına tapuda tescil edilen meskenin tapu kaydındaki ipotek ve hacizler nedeni ile hukuki ayıplı bulunduğunu iddia ederek tapu kaydındaki takyidatların kaldırılmasını yani bu hukuki ayıbın giderilmesi isteminde bulunmuştur....
A.Ş. ve ak T3 olduğunu, davacının ipoteklerin fekki hususundaki talebi açısından müvekkili Şirketin sorumlu tutulamayacağından ve bu dava konusu açısından davada hasım gösterilemeyeceğinden husumet açısından işbu davaya itiraz ettiklerini, ipoteklerin fekki davasının taraflarına karşı açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, müvekkili Şirketin tapuların devrini gerçekleştirmek amacıyla gerekli prosedürü işleterek taşınmazların tapularını devrettiğini, tapuların ipoteksiz devri hususunda müvekkili Şirket'in elinde herhangi bir imkan bulunmadığını, ilgili bankaların taahhütlerini yerine getirmemesi nedeniyle müvekkili Şirket'in ticari hayatı sekteye uğradığını, bu süreçte müvekkili Şirket'in içinde bulunduğu zor durumdan dolayı adına kayıtlı taşınmazların hepsine haciz uygulandığını, tüm bu hacizlerin taşkın olduğunu haciz alacaklıları tarafından derhal kaldırılması gerektiğini, müvekkili Şirketin davacı tarafın haklarını gözeterek ve menfaatini koruyarak gerekli tüm işlemleri gerçekleştirdiğini...
Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı banka vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davacının taşınmazları üzerine konulan ipoteklerin kaldırılması ve ipotek bedellerinin tayin edilecek bir yere tevdiine karar verilmesi talebidir. Davalı ... vekili, müvekkilinin davada taraf sıfatının olmadığını, husumetten red kararı verilmesi gerektiğini, müvekkilinin banka müşterisi olup, zaman zaman bankadan krediler aldığını, bu ipoteklerin kredilerin güvencesi olduğunu, kredilerin faiz ve fer’ilerinin de bulunduğunu, teminatların çizilebilmesi için tüm kredi borçlarının ödenmesinin şart olduğunu belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, dava dışı bir şirketin davalı bankadan kullanacağı kredilerin teminatını oluşturmak üzere müvekkili adına kayıtlı iki adet taşınmazın davalı banka lehine ipotek edildiğini, şirketin borcunu ödediğini, ancak davalı bankanın müvekkilinin ipoteklerin fekki yönündeki talebini reddettiğini belirterek 8773 yevmiye numaralı 400.000,00 TL bedelli ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, görev itirazında bulunduklarını, zira bu davaya bakmakla görevli mahkemelerin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, ayrıca davacı iddialarının haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, konut satım sözleşmesinden kaynaklanan ve davacı adına tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin, hacizlerin ve takyidatların terkini istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....