WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve tanık ve yerel bilirkişi beyanlarına göre 105 ada 484 ve 587 sayılı parseller üzerinde davacı ...’in zilyetliğinin bulunmadığı, 485 sayılı parselin ise 1982 yılında davacı ...’in babası tarafından satılıp zilyetliğinin devredildiği, bu parselde de zilyetliğinin bulunmadığı anlaşıldığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda ... onama harcının temyiz edene yükletilmesine 29/11/2012 gününde oy birliği ile karar verildi....

    Hal böyle olunca, davaya zilyetliğin şerhine yönelik olarak devam edilemez ise de, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur. Bu nedenle, yargılama sırasında dava tarihinden önce taşınmaz malikinin değişerek davalı 'un tapu kayıt maliki olduğunun anlaşılması karşısında dava, kullanım kadastrosu sonucu oluşan tespit ve tescile itiraz davası olmaktan çıkmış, zilyetliğin tespiti davasına dönüşmüştür. Dosya içeriğine göre, çekişmeli taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin muris Mehmet Karakoç ile başladığı, davalıların zilyetliğinin de muristen gelen miras hakkına dayalı olarak yani mirasçı sıfatıyla sürdürüldüğü anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz zilyetliğinin tespiti KARAR Uyuşmazlık konusu taşınmaz 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman dışına çıkarılan yerlerden olup beyanlar hanesindeki şerhin iptali isteminde bulunulduğuna göre hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (20.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 29.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        e satıldığı senet tanıkları ve dosya kapsamından anlaşılmakta ise de; satılan bölümün zilyetliğinin devredildiğine ilişkin bir bilgi bulunmadığı gibi, senette geçen satış tarihinden itibaren, 1985 tarihindeki ölümüne kadar taşınmazın tamamının muris ... tarafından kullanıldığı, taşınmazın bir bölümünü çocukları ... ve ... ile birlikte ağaçlandırdığı anlaşılmaktadır. Tapusuz taşınmazların devri menkul mal hükümlerine tabi olup, zilyetliğin devri zorunludur. Somut olayda, murisin sağlığında zilyetliğin devredilmediğine ve davacı ...'in taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin, muris ...'in ölümünden sonra başlamış olmasına göre, bu tarihten sonra sürdürülen zilyedliğin tereke adına olduğu kuşkusuzdur. Başka bir deyişle, davacı ...'in taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin, taraflar arasındaki mirasçılık ilişkisi devam ettiği sürece tereke adına olduğunun kabulü gerekecektir....

          hayvan otlatmak suretiyle zilyetliğinin bulunduğu anlaşılmaktadır....

            Davalı Hazine yanında fer'i müdahale talebinde bulunan ... vekili dilekçesi ile dava konusu taşınmazın müvekkili ... tarafından 1572 parsel sayılı taşınmaz ile birlikte 1998 yılında satın alınıp ve zilyetliğinin müvekkiline devredildiğini, dava konusu taşınmazın mahkeme kararı ile ... adına tescilinin gerçekleştiğini, dava konusu parsel ile 1572 sayılı parsele bitişik parsellerde müvekkilinin yönetim kurulu üyesi olduğu, ..... tarafından bir proje ile inşa işleminin yapıldığını, kesinleşmiş yargı kararı ile Hazineye tesciline karar verilen dava konusu taşınmaz ile 1572 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak mezkur taşınmazların müvekkili tarafından 19/02/2009 tarihinden itibaren haksız şekilde işgal edildiğinden bahisle müvekkili adına ecrimisil tahakkuk ettirildiğini, dava konusu taşınmaz ile 1572 parsel sayılı taşınmazın müvekkil ile anılan şirket adına satın alınması için İstanbul Defterdarlığına birçok kez başvuruda bulunduklarını ve başvurular sebebiyle idare tarafından ihale süreci...

              Hal böyle olunca, Mahkemece yeniden keşif günü belirlenerek masrafı davalı tarafça karşılandığında taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, davetiye ve diğer giderleri yatırılarak katılımlarının sağlanması halinde tanıklar taşınmaz başında dinlenerek davacıyla davalının zilyetliğinin başlangıcı, süresi ve zilyetliğinin sürdürülüş şekli, her iki tarafın taşınmazları arasındaki ortak sınırın neresi olduğu, davacı taraf senet deliline dayanmaktan vazgeçtiğini ileri sürdüğüne göre taşınmazdaki zilyetliğinin neye dayalı olduğu, kadastro tespit tarihine kadar en az 20 yıl süreyle zilyet olup olmadığı hususları sorulup saptanmalı, ondan sonra ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 26.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                Dava konusu taşınmaz hakkında kadastro tespiti 02.8.2010 tarihinde yapılmıştır. Davacı her ne kadar, dava dilekçesinde zilyetliğinin tespitten önce 1991 yılında başladığını iddia etmiş ise de davacının çekişmeli taşınmazdaki zilyetliğinin 13.12.2010 tarihinden yani kadastro tespit gününden sonra başladığı dava dilekçesine ekli olarak sunduğu vergi kaydı ve 13.12.2010 tarihli adi senet örneği ile keşif tutanağındaki davacı tanıklarının beyanlarından anlaşılmaktadır. Bu husus mahkemenin de kabulündedir. Kullanım kadastrosuna karşı açılacak zilyetlik şerhine ilişkin davalarda taşınmaz üzerindeki zilyetliğin tespit gününden öncesine dayanması zorunludur. Kadastro tespit tarihinden sonraki el değiştirmeler yönünden ancak idareye başvurularak güncelleme yapılması talep edilebilir....

                  e verdiği yolunda beyanda bulunmuş iseler de taşınmazın zilyetliğinin devredildiğine ilişkin bir bilgi bulunmadığı gibi, taşınmazın muris ... tarafından ölümüne kadar kullanıldığı, murisin ölümünden sonra davalı ... tarafından kullanılmaya başlandığı sabittir. Tapusuz taşınmazların devri menkul mal hükümlerine tabi olup, zilyetliğin devri zorunludur. Somut olayda, murisin sağlığında zilyetlik devredilmediğine ve davalı ...'in taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin, muris ...'in ölümünden sonra başlamış olmasına göre, bu tarihten sonra sürdürülen zilyedliğin tereke adına olduğu kuşkusuzdur. Başka bir deyişle, davalı ...'in taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin, taraflar arasındaki mirasçılık ilişkisi devam ettiği sürece tereke adına olduğunun kabulü gerekecektir. Diğer taraftan kadastro tespitinden sonra davalı ...'in çekişmeli taşınmazı kayden oğlu ...'a sattığı, kayıt maliki ..'ın diğer davalı ...'...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz zilyetliğinin tespiti ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki taşınmazın zilyetliğinin tespiti davasının reddine dair Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 18.09.2013 gün ve 576/447 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

                      UYAP Entegrasyonu