Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili 27.01.2014 tarihli dava dilekçesi ile davacıların tapuda .... mevkii 1571 parsel sayısı ile kayıtlı bulunan 4550 m² yüzölçümüne sahip taşınmazın zilyedi olduğunu, söz konusu taşınmazın Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan ve çıkarılacak yer niteliğinde bir taşınmaz olmasına rağmen, taşınmazın 6292 sayılı Kanun kapsamında zilyetliğe dayalı doğrudan satışı amacıyla müvekkilleri tarafından başvuru yapıldığını anılan başvuru..... tarafında kurum kayıtlarında davaya konu taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılan ve çıkarılacak yer niteliğinde olduğuna dair herhangi bir kayıt bulunmadığından bahisle reddedildiğini, iş bu taşınmaz üzerinde taraflarına 2/B hakkının tanınması ve tespiti ile taşınmazın 6831 sayılı Kanun kapsamında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan ve çıkarılacak yerlerden olan gayrimenkulün mevcut durumunun Hazine tarafından değiştirilecek olma ve 3. kişilere devredilme ihtimalinin olduğunu bu nedenle taşınmaz üzerine tedbir konulması gerektiğini...

    Kargı Asliye Hukuk Mahkemesi'nce; Kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nun 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabilir ancak, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK'nun 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler. Kişilerin, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki üstün zilyetlik iddiasına veya taraflar dışında başkası adına tapuda kayıtlı bir taşınmazdaki tapu kaydına ya da gayri menkul satış vaadi sözleşmesine dayanmayan, kişisel hakka dayalı üstün zilyetlik iddiası durumunda, davanın 4721 sayılı TMK'nun 974 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası olacağı kuşkusuzdur....

    un zilyetliğinin tespitine, bu zilyetliğin tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh edilmesine karar verilmesi üzerine hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK 33. m). Davacı vekili; tapuda davalı Hazine adına kayıtlı 744 parsel sayılı taşınmaz hakkında Karayolları Van Bölge Müdürlüğü tarafından kamulaştırma kararı alındığı, 2942 sayılı Kanunun 11. ve 12. maddeleri gereğince ödeme yapılabilmesi için taşınmaz üzerindeki muhdesatın davacıya ait olduğunun tespiti ve tapu kaydının beyanlar hanesine şerh verilmesi isteğinde bulunmuştur....

      Yargılamanın devamı sırasında taşınmazın 6292 sayılı Yasa gereği satış işlemi nedeniyle davalı ... adına tapu kaydı oluşturulmuş olup bu aşamada davaya tapu iptal ve tescil davası olarak devam edilemez ise de davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonradan ileri sürülebilecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur. O halde; mahkemece davaya zilyetliğin tespiti davası olarak devam edilmeli, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 17.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın zilyetliğin korunması niteliğinde olduğu ve davacının üstün zilyetliği bulunduğu ileri sürülerek davanın kabulü ile davacının zilyetliğinin korunmasına ve dava konusu taşınmazın davacıya teslimine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, tapuda kayıtlı bulunmayan dava konusu taşınmazın senetle satın alındığını ve 10 yıldır vekil edeni tarafından kullanıldığını açıklayarak istekte bulunmuş, mahkemece uyuşmazlık zilyetliğin korunması niteliğinde değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmiştir. (TMK.m 981 vd). Dava dilekçesindeki açıklamalar dikkate alındığında davacı tarafın mülkiyet hakkına dayanarak talepte bulunduğunun kabulü gerekir. TMK.nun 683. maddesinde, bir şeye malik olan kimsenin hukuk düzeninin sınırları içinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahip olduğu açıklanmıştır....

          Yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından davacı lehine kazanma koşullarının oluştuğu ileri sürülmüş ise de dosyadaki bilgi ve belgelere göre, dava konusu taşınmaz Yamula Baraj gölü altında kalmış olup 20.05.2009 keşif tarihi itibarı ile mahkemece üzerinde inceleme ve tespit yapılamamış sınırları belirlenememiştir. Her ne kadar davacı tarafından ...... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/1 D.İş sayılı dosyası ile su altında kalmadan önce delil tespiti yapılmış ise de 20.02.2004 tarihinde taşınmaz başında yapılan keşif sırasında dinlenen ... ........., tarafından taşınmaz üzerinde muhtelif yaş ve sayıda kavak ağacı bulunduğunu ve kumlu bir toprak yapısına sahip olduğu bildirilmiş, tarımsal niteliği konusunda bir açıklama yapılmamıştır....

            Gereği görüşüldü: Kadastro tespiti sırasında 136 ada 5 parsel, 1011,70 m2 yüzöçümündeki taşınmaz Hazine adına tespit edilmiş, davacı rızai taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak taşınmazın adına tespit ve tescil istemiyle dava açmış, mahkemece davanın reddine tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava ve temyize konu 136 ada 5 parsel sayılı taşınmaz üzerinde tespit gününde davacı ... yararına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi hükmünde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediği, taşınmaz üzerinde zemini ekonomik amacına uygun olarak kullanmak koşuluyla iktisap sağlayan süreye ulaşan zilyetliğinin bulunmadığı, mahkemece yapılan keşif, uygulama ve toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir. Bu nedenler ve hükümde gösterilen diğer gerekçelere göre davacı ...'...

              in parsel üzerinde zilyetliğinin bulunmadığı açıklanarak senetsizden Hazine adına; 242 ada 84 parsel ... taşınmaz, 28.08.1995 tarihli kadastro komisyonu kararıyla, işgalci olarak Muhtar oğlu ... işgalinde olduğu şerh düşülerek ve edinme sebebi bölümünde davacı ...'e ait 1971 tarih 1878 tahrir nolu vergi kaydının kapsamında kaldığı ancak ...'in parsel üzerinde zilyetliğinin bulunmadığı açıklanarak senetsizden Hazine adına; 242 ada 85 parsel ... taşınmaz, 28.08.1995 tarihli kadastro komisyon kararıyla, işgalci olarak ... oğlu ... ... ...'ın işgalinde olduğu şerh düşülerek ve edinme sebebi bölümünde davacı ...'e ait 1971 tarih 1878 tahrir nolu vergi kaydının kapsamında kaldığı ancak ...'in parsel üzerinde zilyetliğinin bulunmadığı açıklanarak senetsizden Hazine adına; 242 ada 82 parsel ... taşınmaz, 28.08.1995 tarihli kadastro komisyonu kararıyla, işgalci olarak ... oğlu ...'ın işgalinde olduğu şerh düşülerek ve edinme sebebi bölümünde davacı ...'...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğinin korunması ... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki zilyetliğin korunması davasının reddine dair Erdemli Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 25.06.2010 gün ve 625/520 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi bir kısım davalılar ... ve müşterekleri vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,25 TL’ nin temyiz edenlerden alınmasına 23.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ile ...ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Yeşilhisar Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 22.07.2009 gün ve 3/121 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili müvekkilinin davalıların murisinden dava konusu taşınmazı, murisin borcunu zamanında ödememesi nedeniyle 11.08.1967 tarihli borç senedi karşılığında aldığını, bu senedin gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi olduğunu, müvekkilinin bu taşınmaz üzerinde uzun süredir zilyetliğinin bulunduğunu belirterek dava konusu taşınmazın müvekkili adına cebren tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili 26.06.2008 tarihli dilekçesinde on yıllık zamanaşımının dolduğunu, davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar duruşmalara katılmamıştır....

                    UYAP Entegrasyonu