Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava konusu taşınmazın 437 parsel sayılı kadastro parselinden 8.2.2011 tarihinde ifraz edilerek oluşturulduğu, 437 parsel sayılı kadastro parselinin 17.5.1984 tarihinde yapılan tespiti sırasında orman sınırları içinde kalması nedeniyle Hazine adına tespit edildiği ve taşınmaz üzerindeki bina ve narenciye ağaçlarının muhdesat olarak gösterildiği, 437 parselin tespitinin 19.7.1983 tarihinde kesinleştiği, dava konusu taşınmazla ilgili olarak kullanım kadastrosunun yapılmadığı, davacının isteminin zilyetliğinin tespiti olduğu ve dosyanın temyiz inceleme görevi 8. Hukuk Dairesi'ne ait bulunduğu, ancak, dosyanın 8. Hukuk Dairesinin 23.11.2012 tarih, 2012/4324-11102 sayılı görevsizlik kararı ile Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 26.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 145 ada 139 parsel sayılı 228,99 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı yazılarak, bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., satın alma iddiasına dayanarak, taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğunu ileri sürerek zilyetliğinin tespiti istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı ...’ın zilyetliğinin tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Tüketici Mahkemesinin 2008/202 esas sayılı dava dosyasında tapu iptali ve tescil davası açılmış olduğunu ve davanın derdest olduğunu, bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini, eğer davacının talebinin hukuka aykırı fiilen işgal ettiği bağımsız bölümün zilyetliğinin hukuka aykırı olarak korunması talebi ise, davacının medeni hukukun öngördüğü malik olma hakkına sahip olmadığı gibi gayrimenkule hukuken hak sahibi olmayanın da, hukuken zilyet olmayanın hukuki dayanağı ve hakkı olmayanın zilyetliğinin de korunamaz olduğunu belirterk davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: " Mahkememiz dosyası arasında bulunan Mersin 8....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti K A R A R Hazine temsilcisi tarafından verilen temyiz dilekçesinin hangi tarihte temyiz defterine kaydedildiği dosyadan anlaşılamamaktadır. HUMK.nun 434/2. maddesi hükmüne göre, temyiz isteği harca tabi değilse dilekçenin temyiz defterine kaydedildiği tarihte yapılmış sayılır. Temyiz isteğinin süresinde yapılıp yapılmadığının belirlenmesi bakımından dilekçenin hangi tarihte temyiz defterine kaydedildiğinin kayıtlara dayanılarak belirlenmesi, ilgili sahifenin hakim tasdikli örneğinin dosya arasına konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın yerel mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, 09.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz zilyetliğinin tespiti K A R A R Hazine vekili tarafından verilen temyiz dilekçesinin hangi tarihte temyiz defterine kaydedildiği dosyadan anlaşılamamaktadır. HUMK.nun 434/2. maddesi hükmüne göre, temyiz isteği harca tabi değilse dilekçenin temyiz defterine kaydedildiği tarihte yapılmış sayılır. Temyiz isteğinin süresinde yapılıp yapılmadığının belirlenmesi bakımından dilekçenin hangi tarihte temyiz defterine kaydedildiğinin kayıtlara dayanılarak belirlenmesi, ilgili sahifenin hakim tasdikli örneğinin dosya arasına konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın yerel mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,30.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülmekte olan zilyetliğin tespiti ve korunması istemli davanın yargılaması sırasında, ara kararı ile verilen ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin kararın Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargılama sırasında davacı vekilinin dava konusu taşınmazın zilyetliğinin davacılara ait olduğunun tedbiren tespit edilmesi yönündeki ihtiyati tedbir talebi mahkemece 25.01.2016 tarihinde reddedilmiş, davacılar vekilinin itirazı üzerine mahkemenin 02.03.2016 tarih 2016/22 Esas sayılı ara kararı ile davacılar vekilinin itirazlarının kabulüne ve 5.000,00 TL teminat mukabilinde davalıların dava konusu taşınmaza müdahalelerinin yargılama süresince tedbiren önlenmesine karar verilmiş ve bu karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1086 sayılı...

            (Yargıtay 8.Hukuk Dairesi 11.06.2020 tarih ve 2016/18089 Esas ve 2020/332 Karar) denilmekle, salt zilyetliğin korunması davaları ile zilyetliğin tespiti davaları arasındaki fark net bir şekilde açıklanmıştır. Ayrıca Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin 2014/26267 Esas ve 2016/16899 Karar sayılı ilamında da "Bilindiği üzere ve kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı taktirde 4721 sayılı TMK'nın 683.maddesindeki mülkiyet haklarının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya el atmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK'nın 981.maddesi ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler......."...

            Hukuk Dairesince 2017/400 Esas-2017/388 Karar, 19.02.2018 tarihli ek karar ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu 346/1. maddesi gereğince davalının temyiz talebinin, kararın kesin olduğu gerekçesi ile reddine karar verilmiş ise de, dava dilekçesinde 45 dönüm olarak belirtilen taşınmaz için dava değeri belirtilmeksizin 1.000,00 TL üzerinden harç yatırıldığı, mahkemece 10.03.2017 tarihinde yapılan keşif sonrasında alınan 13.03.2016 tarihli fen bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın 39 nolu parsel içerisinde 46.000.00 m2 yüzölçümlü tarla olduğunu tespit edildiği, çekişmeli 46.000.00 m2 yüzölçümlü taşınmazın dava tarihindeki değerinin 1.000,00 TL olmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı ve yargılama sırasında yerel mahkemece keşif yapılarak dava konusu taşınmazın değerinin belirlenmediği, bu nedenlerle kararın kesin olmadığı anlaşılmakla; 19.02.2018 tarihli ek kararın kaldırılmasına, Dava, zilyetliğin tespiti ve korunması istemine ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğinin Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı vekili, dava konusu 11083 ada 12 parsel sayılı taşınmaz üzerinde vekil edenine ait gecekondu bulunduğunu ve taşınmazın dava dışı 3. kişilerle Hazine adına kayıtlı olduğunu açıklayarak taşınmazda davalı Hazine'ye ait 211m2 üzerinde vekil edeninin zilyetliğinin tespit edilerek, zilyetlik kaydının tapunun beyanlar ve şerhler hanesine tesciline karar verilmesini istemiştir....

                Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın 23.83 m²'lik kısmın kıyı kenar çizgisi içinde kaldığından tapu kaydının iptal edildiğini, iptal edilen tapu kaydı karşılığı davacılara bilirkişilerce belirlenen taşınmaz değerinden hakkaniyete uygun olacak şekilde 2/3 oranında indirim yapılarak belirlenecek miktarın tazminat olarak hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j....

                  UYAP Entegrasyonu