Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Kullanım kadastrosu sırasında  ... Mahallesi çalışma alanı içerisinde bulunan 242 ada 230 parsel sayılı 251,24 metrekare yüzölçümündeki tarla niteliğindeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi  gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı  ve taşınmaz ve üzerindeki bahçe ile kargir binanın Recep oğlu ...'un kullanımında olduğu şerhi verilerek davalı ...  adına  tespit ve tescil  edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın beyanlar hanesinde adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır.  Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne,  çekişmeli  taşınmazın beyanlar hanesinde bulunan "taşınmaz ve üzerindeki bahçe ile kargir bina ... oğlu ...'...

    davacının Hazineyi hasım göstererek dava konusu 1677 parselde adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açtığı, 1677 parsel sayılı taşınmazın da 6292 sayılı Kanun uyarınca dava tarihinden sonraki bir tarihte satılarak dava dışı ... adına tescil edildiği, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın, 6292 sayılı Kanun uyarınca taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte ve Hazineye yöneltilerek açılması gerektiği, taşınmazın 3. şahıs adına tapuya tescil edildikten sonra şerhe yönelik davanın dinlenme olanağının bulunmadığı, yargılamanın devamı sırasında taşınmazın 6292 sayılı Kanun gereği satış işlemi nedeniyle ... adına tapu kaydı oluşturulduğu, bu aşamada davaya tapu iptal ve tescil davası olarak devam edilemeyeceği ancak davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi davacının zilyetliğinin tespiti isteminde...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sonucunda ... .... Köyü çalışma alanında bulunan 290 ada ... parsel sayılı 126,67 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının edinme hanesinde, 6831 sayılı Kanun'un 1744 sayılı Yasa ile değişik .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve kullanıcının ... ... olduğu, beyanlar hanesinde ise bu parsel üzerindeki tek katlı kargir binanın ... ... ait olduğu şerhi yazılarak arsa vasfı ile Hazine adına tespit edilmiş, bilahare Hazine tarafından şerhin iptaline yönelik açılan dava sonucunda ... Kadastro Mahkemesi'nin 1993/386 Esas, 1994/251 Karar sayılı ilamı ile zilyetliğe yönelik şerhin iptaline, taşınmaz üzerinde bulunan ve davalı .... ....'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Yörede 1995 yılında yapılan kadastro sırasında Alpu mahallesi 105 ada 148 parsel sayılı 4.586,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, edinme sebebinde 20 yılı aşkın süredir Mehmet Acer, Mustafa Gönan, Ahmet Güler, Ahmet oğlu Yusuf Güler ve Bekir oğlu Yusuf Güler’in zilyetliğinde bulunduğu ve beyanlar hanesinde “ 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarılmıştır" şeklinde şerh konulmak suretiyle tarla niteliği ile Hazine adına tespit ve tapuya tescil edilmiş, 2014 yılında ise Hazine tarafından 6292 sayılı Kanun kapsamında taşınmazın bir kısmının satışı nedeniyle davalı ... ve ... hisseli olarak taşınmaz maliki olmuşlardır....

          Ancak dava konusu taşınmaz üzerinde 2010 yılında uygulama, 2011 yılında ise 3402 sayılı Yasa'nın Ek 4. maddesi uyarınca 2/B güncelleme çalışmaları yapılıp kesinleşmiş olup uygulama kadastrosu sonucunda 103 ada 3 parsel numarası alan eski 274 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde ... ve arkadaşları ile davacılar Veli mirasçıları olan ..., ...'nın kullanımında olduğu belirtilerek tarla niteliği ile ... adına tescil edilmiştir. Buna göre tapu kaydının beyanlar hanesinde davacılar adına zilyetlik şerhi mevcut olmakla davacıların aktif husumet ehliyetlerinin yokluğundan söz edilemez. Ancak davacılar 2/B uygulaması ve Ek 4. maddeye konu olan 103 ada 3 parsel sayılı taşınmazın doğusunda yer alan ve orman içerisinde kalan taşınmaz bölümünün de kendi kullanımlarında olduğu iddiasıyla bu bölüm üzerinde adlarına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmışlardır....

            Tüzüğün 62. maddesi Türk Medeni Kanununun taşınmaz mal sicilleri ile ilgili hükümlerine göre kurulmaları artık mümkün olmayan ayni hakların, 63. madde medeni hakların kısıtlanmasına ilişkin mahkeme kararlarının, 64. madde ise, işçi ve yüklenicinin işe başlama tarihi, inşaat ile ilgili sözleşmenin kütüğün beyanlar sütununda gösterilmesine olanak sağlamaktadır. Medeni Kanunda sözü edilen özel yasa hükümleri ve Tapu Sicil Tüzüğünün 60. maddesindeki düzenlemeden anlaşılan mevzuat hükümleri incelendiğinde, beyanlar sütununda nelerin yer alacağı aşağıdaki şekilde saptanmıştır. 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 13/c maddesi uyarınca, taşınmazın tahdit ve tespiti yapılırken malikin ölü olduğu anlaşılır ve mirasçıları belirlenemezse, malik adına tespit yapılır ve malikin ölü olduğu beyanlar sütununda belirtilir. Yine aynı yasanın 19/Il....

              Kadastro çalışmalarında ise ancak taşınmaz üzerinde muhdesat bulunması durumunda 3402 sayılı Kanun'un 19. maddesi uyarınca bunun beyanlar hanesinde gösterilmesi söz konusu olabilmektedir. Somut olayda dava, kadastro tespitine itiraz davası olup dava konusu taşınmaz üzerinde 3402 sayılı Kanun’un 19/2. maddesi uyarınca beyanlar hanesine şerh verilebilecek bir muhdesat bulunmadığı gibi davacının zilyetlik şerhi verilmesine dair bir talebi de bulunmadığından, mahkemece davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın tespit gibi Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, mahkemece uyuşmazlığın nitelendirilmesinde hataya düşülerek dava konusu taşınmazın tespit gibi Hazine adına tesciline ve ...'ın zilyetliğinde olduğunun beyanlar hanesinde belirtilmesine karar verilmesi isabetsizdir....

                Köyü; 1- 298 ada 5 parsel sayılı 3781.01 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğinde Hazine adına tespit edilmiştir. Tutanağın beyanlar hanesindeTaşınmaz ve üzerindeki bahçe ..... oğlu ...’in kullanımındadır. 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır. “ şeklinde şerh bulunmaktadır. 2- 297 ada 3 parsel sayılı 542.61 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğinde Hazine adına tespit edilmiştir. Tutanağın beyanlar hanesindeTaşınmaz ve üzerindeki bahçe ½ payla ... oğlu ... ve ... oğlu ...’in kullanımındadır. 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır.” şeklinde şerh bulunmaktadır. 3- 298 ada 4 parsel sayılı 2696.51 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğinde Hazine adına tespit edilmiştir....

                  Köyü 128 ada 3 parsel sayılı 2939.98 m2, yüzölçümündeki tarla niteliğindeki taşınmaz 2/B uygulaması nedeniyle Hazine adına tespi edilmiş ve tutanağin beyanlar hanasinde de davalı ... lehine kullanım şerhi verilmiştir. Davacı ..., 128 ada 3 parsel sayılı taşınmaz içersinde kalan yaklaşık 349 m2 lik bölümün kendi kullanımında olduğunu, bu bölümün iptal edilerek, kendi adına kadastro tespiti yapılan 128 ada 4 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi ve zilyetlik şerhinin bu şekilde düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır. Davalı duruşmaya gelerek imzalı beyanında açılan davayı kabul ettiğini yapılan ölçüm yanlışlığının giderilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu ... Köyü 128 ada 3 parselin beyanlar hanesinin iptal edilerek, beyanlar hanesinde geçen '' Bu taşınmaz ... oğlu ...'un zilyetliğindedir.'' şerhinin iptal edilip çıkartılarak, bunu yerine beyanlar hanesine '' Ormancı bilirkişi ... ve fen bilirkişisi ...'...

                    "Kullanım kadastrosu" olarak isimlendirilen bu çalışmanın amacı, 2/B sahalarını, fiili kullanım durumlarını dikkate alarak parsellere ayırmak ve bu taşınmazları 2/B alanı olarak Hazine adına tescil ederken, taşınmazlar üzerinde tespit günü itibariyle fiili kullanımı bulunanları ve muhdesatları tespit ederek tapunun beyanlar hanesinde göstermektir. Diğer bir anlatımla, kullanım kadastrosu sırasında beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilebilecek kişiler, kadastro tespiti sırasında taşınmazı ekonomik amacına uygun olarak fiilen kullanan kişilerdir. Somut olayda ise Mahkemece dava konusu taşınmazların davacılar ... ve ...’in fiili kullanımında bulunup bulunmadığı hususunda yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz üzerinde davacı ... evi ve ...’in kümesi olduğu bilirkişi raporlarından anlaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu