Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/76 Esas KARAR NO : 2023/28 DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) DAVA TARİHİ : 06/04/2016 KARAR TARİHİ : 16/02/2023 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan markaya tecavüzün tespiti, durdurulması ve önlenmesi ile manevi tazminat davasının yapılan açık yargılama sonucunda; İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin yıllardır faaliyet alanı ile ilgili edindiği bilgi ve tecrübeyle özel ---------------- kamuya arz eden küçük ve büyük ------------- hayata geçirerek alanında ---------özelliğini kanıtladığını, ayrıca ------------ birçok ------- markasının -----------ürünleri tüketicilerin hizmetine sunduğunu, -------- nezdinde de tescilli bir çok markası bulunduğunu, davalının müvekkili şirketin ----- “--------- gibi -------- için kullandığı ve kamuya bu şekilde arz ettiğinin tespit edilmesi üzerine ----sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırdıklarını, söz konusu dosyada alınan bilirkişi raporunda...

    Hukuk Dairesinin 18.02.2015 tarihli 2014/3383 Esas, 2015/2426 Karar sayılı ilamı ile “dava dilekçesinde elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğiyle ilgili olarak davacı tarafından bir değer belirtilmediği gözetilmek suretiyle, davacıya bu istek bakımından dava değeri sorularak açıklattırılıp, belirtilecek değere göre harç ikmali yaptırılması keşif yapılarak gerçek dava değerinin tespiti halinde ise bakiye harcın tahsil edildikten sonra işin esasına girilmesi, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Davacı, davalıya ait taşınmaz üzerinde bulunan yapının kendi taşınmazına tecavüzde bulunduğu iddiası ile eldeki davayı açmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti ve Elatmanın Önlenmesi, Zilyetliğin Korunması Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 8,20 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 21.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        İlk derece mahkemesi tarafından dava her ne kadar zilyetliğin tespiti ve korunması olarak nitelendirilip, zilyetliğin tespiti davasının ayni bir hak niteliğinde olduğu ve uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş ise de yapılan bu değerlendirme hatalı olmuştur. Davacı dava konusu taşınmaza zilyet olduğunu ancak davalının taşınmaza müdahalede bulunduğunu beyan ederek kendisinin zilyetliğinin tespiti ile zilyetliğin korunması talebinde bulunmuştur. Uyuşmazlığın taşınmazın aynıyla ilgisi bulunmadığına ve taşınmaz Vakıflar Genel Müdürlüğü adına tapuda kayıtlı bulunduğuna göre tapulu taşınmazlar üzerinde malik dışında diğer gerçek ve tüzel kişilerin hukuken geçerli ve malik sıfatıyla zilyetliğinden söz edilemez. Kaldı ki, taşınmaz tapulu olduğundan taşınmaza malik dışında birinin zilyet olduğunun tespitine karar verilmesi de hukuken mümkün değildir....

        Danıştay Savcısı : … Düşüncesi : Dava dosyasının incelenmesinden, müşteki tarafından maden arama ruhsatına dayalı olarak uyuşmazlık konusu yerde taşocağı işletme faaliyetinde bulunulmakta iken aynı yerin Maliye Bakanlığınca İçişleri Bakanlığına tahsis edildiği, Bakanlıkca da söz konusu sahanın tel örgü ile çevrilmesi üzerine müşteki tarafından tecavüzün önlenmesi için şikayette bulunulduğu ve Kaymakamlıkca da müştekin zilyetliğine yönelik tecavüzün önlenmesine karar verildiği, bu kararın iptali için açılan davanın ise İdare Mahkemesince reddedildiği anlaşılmıştır. 3091 sayılı Yasanın 3.maddesiyle, taşınmaz mala yapılan tecavüz veya müdahalenin önlenmesi için yetkili makamlara başvurmaya o taşınmaz malın zilyedinin yetkili olduğu; kamu idareleri, kamu kurumları ve kamu kuruluşları ile tüzel kişilerin başvurularının ise taşınmaz malın ait olduğu idare, kurum, kuruluş ve tüzel kişinin yetkilisi...

          Davalı idare tarafından, davacının izinsiz su bağlamak amacıyla köy tüzel kişiliğine ait içme suyu ana su borusunu delmek suretiyle tecavüzde bulunduğunun saptanması üzerine tecavüzün önlenmesi yolunda verilen kararda mevzuata aykırılık bulunmadığı öne sürülerek anılan mahkeme kararının temyizen incelenip bozulması istenilmektedir. 3091 sayılı Yasa'nın amacı; gerçek veya tüzel kişilerin zilyet bulunduğu taşınmaz mallarla kamu idareleri, kamu kurumları ve kuruluşları veya bunlar tarafından idare olunan veya Devlete ait veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlere veya menfaatleri umumua ait olan taşınmaz mallara yapılan tecavüz veya müdahelelerin, idari makamlar tarafından önlenmesi suretiyle tasarrufa ilişkin güvenliğin ve kamu düzeninin sağlanmasıdır. Anılan Yasa'nın 4....

            Dava konusu taşınmaza yapılan müdahalenin önlenmesi talepli dosya 05.07.2011 tarihli celsede yukarıda bahsedilen 2001/178 Esas sayılı dosya ile birleştirilmiş olup 07.05.2013 tarihli celsede ise ilgili taşınmaza yapılan tecavüzün meni ve davacı adına tescili istemli dosya 2001/178 Esas sayılı dosyadan tefrik edilerek temyize konu 2013/177 Esas numarasını alarak yargılamaya devam edilmiştir. Asli müdahil ... dilekçesinde; keşfi yapılan taşınmaza yönelik müdahale talebinde bulunmuştur....

              HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1357 KARAR NO : 2020/1037 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KEMER SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/02/2020 NUMARASI : 2019/53 E - 2020/54 DAVA KONUSU : Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti, Tecavüzün önlenmesi KARAR : Kemer Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/53 Esas - 2020/54 K. sayılı dosyası üzerinden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize intikal eden dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kemer Ulupınar Köyü Çıralı Mevkii 397 parselde ekli zemin tespit tutanağında gösterilen 1.700,00 m2'lik alandaki 11 parça basit binanın 1986- 87 yıllarında davacı tarafından yapıldığını ve o günden beridir kendisine ait bulunduğunu, davacının bu tarihlerde taşınmazın zilyetliğini elinde bulunduran Yusuf İtaatli'den zilyedlik devir ve satış ya da kiraya vererek kullandığını, asli zilyedliğin sürekli kendisinde bulunduğunu, elektrik ve su abonesi...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde proje harici yapılan bölümün zilyetliğinin kendisine ait olduğunun tespiti ile davalının el atmasının önlenmesi ve buradan tahliyesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Davalı vekili, söz konusu binanın yapımının imar uygulamasından önce olduğu, davacının tecavüzün önlenmesini yada önlenmesi için gerekli masrafların ödenmesini talep etme hakkı olmadığını, bu nedenle davanın reddine tespit dosyası dahil yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacıya yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu