Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN İPTALİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre asıl dava gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali, karşı dava gayrimenkul satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil sözleşmesinin isteyen davacılar tarafından temyiz edilmiştir....

    K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, gayrimenkul satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında 10 yıllık süreye tabi olmamakla birlikte, geçerli bir gayrimenkul satış vaadi bulunmadığı anlaşıldığına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 25,20 TL'nin temyiz edenden alınmasına, 10.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      KARŞI OY Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümü, davacının, satış vaadi sözleşmesinin sicile şerhinden itibaren 5 yıl geçtikten sonra taşınmazı satın alan davalıya karşı, sicilde mevcut şerhe dayalı olarak, bu hakkını ileri sürüp süremeyeceğinin belirlenmesi ile mümkündür. Türk Medeni Kanununun 1009. maddesine göre, arsa payı karşılığı inşaat, taşınmaz satış vaadi, kira, alım, önalım, gerialım sözleşmelerinden doğan haklar ile şerhedilebileceği kanunlarda açıkça öngörülen diğer haklar tapu kütüğüne şerhedilebilir....

        Davada dayanılan satış vaadi sözleşmeleri yasanın öngördüğü biçim koşuluna uyularak düzenlenmiştir. Burada belirtilmelidir ki, satış vaadi sözleşmesinin Borçlar Kanununun 162. vd maddelerinden yararlanılarak alacağın temliki suretiyle satış vaadi alacaklısı tarafından üçüncü bir kişiye temliki olanaklıdır. Bu şekilde bir temlik varsa yeni satış vaadi alacaklısı, alacağı gerçek alacaklıdan temlik alan kişidir. Dolayısıyla, davacılardan ...’un davalı ...’ın dava dışı ...’e yaptığı satış vaadi sözleşmesine dayanarak istemde bulunması mümkündür. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 5.7.2004 gününde verilen dilekçe ile hile ve desiseye dayalı tapu iptali ve tescil, davacı ... vekili tarafından davalı ... aleyhine 26.10.2004 gününde verilen dilekçe ile satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine davaların birleştirilmesine karar verilmiş, yapılan duruşma sonunda; davacıların davasının kabulüne birleşen davanın reddine dair verilen 14.12.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi birleşen dava davacısı Faruk Büyüklimanlı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının...

            celsede ise satış vaadine konu 659 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davayı atiye bıraktıklarını bildirmiştir....

              KARAR Davacı, dava dışı kooperatif ile yaptığı satış vaadine havi kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği arsa sahibi olarak kendine düşecek daireyi ... noterliğinden tanzim edilen 17.5.1994 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile davalıya sattığını, dairenin 16.5.1997 tarihinde teslim edilmesinin kararlaştırıldığını, ancak daireyi yapacak yüklenicinin temel dahi atmadığını, bu nedenle davalıya teslim yükümlülüğünü yerine getirmediği gibi bu aşamadan sonra da getirmesinin mümkün olmadığını, davalının açtığı davalar ile kira tazminatı talep ettiğini, bu davaların davalı lehine sonuçlandığını, aynı nitelikteki 2009/424 esasında kayıtlı davanın derdest olduğunu belirterek sözleşmenin feshine karar verilmesini istemiştir....

                KARAR Davacı, dava dışı kooperatif ile yaptığı satış vaadine havi kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği arsa sahibi olarak kendine düşecek daireyi ... noterliğinden tanzim edilen 17.5.1994 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile davalıya sattığını, dairenin 16.5.1997 tarihinde teslim edilmesinin kararlaştırıldığını, ancak daireyi yapacak yüklenicinin temel dahi atmadığını, bu nedenle davalıya teslim yükümlülüğünü yerine getirmediği gibi bu aşamadan sonra da getirmesinin mümkün olmadığını, davalının açtığı davalar ile kira tazminatı talep ettiğini, bu davaların davalı lehine sonuçlandığını, aynı nitelikteki 2009/424 esasında kayıtlı davanın derdest olduğunu belirterek sözleşmenin feshine karar verilmesini istemiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.07.2014 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi gereğince tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin davalıların muris babaları ...'ndan kendilerine intikal eden ...Köyü sınırlarında bulunan 98 sayılı parseldeki 4550 m2 taşınmazını 02/10/1986 tarihinde ... 5....

                    Ancak, satış vaadinde bulunan tarafından sözleşme gereği yerine getirilmemiştir. 818 sayılı Borçlar Kanununun 96. maddesi hükmü gereğince "Alacaklı hakkını kısmen veya tamamen istifa edemediği takdirde borçlu kendisine hiç bir kusurun isnat edilemiyeceğini ispat etmedikçe bundan mütevellit zararı tazmine mecburdur." Davalı satış vaadi borçlusu, sözleşme gereğince taahhüdünü yerine getirmediğine göre bu konuda kendisine hiç bir kusurun isnat edilemeyeceğini ispat etmedikçe davacının bundan doğan zararını gidermek zorundadır. Bu nedenle mahkemece geçerli olan satış sözleşmesinin davalının kusuru nedeni ile ifa edilmediği gözetilerek, satış vaadine konu taşınmazların dava tarihindeki rayiç değerinin tazminine karar verilmesi gerekirken sözleşmenin geçersiz olduğundan bahisle güncelleştirilmiş değere hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu