Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı ... iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Geçerli bir sözleşmenin ifa olanağı bulunmadığında 818 sayılı BK’nın 96 ve 106. maddeleri dikkate alınması gerekir....

    Hükmü, davacı temyiz etmiştir.Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706 ve Noterlik Kanununun 89. madde hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyeti devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanunun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davası ile borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

      üzere, ilk taşınmaz satış vaadi ve akabinde tanzim edilen diğer satış vaadi sözleşmelerine aykırılıktan kaynaklı olarak müvekkilinin uğradığı maddi zararlar, mahrum kalınan kar kaybı, mahrum kalınan kira bedelleri, gayrimenkuller için yapılan masraflar için şimdilik 5.000,00 TL; manevi zarar olarak da 25.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

        Dayanılan satış vaadi sözleşmesinin bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olduğu, ancak elbirliği mülkiyeti halindeyken taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapılmış olması nedeniyle tapu iptal ve tescilin mümkün olmayacağı, davacının ancak noter satış vaadi sözleşmesinde ödediği bedeli isteyebilceği, Yargıtay içtihatları gözönüne alınarak hazırlanmış bilirkişi raporuna göre tazminat miktarını 18.638,34 TL olarak tespit edilmiş olduğu raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu da mahkememizce değerlendirilmekle" gerekçeleri ile; 1- Davacının tapu iptali ve tescil talebinin REDDİNE, 2- Davacının tazminat isteminin KISMEN KABULÜ ile, 18.638,34 TL tazminatın dava tarihi olan 28.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, dair karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı ile davalı arasında taşınmaz satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, davacının yükümlülüklerini yerine getirmesine karşın, davalı tarafın taşınmazı sözleşmede belirtilen teslim tarihinde teslim etmediğini ileri sürerek, mahrum kalınan 18 aylık kira gelirinin tazminini talep ve dava etmiştir....

          Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, istikrar kazanmış Yargıtay uygulamasına göre tapuda kayıtlı taşınmazlar için düzenlenen ve her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerden olup, resmi şekilde düzenlenmiş olmaları koşuluyla satış vaadi borçlusunun sözleşme tarihinde taşınmaz maliki olmasına gerek bulunmamaktadır. Geçerli bir satış vaadi sözleşmesinin ifasının imkansız hale gelmesi durumunda ise satış vaadi alacaklısı ifanın imkansız hale geldiği tarih itibariyle taşınmazın rayiç değerini tazminat olarak talep edebilecektir. Somut olayda;davacı ile davalı T2 arasında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin, tapuda kayıtlı taşınmaz için ve resmi şekle uygun olarak düzenlenmiş olması sebebiyle geçerli olduğu her türlü tartışmadan uzaktır. Sözleşmeye konu taşınmazın sonradan Antalya Kadastro Mahkemesinin kesinleşmiş kararı ile maliye adına tapuda tespit ve tescil gördüğü ve böylece ifanın imkansız hale geldiği anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.03.2015 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24.11.2015 günlü hükmün ve 17.02.2016 tarihli ek kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin miktarı itibariyle reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, davacı ile davalıların murisi ... arasında 22.09.1997 tarihli re'sen düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi akdedilerek eski 7070 ada 4 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan 2 katlı binanın altındaki ......

            Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden ... davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde yer alan "dürüst davranma kuralı" ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Mahkemece yerinde yapılan keşif ve keşifte dinlenen tanıkların beyanlarından anlaşılacağı üzere davacı dava konusu yerin satış vaadi sözleşmesi ile satın alınmasından sonra bu yerin sınırlarını belirleyerek çit ve tel örgü ile muhafaza altına alınmıştır. Davacı, satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı yeri çevirerek çit ve tel örgü ile sınırladığından eylemli olarak taşınmazın bu bölümüne zilyet olmuştur....

              Dava, satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İPTAL, TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı kişisel hakka dayalı tapu kaydının iptali, tescil ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,14.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu