Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliği'nin 08/08/2017 tarih 6169 yevmiye nolu davalıdan fatura üzerindeki bedeli iadesi ve sözleşmenin feshi istemini içerir ihtarname gönderdiğini, talebe olumlu cevap verilmediğini belirterek, 24/07/2017 tarihli satış sözleşmesinin iptali ile ayıplı malın satım bedeli olan 3.698,99 TL ve satım tarihi olan 24/07/2017 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Ancak, Borçlar Kanunun m.22/II hükmüne göre kanun iki tarafın yararına bir sözleşmenin geçerli olmasını şekil koşuluna bağlamışsa yasanın öngördüğü şekil ön akitte (satış vaadi yapılması halinde) de aranır. Gerçekten, Borçlar Kanunu m.213/II taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinde şekil şartını öngörmüştür. Bunun yanında TMK m.706’ya göre de taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin resmi şekilde düzenlenmesi zorunludur. Resmi senedin düzenleneceği yer ise 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 26. maddesi gereğince Tapu Sicil Müdürlüğü veya 1512 sayılı Noterlik Kanunu m.60/3 ve aynı Yasanın 89. maddeleri hükmünce Noterliklerdir. Demek oluyor ki, taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri BK.213, 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 26, 1512 sayılı Noterlik Kanununu 60. ve 89. maddeleri hükmünce tapu sicil müdürlüklerinde ve noterlerde düzenlenme şekilde yapılabilir....

    Davalı, hak düşürücü süre ve zamanaşımının dolduğunu, hisseleri bedel karşılığı satın aldığını, davacının kötü niyetle eldeki davayı açtığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, muris muvazaası ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı olarak açılmış, mahkemece taraf muvazaası hukuksal nedenine dayanıldığı gerekçe yapılarak dava kabul edilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının mirasbırakanı ...’in 30/03/2009 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı oğlu ile dava dışı çocuklarının kaldığı, murisin 14/02/2007 tarihinde taşınmaz satış ve şirket hissesi devri yetkisi içeren vekaletname ile kızı ...’yi vekil tayin ettiği,... San. Ve Tic. Ltd. Şirketi’nde miras bırakana ait 173 hissenin ... tarafından vekaleten 23/02/2007 tarihinde davalı ...’e satıldığı anlaşılmaktadır....

      Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ve ... 4. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesi nedeniyle davalıya verilen bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti, sözleşmenin iptali ve senetlerin iadesi istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince, taraflar arasındaki sözleşmenin devre mülk sözleşmesi olduğu, devre mülke ilişkin esasların Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlendiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; düzenleme şeklinde yapılmış taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Türk Borçlar Kanunu'nun 207 nci maddesi; Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. Durum ve koşullara göre belirlenmesi mümkün olan bedel, kararlaştırılmış bedel hükmündedir. 2. Aynı Kanun'un 237 nci maddesi; "Taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için, sözleşmenin resmî şekilde düzenlenmesi şarttır. Taşınmaz satışı vaadi, geri alım ve alım sözleşmeleri, resmî şekilde düzenlenmedikçe geçerli olmaz. " şeklindedir. 3....

          Noterliğinde düzenlemiş olan taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinin konusunun taşınmaz olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Ortaklığın satış suretiyle giderilmesi davası kesinleşmiş, üçüncü kişi olan davalılara satış yapılarak taşınmaz adlarına tescil edildiğinden satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı kalmamıştır. Taşınmazın, satış vaadi sözleşmesi şerhi ile birlikte satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmayan davalılara satılmış olması davacılara artık ifa olanağı kalmayan bu sözleşmeye dayanarak tescil isteme hakkı vermez. Davanın bu gerekçe ile reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile satış vaadi sözleşmesinin konusunun dava konusu taşınmaz olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Kabule göre de; davanın konusu 443 ada 14 parsel sayılı taşınmazda vaat borçlusu dava dışı ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali, tescil ve alacak ... ile ... ve ... aralarındaki tapu iptali, tescil ve alacak davasının kabulüne dair Menderes Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27.05.2011 gün ve 730/417 sayılı hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı ......

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "Dava konusu taşınmaz üzerinde birleşen davalı T9 adına haciz şerhi bulunduğu ve taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapu siciline şerh edilmediği göz önüne alındığında, davacının taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı olan taşınmazın mülkiyetini takyidatlardan ari bir şekilde isteme hakkını üçüncü kişilere karşı ileri süremeyeceği, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapu siciline şerh verilmediği sürece, ancak sözleşmenin karşı tarafına karşı ileri sürülebilen şahsi hak doğurduğu ve taşınmaz üzerindeki haciz hakkı sahiplerine karşı ileri sürülemeyeceği anlaşıldığından, davacının taşınmazın takyidatlardan ari olarak adına tescil talebinin kabulünün yasal olarak mümkün olmadığı, davacı-birleşen davacı vekilinin 30/06/2020 tarihli ıslah dilekçesi ve 07/12/2021 tarihli duruşma oturumundaki beyanı dikkate alındığında, ana dosyadaki dava dilekçesi ile talep ettiği terditli taleplerinden, "ödenen bedelin iadesine" ilişkin kısmından vazgeçmek...

              K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle taraflar arasındaki satış sözleşmesinde satışa konu olan taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden bulunması nedeniyle sözleşme geçersiz olup, iptali istenen senedin de satış bedelinin iadesi halinde 21.000 dolar olarak geri verileceği taraflarca kararlaştırılmış olmasına ve ödenmesinin talep edilmeyip, davalının da zilyetliğinin halen devam ediyor olmasına göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,aşağıda dökümü yazılı 0.90 YTL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 26.2.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Dairemizin 21.01.2019 tarih ve 2018/5726 Esas 2019/272 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiş, davacı-birleşen dosya davalısı ... ile birleşen dosya davalısı ...'in ortak vekilleri tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleşik dava; vekaletnamenin kötüye kullanılması suretiyle düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali, aksi taktirde tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davacı taraf tanıklarının taşınmazın 2006 yılında..... tarafından ...'e satıldığı beyan edildiği bu beyanlara davacı tarafın itiraz etmediği, bu durumda davaya konu edilen satış vaadi sözleşmesinin ..... vekaleten sözleşmeyi imzalayan ... ile davacı ...'in gerçek iradelerini yansıtmadığını, haricen satın alındığı iddia edilen taşınmazın devrini temine yönelik olduğu ve muvazaalı olduğu ve satış bedelinin de ...'...

                  UYAP Entegrasyonu