Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2020/166 Esas KARAR NO: 2023/669 DAVA: Elatmanın Önlenmesi (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan), Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) DAVA TARİHİ: 04/06/2020 BİRLEŞEN DAVA (-----esas sayılı dosyası) DAVA: Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) DAVA TARİHİ: 10/08/2020 KARAR TARİHİ: 05/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan Elatmanın Önlenmesi (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan), Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı ana dava 01/03/2023 tarihli duruşmaya gelmediği, taraflar tarafından davanın, 01/03/2023 tarihinde takipsizliği nedeniyle işlemden kaldırıldığı, birleşen davada davacının 03/05/2023 tarihli duruşmaya gelmediği, taraflar tarafından davanın 03/05/2023 tarihinde takipsizliği nedeniyle işlemlen kaldırıldığı, aradan 3 aydan fazla zaman geçtiği halde yenilenmediği görülmekle; davanın açılmamış sayılmasına; karar vermek gerekmiştir....

    Yerel mahkeme kararının diğer bozma sebepleri yanında gecikme tazminatı yönünden bu gerekçeyle bozulması gerekirken sözleşmeye uygun teslim olmaması nedeniyle gecikme tazminatı isteminin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulduğu bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından karar düzeltme talebinin kabulü uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının diğer karar düzeltme talebinin reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile Yargıtay 23....

      Ancak somut olayda ipotek alacaklısı ile ipotek borçlusu ve alacaklılarının işbu dava dosyasında davalı olduğu, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin satış vaadi ve borçlanma sözleşmesinden kaynaklanan ipoteklerin fekki ile hacizlerin terkini istemi de bulunduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece satış işlemini durdurur nitelikte olduğu dolayısı ile icranın sair yönlerden bu aşamaya kadar devamında bir engel bulunmadığı dolayısı ile davalı aleyhine hak yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....

      Somut olayda taraflar arasında imzalanan 07.07.2010 tarihli sözleşmenin 27. maddesinde her ne kadar ceza-i şart başlığı altında düzenlenmiş olsa da dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TBK'nın 125/1 maddesinde düzenlenen gecikme tazminatı niteliğinde olup, sözleşmede "ayda 250 Euro ödenecektir" ibaresinin kullanılması da bunu doğrulamaktadır. Bu durumda davacı arsa sahibinin gecikilen süreler için kira tazminatı talep etmesi mümkündür. Kural olarak, sözleşmede kararlaştırılan teslim süresinin geçmesi ile yüklenici “teslimde temerrüde” düşmüş olur. Bu durumda, arsa sahipleri seçimlik haklarından birisi olan “akdin ifası ile birlikte gecikmeden doğan maddi zararının tazmini” yükleniciden isteyebilirler. Ancak, işin tesliminde gecikme, “haklı sebeplere” dayalı olduğunun yasal delillerle yüklenici tarafından kanıtlanmış olması durumunda, “haklı gecikme süresinin” işin teslimi süresine eklenmesi gerekir. Haklı gecikme süresince de gecikme tazminatı istenemez....

      Davacının gecikme tazminatı ve sözleşmenin feshi asıl talebi olup, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde terditli olarak eksik ve kusurlu işlerin giderim bedelinin tespit ve tahsilini istemiştir. Yargılama sürecinde fesih talebinden vazgeçip gecikme tazminatı ile eksik ve kusurlu işlerin giderim bedelinin istediğine dair bir beyanı olmadığı gibi davanın karara bağlandığı son oturumda dahi fesih şartlarının oluştuğuna dair beyanı mevcuttur. Bilirkişi raporundan sonra gecikme tazminatı ile eksik ve kusurlu işlerin giderim bedelinin ıslah yoluyla arttırarak talep etmesinden davacının asıl talebi olan sözleşmenin feshinden vazgeçtiği sonucunu çıkarmak mümkün değildir....

        gerekirken, devredilen 2 adet daire de eklenmek suretiyle 7 adet daire üzerinden yapılması, TTK’nın 12/3 ve 3. maddeleri uyarınca her çeşit imâl ve inşa işi ticari iş sayıldığından davacının talebi gözetilerek alacağa reeskont faizi yürütülmesi gerekirken yasal faiz yürütülmesi,Davalı yüklenici şirket dava tarihinden önce gecikme tazminatı yönünden yöntemine uygun olarak keşide edilmiş bir ihtarla temerrüde düşürülmediğinden faizin dava tarihinden başlatılması gerekirken, dava öncesindeki bir tarihin faize başlangıç yapılması da doğru bulunmamıştır.Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/67 Esas KARAR NO: 2021/283 DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 09/01/2020 KARAR TARİHİ : 01/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu ------ parsel no ile tapuda kayıtlı dükkana ilişkin davalı şirket ile -------- yevmiye nolu düzenleme şekilli taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin 8 md. Gereği davalı müteahhit şirket işin yapı izin belgesini aldıktan sonra ---- ay içinde işi bitirip arsa sahiplerine yerlerini teslim edeceklerini, eğer müteahhit ----- ay içinde inşaatı bitirip arsa sahiplerine teslim etmez ise kira bedeli haricinde arsa sahiplerine aylık------gecikme cezası ödeyeceğini, aynı sözleşmenin 9....

            KARAR Davacı, davalının kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile maliki bulunduğu 9 no.lu daireyi 17.05.1994 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını ve üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, sözleşme gereği dairenin 16.05.1997'de teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, teslimin gecikmesi halinde rayiç kira bedeli ödeneceğini, aylık rayiç kira bedeli ödenmediği takdirde her daire için aylık %15 gecikme tazminatı ödeneceğinin hüküm altına alındığını, aradan uzun zaman geçmesine rağmen davalının teslim yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davalı hakkında kira alacağı ve gecikme tazminatları için ......

              Dosyamızda davacının sözleşmenin feshine veya sözleşme ile kararlaştırılan gecikme cezasına ilişkin bir talebi bulunmamaktadır. Süresinde teslim edilmeyen konut için yoksun kaldığı kirayı talep etmektedir. Davalı vekili sözleşmede gecikme dolayısıyla cezai şart öngörüldüğünü, aynı tazminatın kira kaybı adı altında talep edilmesinin hukuken geçerli olmayacağını beyan etmiştir....

              (TBK m. 125) maddesine göre gecikme sebebiyle uğradığı zararlarına karşılık gecikme tazminatı isteyebilir. Gecikme tazminatı istenebilmesi için yüklenicinin borcunu ifada temerrüde düşmesi, arsa sahibinin ifanın gecikmesinden kaynaklanan zararının gerçekleşmesi ve zararın doğmasında yüklenicinin kusurlu olması gerekir. 22. Arsa sahibince istenebilecek tazminat, gecikme sebebiyle uğradığı tüm zararlarının karşılığıdır ve uygulamada asgari olarak gecikilen her ay için mahrum kalınan rayiç kira karşılığı bir miktar para olduğu kabul edilmektedir. Sözleşmede gecikme tazminatı belirlenmemiş olsa dahi; arsa sahibinin zamanaşımı süresi içinde teslimi gereken tarihten itibaren en az mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenecek aylık rayiç kira seviyesinde saptanacak tazminatı istemesi mümkündür. Taraflarca sözleşmede kira tazminatı kararlaştırılmışsa, bu şart geçerlidir....

              UYAP Entegrasyonu