Davacı ve davalı tarafından sunulan ticari defterlerde davacının takibe konu 176.443 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, dava dışı ... ticari defterlerinde ve davalı kayıtlarında davacıdan kaynaklı kesinti, gecikme vb. kayıt belge bulunmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; eser sözleşmesinden kaynaklı iş bedelinin tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taşeron; davalı ise yüklenicidir. Taraflar arasında 16/09/2011 tarihinde ... ... ... .... ... İşleri Sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşmede belirtilen binaların mutfak ve banyo dolaplarının imalat ve montaj işleri davacı tarafından üstlenilmiştir. Sözleşmede işin bedeli 1.395.635,00 TL (KDV hariç) olarak belirlenmiştir. Sözleşmenin 10....
Davacının talebi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 125/II. maddesinde ifade edilen gecikme tazminatıdır. Gecikme tazminatı olumlu zarar kapsamında olduğundan alacaklı ihtirazi kayda gerek olmaksızın ve sözleşmede kararlaştırılmamış olsa dahi akdîn ifasını bekleyerek zamanaşımı süresi içinde her zaman gecikme tazminatını talep edebilir. Dosyada yer alan kayıtlardan; davacıya ait dairelerin dava tarihi itibariyle davacı üzerine kayıtlı olduğu, kat karşılığu inşaat sözleşmesi gereği bağımsız bölümlerin geç teslimi sebebiyle geç teslim edilen tarihler arasındaki kira bedellerinin tahsiline yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Somut dosyada; davacı arsa sahibi ile davalı yüklenici arasında davacıya ait taşınmaz üzerinde inşaat yapımına ilişkin noterlikçe kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmenin 8....
Davacının, gecikme nedeniyle cezai şart tazminatı talebi ve menfi zarar tazmin talebi yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir. Davacının müsbet zarar talebinin, denkleştirici adalet ilkesi uyarınca karşılanmış olduğu, bunun dışında gecikme nedeniyle kira alacağı bulunamayacağından kabul edilmemiş, bu çerçevede oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Davalı teslimde geciktiği için davacılar BK’nın 96 ve 106/II. maddesi hükümleri uyarınca gecikme tazminatı istemekte haklı olduklarının kabulü gerekir. Bu durumda davacı ... satım akdi, .... protokol gereğince eksik kusurlu işler bedeli ve gecikme tazminatını istemekte haklı olduklarından dosyadaki delillere uygun ve denetime elverişli bulunan 22.05.2006 tarihli bilirkişi kurulu raporunda hesaplanan 1.638,40 YTL eksik ve kusurlu işler bedeli ile 4.250,00 YTL gecikme tazminatı alacağı yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 27.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVANIN KONUSU: Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/12/2020 tarihli ve 2020/572 E. 2020/775 K. sayılı dosyasında verilen kararda vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; tacir olan taraflar arasında yapılan taşınmaz satış sözleşmesi kapsamında taşınmazın süresinde teslim edilmemesi sebebiyle uğranılan zararların tazmini talebinden ibarettir. Dava; Ticaret Mahkemesi nezdinde görülmüş ve usulden karara bağlanmıştır. Ticari nitelikteki alım satım sözleşmesinden kaynaklanan her türlü davalar ( ihtiyati haciz talebine ve ihtiyati hacze itiraza ilişkin davalar dahil) sonucu verilen hüküm ve kararlara karşı istinaf istemlerini inceleme görevi İstanbul BAM 12-13-14 ve 43 Hukuk Dairelerine aittir....
Bu durumda, mahkemece davalı tarafça geminin satış ve sicilden terkininden sonraki dönem için gecikme tazminatı istenmesi mümkün olmayacağından, gecikme süresi 07.07.2006'dan 21.08.2006 satış tarihine kadar 41 gün karşılığı mahsup edebileceği ceza 41 X 2.500,00 = 112.500 $ olup, davacının bakiye 115.402 $ alacağından sözleşmenin 16.2 maddesine göre hesaplanan 112.500 $ gecikme cezası mahsup edildikten sonra kalan 2.902 $ üzerinden davanın kısmen kabülüne karar verilmesi gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak davanın tümden reddi doğru olmamıştır. Mahkeme kararının bu sebeplerle bozulması gerekirken onandığı bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, karar düzeltme talebinin kabulü uygun bulunmuştur....
Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için öngördüğü reeskont faiz oranınında belirtilen oranda faiz hesaplanması gerekirken 21.04.2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, *Ayrıca 01/04/2016- 16.05.2016 dönemi gecikme cezası olan 10.687,73 TL'nin 21.04.2017 tarihinden ve 26.04.2017- 28.04.2017 dönemi gecikme cezası olan 697,02TL'nin dava tarihinden itibaren faiz işletmesi diğer bir hukuka aykırılık sebebi olduğunu, 01.04.2016 ile 16.05.2016 tarihleri arasında gerçekleşen 46 günlük gecikmeden kaynaklı 10.687,43 TL gecikme tazminatı alacağının 16.05.2016 tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için öngördüğü reeskont faiz oranına göre hesaplanacak faizi ile tahsil edilmesi gerekirken ilk derece mahkemesinin 21.04.2017 tarihinden yasal faizi ile birlikte tahsiline karar vermesi; yine 26.04.2017- 28.04.2017 dönemi gecikme cezası olan 697,02TL'nin 28.04.2017 tarihinden itibaren T.C....
içtihatlarına göre; abonelik sözleşmesinden kaynaklı ödemelerde gecikme olması halinde, 6183 sayılı Yasada belirtilen gecikme zammının istenebilmesi için, sözleş- mede gecikme zammı uygulanacağına dair açık ve anlaşılır bir ifadeye yer verilmesi gerekir....
şirket alacağının; Asıl Alacak= 63.978,80 TL Gecikme Faizi = 11.592,14 TL TOPLAM= 63.978,80+11.592,14 = 75.570,94 TL olarak hesaplandığı, Davacı tarafından icra takibindeki KDV dahil asıl alacağın gecikme faizine tekrar KDV eklenmiş olup, Sayın Mahkeme tarafından 3065 sayılı KDV Kanununun madde 1 hükmüne göre, gecikme zammının KDV’ye tabi işlemler arasında olduğuna ve gecikme faizine KDV eklenmesi gerektiğine karar verildiği takdirde davacı alacağı; Asıl Alacak= 63.978,80 TL Gecikme Faizi = 11.592,14 TL Gecikme Zammı KDV'si = 11.592,14 x 0,18= 2.086,59 TL TOPLAM = 63.978,80+ 11.592,14+2.086,59 =77.657,53 TL olarak hesaplandığı, Davacının taleple bağlılık ilkesi çerçevesinde, Asıl alacak= 51.655,52 TL KDV =9.297,99 TL Gecikme faizi=9.384,12 TL KDV = 1.689,14 TL TOPLAM=72.026,77 TL talep edebileceği, Gecikme faizine KDV uygulanmaması halinde Asıl alacak= 51.655,52 TL KDV =9.297,99 TL Gecikme faizi=9.384,12 TL TOPLAM=70.337,63 TL talep edebileceği, Hesaplanmış olup" şeklinde görüş bildirmiştir...
SMMM Bilirkişi Raporunun Sonuç Kısmı: "Davacı taraf tarafından davalı tarafa düzenlenen faturaların vadesinin 60 gün olduğu sonucu ile aylık 902 gecikme faizi üzerinden davacı tarafın davalı taraftan 14.931,62 TL temerrüt faiz alacağı olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır." şeklindedir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE Dava, ticari nitelikte hizmet alım sözleşmesinin haklı feshinden kaynaklı; temerrüt faizi, gecikme zammı ve yoksun kalınan kar talebine ilişkindir. Dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı arasında Güvenlik Hizmet Sözleşmesi akdedildiği, davalının sözleşme kapsamında kalan yükümlülüklerini yerine getirmediği, davacı şirketin sözleşmeyi haklı olarak feshettiği, davacının sözleşmeden kaynaklı olan fatura alacaklarına ilişkin ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/......