Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan gecikme tazminatı istemine ilişkinidir. Davacı arsa sahibi tarafından davalı yüklenici aleyhine kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı teslim edilmeyen bağımsız bölümlere ilişkin gecikme tazminatı niteliğindeki kira tazminatı istemli 14/08/2018 dava dilekçesiyle eldeki davanın, yargılama sırasında da dosyayla birleştirilmesine karar verilen Konya 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/379 Esas Sayılı dosyasını ayrıca Konya 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/185 Esas Sayılı dosyalarında da belirtilen dönemlere ilişkin dava açılmıştır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 16/10/2018 Tarihli karara karşı davalı tarafça yapılan istinaf istemi üzerine dairemizin 20/02/2019 Tarih 2019/42 E. -110 K. Sayılı ilamıyla "Taraflar arasında 21/03/2014 tarihinde noterde düzenleme şeklinde satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmıştır....

DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı gecikme tazminatı alacağı istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı husus olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm taraf vekilleri tarafından istinaf edilmiştir....

Davalı vekilinin birleşen davaya ilişkin istinaf taleplerinin incelemesinde; Davacı arsa sahibi tarafından davalı yükleniciye satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı gecikme tazminatı talepli alacak davası açılmıştır. Satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı gecikme tazminatı nedeniyle davalının davacıya borçlu olup olmadığı bu davada belirlenecektir. Aynı uyuşmazlığa ilişkin alacak davası devam ederken asıl dava davalısının karşı dava açarak menfi tespit talebinde bulunmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. 6100 sayılı HMK'nın 114/1- h maddesi uyarınca hukuki yarar dava şartı olduğundan aynı uyuşmazlağa ilişkin alacak davasından sonra açılmış olan menfi tespit davasının hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu sebeple, davalı-birleşen davacı vekilinin aksi yöndeki istinafları yerinde görülmemiştir....

TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/196 ESAS -2021/854 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat KARAR : 6100 sayılı HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili ile davalı taraflar arasında 24/12/2013 tarihinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi akdedildiği, sözleşmeye göre taşınmaz için müvekkil tarafından 656.000,00 TL'nin ödeneceğini, sözleşme farihindem 30 ay içinde taşınmaz müvekkile devredileceğini, gerçekleştirmediğini, devir işlemlerinin tiği inin yarsttığı zararın karşılanması adına davalı taraflarca, müvekkile aylık DEPNLR TL OUA VasU Ka bedellerle karşılık tazminat ödenmeye başlandığını, ancak Şubat 2017 kirası da dahil olmak üzere 2017 Eylül ayma kadar işbu kira bedellerine karşılık gecikme tazminatları ödenmediğini, Mart 2017 kiranın karşılık gelen gecikme tazminatının ise eksik ödendiğini müvekkilin uğradığı zararın borçlulardan tahsiline karar verilmesi gerektiğini...

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki taşınmaz satış sözleşmesinin tapu devri yapılmakla geçerli hale geldiğini, davalı tarafından iskan ruhsatı alınmadığı için gecikme tazminatı talep edilebileceğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan gecikme tazminatı talebine ilişkindir....

Dava dilekçesi incelendiğinde, davacının tazminat isteminin, sözleşmeye göre davacı arsa sahibine isabet eden meskenlerden 1 ve 5 nolu bağımsız bölüm için davalı yüklenicinin kira yardımını kestiği tarihten itibaren talep edilebilecek kira tazminatı istemine ilişkin olduğu, dava dilekçesinde, davacının sözleşmeye konu taşınmaz üzerinde bulunan ve inşaat amacıyla davalı yüklenici tarafından yıkıldığı anlaşılan evi ile ilgili bir yıkım bedeli veya kira tazminatı istemi bulunmadığı ve bu konuda davacı tarafından dava dilekçesinin usulüne uygun olarak ıslah edilmediği de anlaşıldığı halde açılan davada talep aşılarak gecikme tazminatı olarak talep edildiği anlaşılan kira alacağı yerine davacı arsa sahibinin yıkılan evi sebebiyle kira tazminatı talep edebileceği yönündeki bilirkişi raporu esas alınarak yıkılan ev sebebiyle kira tazminatına hükmedilmiş olması HMK’nın 26. maddesine aykırı olduğu gibi yine dava dilekçesinde her bir bağımsız bölüm için 200,00 TL aylık gecikme tazminatı talep edildiği...

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2019/325 Esas KARAR NO: 2022/205 DAVA: Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) DAVA TARİHİ: 22/06/2018 KARAR TARİHİ: 02/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan alacak (taşınmaz alım-satımı kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, dava dilekçesi ile taraflar arasında ---tarihli sözleşmenin imzalandığını, sözleşme kapsamında ----bedelle satışı hususunda anlaşıldığını, davacının satış bedelini ödediğini, buna rağmen ---- aykırı davranılarak taşınmazın teslim edilmediğini, bu sebeple taşınmazın tescili ve kira kaybı ile ---- kaynaklı zararlarının giderilmesi bu mümkün olmaması halinde taşınmaz bedeli olan---- rayiç kira bedeli ile sözleşmenin zamanında ifa edilmemesinden kaynaklı şimdilik ---tahsilini talep etmiştir....

    Dava kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile daire alım- satım sözleşmesinden doğan eksik işler bedeli ile gecikme tazminatıdır. Taşınmaz üzerindeki yapılardan 3 adet bağımsız bölümün dava konusu edilmesine ve gelen tapu kayıtlardan 3 adetinin davacı adına kayıtlı olmasına rağmen satış sözleşmesine konu 2 daire ile birlikte delil tespiti dosyasında hesaplandığı şekilde 4 adet daire üzerinden eksik işler bedeline hüküm kurulması çelişkili ve dava talebini aşar şekilde ise de bu konu istinaf konusu edilmediğinden aleyhe kaldırılma konusu yapılmamıştır. Davacının dava konusu ettiği dairelerden 2 tanesi Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesine 1 tanesi satış sözleşmesine konu edilmiştir. Taraflar arasındaki 28.11.2011 tarihli satış sözleşmesinde dairelerin teslim tarihi ile bir süre ve taahhüt öngörülmediğinden satışa konu daire için gecikme kirası veya tazminatı doğmadığından bu daire için ilk derece mahkemenin ret kararı farklı gerekçe ile de olsa sonuç olarak doğrudur....

    Yerel mahkemece yargıtay kararına atıf yapılarak teslimin tanık beyanlarıyla ispat edildiği şeklindeki gerekçeyle birlikte ifa kuralına da değinilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; Dava, ön ödemeli konut satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı gecikme tazminatının tahsili istemine ilişkin olup mahkemenin gerekçesine dayanak yaptığı Yargıtay 15hd. 2013/5159 Esas- 2014/3800 esas sayılı dosyasında ise uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklandığından bu sözleşmelerde teslim borcunun da, teslimin bir hukuki fiil olması nedeniyle tanık dahil olmak üzere her türlü delille kanıtlanması mümkün olmasına karşın eldeki satış sözleşmesinde tanıkla teslimin ispatı mümkün olmadığından mahkemenin kararına dayanak Yargıtay ilamının somut olaya uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Bununla birlikte; Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2014/44769 esas 2016/6412 karar sayılı ve 02/03/2016 tarihinde ve Yargıtay 13....

    Takip borçlusu tarafından imzalanan konut finansman sözleşmeleriyle, bireysel finansman kredilerinin teminatının da bedeli paylaşıma konu taşınmaz olduğu kabul edilmiştir. Bu durumda, davalı bankanın, konut kredi sözleşmesi kapsamındaki alacağı yanında bireysel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacakları için de taşınmazın satış bedelinden pay alabileceğinin kabulü gerekir. Nitekim, Dairemiz bozma ilamında, sadece kredi kartından kaynaklı alacağın ipotek kapsamında olmadığı belirtilmiş olup, bozma ile oluşan usuli müktesap hakka da aykırı olarak, hüküm tesisi doğru olmamıştır....

      UYAP Entegrasyonu