Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/662 Esas sayılı davasına ek dava olarak açtığını belirtmiş olduğunu, işbu ek davada davacı yüklenicinin talebinin eser sözleşmesinden kaynaklı ücret alacağı talebi olduğunu, tazminat talebi olmadığını, bu nedenle de 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu ve asıl davada dava edilmeyen bu ek talebinin tamamının 5 yıllık zamanaşımına uğradığını, bu nedenle öncelikle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, bu olmadığı takdirde ise davacı iş sahibinin eksik ve ayıplı imalatı olduğu, işi terk ettiği, eksik ve ayıplı imalatın başka yükleniciyle tamamlattırıldığını, davacının herhangi bir ihtar ve ihbar göndermediğini, davacı tarafın sözleşme dışı imalat iddiası konusunda davacıya karşı bir ihtarı olmadığını, davacının yapmadığı, başka yüklenicilerin yaptığı işlerin de davacı yapmış gibi gösterildiğini, böyle asıl davada fahiş hatada bulunularak mahkemece yanılgılı olarak kabul kararı verildiğini, bu fahiş bilirkişi hatası hususu önemle ve defaten...

    Örneğin sözleşmeye aykırı olarak roto marka ve bronz renkte kapı kolu olmamasından dolayı aynı nitelikte yeniden imalat bedeli hesaplanmış ise de imalat yapılmakla birlikte sözleşmeye aykırı marka veya modelde imalat yapılması ayıplı imalat niteliğindedir. Pencere ve kapı kayıdı ve pencere ve kapı çıtası kalemleri yönünden de yine aynı şekilde mevcut imal edilmiş haliyle kullanımı mümkün olmadığı tespit edilmiş değildir. O halde ilk derece mahkemesince; HMK’nın 281/3. maddesi uyarınca maddi gerçeğin ortaya çıkması için konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyetinden gerekirse keşif yapılmak sureti ile sözleşme kapsamında yapılacak işte eksik ve ayıplı yapılan imalatlar dikkate alınarak işin tamamlanma oranının tespiti ve bulunacak oranın sözleşmede kararlaştırılan iş bedeline oranlanmak suretiyle davalının hak ettiği iş bedeli belirlenip varsa davacının bu bedelden fazla ödediği miktar tespit edilip, bu miktarın hüküm altına alınması gerekmektedir. (Emsal Y. 6....

      Örneğin sözleşmeye aykırı olarak roto marka ve bronz renkte kapı kolu olmamasından dolayı aynı nitelikte yeniden imalat bedeli hesaplanmış ise de imalat yapılmakla birlikte sözleşmeye aykırı marka veya modelde imalat yapılması ayıplı imalat niteliğindedir. Pencere ve kapı kayıdı ve pencere ve kapı çıtası kalemleri yönünden de yine aynı şekilde mevcut imal edilmiş haliyle kullanımı mümkün olmadığı tespit edilmiş değildir. O halde ilk derece mahkemesince; HMK’nın 281/3. maddesi uyarınca maddi gerçeğin ortaya çıkması için konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyetinden gerekirse keşif yapılmak sureti ile sözleşme kapsamında yapılacak işte eksik ve ayıplı yapılan imalatlar dikkate alınarak işin tamamlanma oranının tespiti ve bulunacak oranın sözleşmede kararlaştırılan iş bedeline oranlanmak suretiyle davalının hak ettiği iş bedeli belirlenip varsa davacının bu bedelden fazla ödediği miktar tespit edilip, bu miktarın hüküm altına alınması gerekmektedir. (Emsal Y. 6....

      Davalı, herhangi bir imalat hatasının ve ayıbın bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıdan satın aldığı araçta imalattan kaynaklı boya kalınlığının bulunduğunun ortaya çıktığını ileri sürerek araçtaki ayıp nedeni ile bedel indirim tutarının tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davacı tarafından yaptırılan tesbitte makine mühendisi vasıtasıyla alınan 20.12.2012 tarihli bilirkişi raporunda, imalattan kaynaklı boya hatasının bulunduğu açıklanmış ve mahkemece yargılama aşamasında alınan 24.2.2014 havale tarihli makine mühendisi ve boya ustası vasıtasıyla alınan bilirkişi raporunda da, boya imalatının ayıplı olduğu açıklanmıştır. Mahkemece, bilirkişi raporu alınarak tüm delillerin toplandığı açıklandıktan sonra, boya kalınlıklarının orjinal olduğu, üretimden kaynaklı bir problemin olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

        SAVUNMA: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın açmış bulunduğu daire satış vaadi sözleşmesine dayanarak İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mah. ... ada 1 parseldeki taşınmazların değeri tespiti ile şimdilik 5.000,00 TL en yüksek banka faizi ile tahsili talepli davası haksız ve hukuka aykırı olması sebebiyle reddi gerektiğini, yetkili ve görevli mahkeme İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, ticari arabuluculuk dava şartı yerine getirilmeden dava açılmış olması sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesini, taraflar arasında 22.02.2014 tarihinde ... ilçesi, ... Köyü ... ada 1 parselde kaim 1+1 taşınmaz için taahhütname ekli satış sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme 17.02.2015 tarihli sözleşme ile ......

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/17 D.İş sayılı dosyasıyla tespit için ödenmiş bulunan 1.577,60 TL masrafın 01/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte tahsiline, dairelerdeki eksik ve ayıplı imalatların giderilebileceği yönünde karar verilmesi ve ayıplı imalat bedellerinin satış bedelinden tenkisine, bu talebin kabul görmemesi halinde ise mahkemece binaların güçlendirme bedellerinin ve dairelerdeki eksik ve ayıplı imalatların bedellerinin tespiti ile 19/12/2006 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava edilmiştir. Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın yetki ve görev itirazı dikkate alınarak reddine, bu talep kabul görmemesi halinde davanın süresinde yapılmış bir ihbar bulunmaması ve süresinde açılmamış olması sebebiyle reddine, 14/12/2012 tarihli bilirkişi raporunun dosyadan çıkarılmasına, davanın yüklenici firma Atlas Yapı San. ve Tic....

          KARAR Davacılar, davalının dava dışı yüklenicilerle gelir ortaklığı esasına göre yaptığı ... ......konutlarından davacılar ........birer tane, diğer davacıların ise 1/2 hisseli olarak bir adet daire satın aldığını, kapalı yüzme havuzu, yürüyüş ve bisiklet parkurunun mimari uygulamada yer bulmadığını, pissu boruları, elektrik tesisatının sürekli olarak arızalandığını ve site yönetimince yapılan onarım bedellerine katlanmak zorunda kaldıklarını ayrıca ortak alanlarda bunun dışında bir çok ayıplı imalat olduğunu, hem ödedikleri onarım bedellerinin hemde bundan sonra doğacak zararların tazmini gerektiğinden bahisle davacılar ......için 5.000,00' er TL, davacılar..... ..... için ise 2.500,00' er TL nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

            Dava, ayıplı olan imalat ve eksik yapıldığı ileri sürülen işler için açılmış bulunan tazminat davasıdır. Dava dışı ..., davaya konu taşınmazı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve inşaat sözleşmesi ile 27.10.2005 tarihinde davalı ... Gayrimenkul Geliştirme ve Yatırım A.Ş.’den 370.000 TL bedelle satın almış, 20.12.2006 tarihinde ...’a bağımsız bölümün tapuda devri gerçekleştirilmiş, 31.12.2006 tarihinde tutanakla söz konusu taşınmaz bu şahsa teslim edilmiş, 17.10.2008 tarihinde de taşınmazı ... davacılara satmıştır. Dava dışı bu 3. şahsın, davacılara, davalıdan satın aldığı taşınmazı temlik ederken, dava haklarını da temlik etmiş olduğu, bu nedenle davacıların davalı şirkete dava açabileceği anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenle esasa girilip yapılacak incelemeye göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın husumetten reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

              Dava, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, aksi halde de araç satış bedelinin faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili davalı T3 Ve Tic. A.Ş.'den satın almış olduğu aracın üretimden kaynaklı gizli ayıplı bulunduğu iddiasıyla aracın misliyle değiştirilmesi, olmadığı takdirde de bedel iadesi talep etmiş olup, davalılar ise ayıp iddialarını kabul etmediklerini, ayıp söz konusu olsa dahi bu ayıbın basit şekilde giderilebileceğini, misli ile değişim ya da bedel iadesi şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulüne ve aracın misli ile değişimine, manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiş, bu karar süresi içerisinde davalı vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılamada alınan, ve Yıldız Teknik Üniversitende öğretim görevlisi olan Doç Dr....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT : Dava, satım sözleşmesinden kaynaklı satılanın ayıplı olduğu iddiasına dayalı satılanın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi ve terditli olarak satış bedelinin iadesi talebine ilişkindir. Davacı tarafından davalıdan --- tarihinde alınan -------- görüntü bozukluğu olduğu iddiasıyla -----müracaat ettiği, servis tarafından sorunsuz çalışır olarak teslim edildiği iddia edilmesine rağmen daha sonra sorunun devam ettiği iddiasıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davalı tarafça, husumetin kendilerine yöneltilemeyeceği ------ yöneltilmesi gerektiği ve ürünün ayıpsız olduğu iddialarıyla davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafından ----- ayıp ortaya çıktıktan sonra ---- götürülmesi nedeniyle ayıp ihbarının süresi içinde yapıldığı kanaatine ulaşılmıştır. Dosya kapsamına uygun olması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; davaya konu ----ayıplı olduğu anlaşılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu