WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı, davalılardan satın aldığı evin imar planının idari yargı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle yıkım kararı alındığını ileri sürerek bu suretle ayıplı olan taşınmazın satış sözleşmesinin feshi, tapu kaydının davalılar adına tescili ve satış bedeli 370.000,00 TL nin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini dilemiştir....

    DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, ayıplı araç satış iddiasına ilişkindir. 6100 sayılı HMK 116. maddesi gereği kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı ilk itiraz mahiyetinde olup, aynı yasanın 117.maddesi gereği cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekmektedir. Davalı... Araç Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından usulüne uygun surette sunulan cevap dilekçesinde, yetki itirazının yine 6100 sayılı yasada öngörülen usulle ileri sürüldüğü, davaya konu edilen uyuşmazlığın ayıplı araç satış iddiasına ilişkin olduğu, bu haliyle yetkili mahkemenin ya sözleşmenin ifa yeri mahkemesi olduğu ya da davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu, dosyamız davalısının araç satış sözleşmesinin tarafı olmadığı, bu haliyle sözleşmeye dayalı yetki hususunun davalı açısından geçerli olmadığı, davalıya yöneltilecek istemin genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesince incelenmesi gerektiği anlaşılmakla, dosya kapsamındaki belgelerden Davalı......

      Dava,taraflar arasında yapılan satış sözleşmesine konu aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı sözleşmenin feshi ile satış bedelinin iadesi ve tazminat istemine ilişkindir. Borçlar Kanunu’nun 194. maddesine göre satıcı,satılanın kullanım amacı bakımından kıymetini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan ayıplardan alıcıya karşı sorumlu olup,aynı kanunun 198. maddesi (6098 Sayılı B.K.’nun 223. maddesi) göre, alıcı, teslim aldığı malı işlerin olağan akışına göre, imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya derhal (uygun süre içinde) ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır....

        Davalı, süresinde yapılmış ayıp ihbarı bulunmadığını, geç teslimden dolayı cezai şart istenemeyeceğini, çevre düzenlemelerinin tamamlanmasına devam edildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile eksik ve ayıplı işler için 12.641,76 TL nin 10.000,00 TL si dava bakiyesi ıslah tarihinden itibaren faizi ile tahsiline cezai şart isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, taşınmaz satış sözleşmesinden doğan geç teslim ve ayıp iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. MK.705, BK.213, Tapu K.26 ve Noterlik K.60 maddeleri gereğince taşınmaz satışının geçerliliği resmi şekilde yapılmış olma şartına bağlıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili tarafından, davalı ... aleyhine 08.08.2003 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil, birleşen davada ise 30.12.2003 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen 27.06.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı (k.davacı) vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, 08.08.2000 günlü taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Birleşen davada, davacı ... 08.08.2000 günlü satış vaadi sözleşmesinin hile nedeniyle iptalini istemiştir....

            MAHKEME KARARI Mahkemenin 21.11.2014 tarih ve 2014/1045 E., 2014/2013 K. sayılı kararıyla; taraflar arasında haricen düzenlenen ve fiilen geçerli hale gelmeyen sözleşmeye dayalı olarak dava tarihi itibariyle davacının davalıdan ayıp iddiasına dayalı olarak davacıdan talepte bulunamayacağı, zira haricen düzenlenen satış sözleşmesi geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflara hak ve borç doğurmayacağından davacının maldaki ayıp iddiasına dayalı istemlerinin yasal koşullarının oluşmadığı sonucuna varıldığından davanın reddine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur. 2.Yargıtay (Kapatılan) 13....

              Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Davacı taraf davalı T3 taşınmaz mal satış ve inşaat yapım sözleşmesi gereğince davalı şirket tarafından inşa edilecek İnnovia 2 adlı projede yer alan E3 blok 1....

              KARAR Davacı, davalı ile yapılan taşınmaz satışına ilişkin sözleşmede taşınmazın net ve brüt kullanım alanı 84,39 m2 olarak taahhüt edilmesine rağmen dava konusu taşınmaz üzerinde yaptıkları ölçümde 65 m2 kullanım alanı olduğunu tespit ettiklerini, eksik teslim nedeniyle doğan zararına karşılık fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1000 TL nin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı yanca temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasında yapılan taşınmaz satış sözleşmesine göre davacı tarafından satın alınan taşınmazın sözleşmede kararlaştırılan kullanım alanına haiz olmadığı iddiasına dayalı olarak taşınmazın değer kaybından doğan zararın tazmini istemine ilişkindir. 4077 sayılı Kanunun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür....

                KARAR Davacı, davalı ile yapılan taşınmaz satışına ilişkin sözleşmede taşınmazın net ve brüt kullanım alanı 84,39 m2 olarak taahhüt edilmesine rağmen dava konusu taşınmaz üzerinde yaptıkları ölçümde 65 m2 kullanım alanı olduğunu tespit ettiklerini, eksik teslim nedeniyle doğan zararına karşılık fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1000 TL nin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı yanca temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasında yapılan taşınmaz satış sözleşmesine göre davacı tarafından satın alınan taşınmazın sözleşmede kararlaştırılan kullanım alanına haiz olmadığı iddiasına dayalı olarak taşınmazın değer kaybından doğan zararın tazmini istemine ilişkindir. 4077 sayılı Kanunun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür....

                  Dava, taraflar arasında yapılan taşınmaz satış sözleşmesine göre davacı tarafından satın alınan taşınmazın sözleşmede kararlaştırılan kullanım alanına haiz olmadığı iddiasına dayalı olarak taşınmazın değer kaybından doğan zararın tazmini istemine ilişkindir. 4077 sayılı Kanunun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu