ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/792 Esas KARAR NO:2023/593 DAVA:Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:22/11/2021 KARAR TARİHİ:06/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA:Davacı vekili dava dilekçesi özetle ;-----aracın yeni ------ olarak satın alındığı; çekiş düşüklüğü şikayeti ile 18 defa servise bırakıldığı ancak sorunun hala devam ettiği; araçta imalat hatası olduğu, başlangıçta ücretsiz onarım hakkı tercih edilmişse de aracın onarılamadığı; 24.09.2021 tarihinde keşide edilen ihtarname ile ayıplı aracın misli ile değiştirilmesinin veya iade alınarak bedelinin ödenme tarihi itibariyle yasal faizi ile davacıya ödenmesi talep edilmiştir....
ye iadesi ile,( hasar bedeli olan 300,00 TL düşüldükten sonra) araç bedeli olan 37.246,28 TL'nin aracın davalıya iadesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,davacının fazlaya ilişkin talebi ile faize ilişkin sair taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ... A.Ş'den satın aldığı davaya konu aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek,ayıplı aracın bedelinin iadesi istemi ile eldeki davayı açmış,davalılar davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, dava konusu araç üzerinde yapılan inceleme sonucu hazırlanan bilirkişi raporu benimsenmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükme esas alınan “ Makine Yük Müh “ tarafından hazırlanan 19.2.2014 tarihli raporda;...araçtaki vites kolu ve topuzunun imalat kaynaklı hatalı olmadığı,zırıltı sesinin kullanıcı kaynaklı olmadığının belirtildiği görülmektedir....
İş sayılı dosyasında delil tespiti yapılması için talepte bulunduklarını, hukuki yarar yokluğu sebebiyle taleplerinin reddedildiğini beyanla dairenin sözleşmeye aykırı olarak anahtar teslim olarak teslim edilmemesi sebebiyle gecikmeden kaynaklı müvekkilinin mahrum kaldığı kira bedelleri ve mağdur olduğu zararların giderilebilmesi adına fazlaya ilişkin hakları, davalı şirketler tarafından davaya esas sözleşme gereği yapılan yapılarla ilgili olarak eksik ve ayıplı işlere ilişkin hakları ve başkaca dava açma hakları saklı kalmak kaydıyla bilirkişi marifeti ile hesaplanacak mahrum kalınan kira bedellerinin ve gecikme tazminatının, yine eksik ve ayıplı teslimden dolayı yapılmayan ve sözleşmeye aykırı şekilde teknik şartnamedeki eksik kısımların aynen ifasına, aynen ifa mümkün olmadığı takdirde bedelinin davalılardan tahsili ile sözleşmeye göre mahrum kalının rayiç kira gelirinin ve gecikme tazminatının tespiti ile şimdilik 1.000,00 TL'nin eksik ve kusurlu işler sebebiyle 1.000 TL olmak üzere...
olan--- binası---hatalarından dolayı gecikmeli ve--- adam ortalaması ile yapılarak toplam --- ödendiğini, sözleşmeye göre --- personelle yapılacak olan -----imalat hatalarından dolayı gecikmeli ve --- adam ortalaması ile yapılarak toplam ----- ödendiğini, yaz aylarında yapılması planlanan işlerin kış aylarına kaldığını ve bu nedenle ilave işçi çalıştırmak zorunda kalındığını, bunun da beraberinde --- artımını getirdiğini, imalat hataları için defalarca sökülüp takılan parçaların ve uzayan sürelerden kaynaklı doğan fazla çalışma ve maliyet tutarı olarak ------müvekkilinin zararı olduğunu, gecikmeden dolayı --- ayda işçilere ödenen tutarın toplam ---- olduğu, davacının eksik ve ayıplı imalatı denetlememesinden kaynaklı olup müvekkil tarafından ödenmek zorunda kalınan --- ücret zararı bulunduğunu, işçilerin konaklaması için --- ayda --- konaklama sarfiyatı yapılmak zorunda kalındığını, personele verilen yemekten kaynaklı---sarfiyat yapılmak zorunda kalındığını, personel taşımadan kaynaklı...
İnşaat Mühendisi bilirkişisinin sunduğu raporunda özetle; "dava konusu bağımsız bölümde yer alan gizli ayıplı imalat tutarının 23.000,00- TL ve ortak alanda yer alan gizli ayıplı imalat tutarından davacılara ait bağımsız bölümün arsa hisse payına isabet eden tutarın 22.700,00- TL olmak üzere toplam 45.700,00- TL olduğu" tespit ve mütalaada bulunulmuştur. Bilirkişi raporunun taraf vekillerine tebliğ edildiği, davalı vekilinin rapora karşı itiraz, davacı vekili beyan dilekçesi ibraz etmiştir. Davacı vekilinin sunduğu 27/05/2022 tarihli dilekçesi ile bedel artırım talebinde bulunduğu, harcı ikmal ederek makbuzunu dosyaya sunmuştur. Dava, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı, taşınmazın ayıplı olduğu iddiasına dayalı onarım bedeli istemine ilişkindir....
D.iş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığı ve bilirkişi raporuyla kaynak makinası ile yapılan kaynağın kullanılmaz konumda olduğunun tespit edildiğini, davalı firmanın, ayıplı mal nedeniyle davacı şirket tarafından ödenen satış bedelini ve ayıp dolayısıyla uğranılan zararları karşılamak durumunda olduğu, bu nedenlerle sonuç olarak; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, ayıplı mal nedeniyle satımının feshi talebinin kabulü ile, davalı tarafa ödenen 24.000 Euro tutarındaki satış bedelinin ihtar tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davacı şirkete iadesi, yapılan yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu haliyle davalı yüklenici vaad ettiği şekilde hukuki ayıpsız bir taşınmaz devir etmemiş, ayıpsız teslim ve devir yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. 6502 sayılı kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Eldeki davada da aynen bu şekilde tüketici davayı sözleşmenin tarafı olan satıcıya da yöneltmiş, satın aldığı ve tapuda adına tescil edilen mesken niteliğindeki taşınmazın tapu kaydındaki sınırlandırmalar (hacizler) nedeni ile hukuki ayıplı bulunduğunu ileri sürerek bu hukuki ayıbın giderilmesini istemiştir. Bu hukuki ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/360 Esas KARAR NO: 2022/378 DAVA: Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 09/06/2021 KARAR TARİHİ: 07/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin müvekkili olan davacıya ait -----adresinde bulunan konteyner yapıların dış cephesinde dekoratif söve imalatı ve montajını yaptığını, karşılığında davacı şirket tarafından davalıya ödeme yapıldığını ancak bazı sövelerin düşmeye başladığı gibi bazı sövelerde de sarkmalar meydana geldiğini, davacı şirket tarafından davalı yandan bu hasarın giderilmesini talep etmişse de davalı tarafından hasarın giderilmediğini, davacının sövelerde ortaya çıkan ayıbı ve bu ayıbın giderilmesi için gereken imalat bedelinin belirlenmesi için --- tespit talebinde bulunulduğunu, davalının eser sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmediğini...
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli, sözleşme dışı imalat bedeli ile kira tazminatının tahsili istemlerine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Taraflar arasında sözlü olarak eser sözleşmesi kurulduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı yüklenici, davalı ile proje üzerinden 33.000,00 TL götürü bedel üzerinden anlaştığını, kendisine 32.100,00 TL iş bedelinin ödendiğini, 900,00 TL bakiye iş bedeli ile proje dışında eserin yapıldığı mahalde fazladan yapılan imalat bedelinin tahsili ile eserin ifası sırasında kullandığı iskelenin davalı tarafça alıkonulması nedeniyle iskele için kira bedelini talep etmektedir....
nın 35. maddesi uyarınca yönetim işlemlerine ilişkin temsil görevi ile ilgili olup, binadaki ortak bölümlerdeki ayıplı imalat ve eksik iş bedellerinin tahsiline ilişkin dava açma yetkisi bulunmamaktadır. (Bknz. YHGK'nun 16.12.2015 tarih ve 2014/18-165, 2015/2925 E.K. Sayılı Kararı). Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; bağımsız bölüm maliklerinin, kat malikleri kurulu kararı ile de olsa yönetime yetki vermesi ve alışveriş merkezi yönetiminin kat malikleri adına; binadaki ortak bölümlerdeki ayıplı imalat ve eksik iş bedellerinin tahsiline ilişkin dava açması hukuken mümkün değildir. Bu şekilde açılan davaya muvafakat vererek taraf teşkili sağlanması da mümkün değildir. Bu tür davaların bizzat kat malikleri tarafından açılması gerekir....