Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda; davacının maliki olduğu uyuşmazlık konusu taşınmazın bulunduğu alanın ...sayılı Taşkın Sulara ve Su Baskınlarına Karşı Korunma Kanunu uyarınca Bakanlar Kurulu Kararı ile 1958 yılında taşkın sahası kapsamına alındığı ve anılan taşınmaza yapı yapılırken Su İşleri Müdürü veya Nafıa Müdüründen fenni mahzur olmadığına ilişkin bir rapor alınmadığı görülmekte olup, ilgili mevzuat uyarınca taşkın sahası olarak ilan edilen alanlarda yapı yapılmasına ilişkin faaliyetler için anılan kurumlardan izin alınması gerektiğinden; dava konusu taşınmaz üzerinde yer alan binanın 5 Ocak 2016 tarihine kadar yıkılarak/yıktırılarak taşkın sahasından kaldırılması, aksi takdirde 4373 sayılı Kanun'un 3. maddesi hükmü uyarınca valinin kararıyla yıktırılacağına veya kaldırılacağının bildirilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır....

    TMK’nin 725. maddesi hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere, taşkın yapının bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin yapı sahibine verilebilmesi için öncelikli koşul iyiniyettir. Öngörülen iyiniyetin TMK’nin 3. maddesinde hükme bağlanan sübjektif iyiniyet olduğunda da kuşku yoktur. Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir....

      Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. Görüldüğü üzere taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle Medeni Kanunun 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen “ üst toprağa bağlıdır “ kuralına ayrıcalık getirilmiş taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, anayapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası ( mütemmim cüz’ü ) sayılmış, tecavüz edilen kısım üzerinde yapı maliki yararına irtifak hakkı tanınmıştır....

        Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak on beş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. Görüldüğü üzere, taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle TMK'nin 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen “üst toprağa bağlıdır” kuralına ayrıcalık getirilmiş taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, ana yapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) sayılmış, tecavüz edilen kısım üzerinde yapı maliki yararına irtifak hakkı tanınmıştır....

          Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. Görüldüğü üzere taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle, Medeni Kanunun 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen "üst toprağa bağlıdır “ kuralına ayrıcalık getirilmiş, taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, anayapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) sayılmış, tecavüz edilen kısım üzerinde yapı maliki yararına irtifak hakkı tanınmıştır....

            Dava, Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Yasal ayrıcalıklar dışında, Türk Medeni Kanunu m. 684/1 ve 718/2 hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar. Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiştir. Somut olayda, taşkın inşaatın bulunduğu 2209 parsel sayılı taşınmaz verasette iştirak halinde, davalılardan ... , ile davacı ... adına kayıtlıdır. Görülüyor ki, davalı ... taşınmazda malik değildir. Tapu iptal ve tescil istemli davanın taşınmaz malikine veya onun haleflerine karşı açılması gerektir. Eldeki davada, davalı ... tapu maliki veya tapu maliklerinden birinin halefi bulunmadığından, husumet yöneltilerek hakkında bir karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşkın inşaat nedeniyle K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık çapa dayalı elatmanın önlenmesi ve yıkıma ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 10.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                müvekkillerinin zararının olduğunun açık olduğunu, Muratpaşa Belediye Başkanlığı'na müzekkere yazılarak müvekkillere ait parselin durumu sorulmadığını, mevcut haliyle verilecek inşaat alanı ile taşkın yapı olmasaydı verilecek inşaat alanı arasındaki farkın araştırılmadığını, mevcut fen bilirkişi raporuna göre, müvekkillerinin parseline taşma olduğu sabit iken, ihtimaller dahilinde ve mevcut zemin durumuna göre belirlenmiş sınırlar gerekçe gösterilerek davanın reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek; yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

                Bilahare dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Asıl dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım; birleştirilen dava 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 725’inci maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Asıl davada davacı-birleştirilen dava davalı vekili, müvekkilinin 390 ada 9 parsel sayılı taşınmaza 26.04.2007 tarihinden itibaren kayden malik olduğunu, müvekkilinin 27.08.2013 tarihinde yaptırdığı ölçüm sırasında davalıların maliki olduğu 390 ada 10 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binanın müvekkilinin taşınmazına taşkın olduğunun tespit edildiğini, davalılara yapılan ihtarnamelere rağmen davalılar tarafından taşkınlığın giderilmediğini, taşkın yapı nedeniyle müvekkilinin taşınmazına inşaat yapamadığını belirterek, 390 ada 10 parsel sayılı taşınmazdaki yapının müvekkiline ait taşınmaza müdahalesinin önlenmesine ve taşkın yapının yıkılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                  -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, kayden davacının malik olduğu taşınmaza davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın garaj yapmak suretiyle müdahalesi saptanmak ve Türk Medeni Kanunu'nun 725.maddesinde düzenlenen taşkın inşaat halinde savunma yoluyla temliken tescil isteğinde bulunulabileceği, TMK'nun 724.maddesinde düzenlenen haksız inşaat durumunda ise temliken tescil isteğinin açılacak ayrı bir dava ya da karşılık dava ile istenebileceği gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 351.25.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 17.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu