Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK'nun 725. maddesi hükmünün, taşkın yapı malikine tanıdığı hak "kişisel hak" olup bu hak ancak, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise; ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.02.2002 gününde verilen dilekçe ile tapulu taşınmaza müdahalenin önlenmesi ve kal, davalı ... vekili tarafından açılan karşılık davada, taşkın inşaat nedeniyle temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalı ... hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... hakkındaki davanın kabulüne, davalı ... hakkındaki davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalı ...'...

    Böyle bir irtifak hakkı yoksa zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devrini isteyebilir" şeklindedir. Böylece, muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine aşağıdaki koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için: 1-Tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. 2- Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır....

      Ayrıca TMK 725. maddesine dayalı taşkın inşaat nedeniyle temliken tescile ilişkin karşı davada 3088 ada 2 parsel sayılı kat irtifakı kurulu taşınmazın davacı şirket dışında dava dışı bağımsız bölüm maliklerinin bulunduğu halde davada davacı olarak yer almadıkları anlaşılmıştır. Tüm maliklerin birlikte davacı olarak davada yer almaları ve 3088 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tüm maliklerine karşı davanın yöneltilmesi gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun (13.6.1984 tarih ve 1982/358 Esas, 1984/710 Karar sayılı; yine 26.10.2005 tarih 2005/14-587 Esas, 2005/609 Karar sayılı, 2010/4-4 Esas, 2010/56 Karar sayılı ilamlarında) açıklandığı üzere el atmanın yanı sıra yıkım isteminin ve temliken tescil isteminin de söz konusu olduğu hallerde tüm müşterek maliklerin karşılıklı olarak davada yer almaları gereklidir....

        Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı, kayden paydaş olduğu 8 parsel sayılı taşınmaza komşu parsel maliki davalıların taşkın yapılanmak, beton direk ve kafesli tel çekmek suretiyle haksız elattıklarını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlar, birleşen dava ile taşkın inşaat nedeniyle temliken tescil veya taşan kısım üzerine irtifak hakkı tesisi olmadığı takdirde tazminat talep etmişlerdir. Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, önceki araştırma bozmasından sonra, bu kez “kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olduğu” gerekçesiyle bozulmuş; mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne, karşı davanın reddine, Nemci Karahan yönünden husumetten reddine karar verilmiştir....

            Görüldüğü üzere taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle Medeni Kanunun 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen " üst toprağa bağlıdır " kuralına ayrıcalık getirilmiş taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, anayapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası ( mütemmim cüz'ü ) sayılmış, tecavüz edilen kısım üzerinde yapı maliki yararına irtifak hakkı tanınmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki taşkın yapıdan inşaat ve imalattan kasıt, taşınmaza sıkı ve devamlı surette bağlı olan esaslı yapılardır. Diğer bir söyleyişle taşan yapının tamamlayıcı parça ( mütemmim cüz ) niteliğinde olması gerekir. Onun, taşınmazın altında veya üstünde yapılması zeminde veya üstten sınırı aşması, arasında madde hükmünü uygulaması açısından hiçbir fark yoktur. Medeni Kanunun 725. maddesinin uygulanabilmesini haklı gösterecek en önemli koşul yapı malikinin iyiniyetli olmasıdır....

              Bu tür davalarda üzerinde önemle durulması gereken önemli koşullardan birisi de halin icabından taşkın inşaatın yıkılması gerekip gerekmediğinin saptanmasıdır. Uygulama ve doktrinde “durum ve koşulların haklı kılması” şeklinde ifade edilen bu şarttan inşaatın yıkılması ile inşaat sahibinin uğrayacağı zarar veya yıkılmaması halinde arsa malikinin arsasının uğrayacağı değer kaybının mukayese edilmesi anlaşılmalıdır. Bu koşulun içinde taşkın yapının bulunduğu arazi parçasının davacı adına tescili için, taşkın kısmın ana taşınmazdan ayrılarak müstakil parsel oluşacak veya davacıya ait taşınmazla birleştirilecek şekilde ifrazının mümkün olması da vardır....

                İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davanın incelenmeksizin reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 06/05/2019 tarih ve E:2019/2788, K:2019/3627 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak verilen temyize konu kararda; dava dosyasındaki fotoğraflar, bilgi ve belgeler ile mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, davacıların maliki olduğu uyuşmazlık konusu taşınmazın bulunduğu alanın 4373 sayılı Taşkın Sulara ve Su Baskınlarına Karşı Korunma Kanunu uyarınca Bakanlar Kurulu kararı ile 1958 yılında taşkın sahası kapsamına alındığı ve anılan taşınmaza yapı yapılırken Su İşleri Müdürü veya Nafıa Müdüründen fenni mahzur olmadığına ilişkin bir rapor alınmadığı görülmekte olup, ilgili mevzuat uyarınca taşkın sahası olarak ilan edilen alanlarda yapı yapılmasına ilişkin faaliyetler için anılan kurumlardan izin alınması gerektiğinden; dava konusu taşınmaz üzerinde yer alan binanın 15 Aralık 2015 tarihine kadar yıkılarak/yıktırılarak taşkın...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, taşkın inşaat nedeniyle men'i müdahale ve kal istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 1.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 1. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 31.10.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu