Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, ne davacının ne de davalının taşkın bölüm üzerinde irtifak hakkı tesis edilmesi ile ilgili isteği bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, yıkım isteğinden feragat edildiği gözetilerek tecavüzlü bölüm bakımından el atmanın önlenmesi isteği yönünden bir karar verilmesi gerekirken istek olmadığı halde irtifak hakkı tesisine karar verilmesi doğru değildir...” denilmiştir. Bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılamada Mahkemece; davanın kısmen kabul kısmen reddine, davacı vekilinin kal isteminden vazgeçmesi nedeniyle davacının kal talebine ilişkin davasının reddine, davacının el atmanın önlenmesi davasının reddi ile, taşkın yapının bedelinin davacıya ödenerek mülkiyetinin davalıya geçirilerek, davacıya ait 833 ada 4 nolu parsel üzerinde fen bilirkişisi ... ...'...

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2017/408 ESAS, 2018/604 KARAR DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi, Kal (Taşkın İnşaat Nedeniyle) KARAR : Bafra 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/408 Esas, 2018/604 Karar sayılı dava dosyasında verilen Elatmanın Önlenmesi,Kal (Taşkın İnşaat Nedeniyle) talebinin kabulüne karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davanın Elatmanın Önlenmesi,Kal (Taşkın İnşaat Nedeniyle) istemine ilişkin bulunması nedeniyle, konusu belli bir değer (para veya para ile değerlendirilebilen bir şey) ile ilgili bir dava niteliği taşıdığı; dolayısıyla, Harçlar Kanunu’nun 16.maddesi anlamında “Değer ölçüsüne göre harca tabi” işlemlerden biri olduğu; esas hakkında hüküm verilmesi halinde (1) Sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınması gerektiği ve kararın istinafı halinde de yine nispi istinaf harcı alınacağı açıktır....

    Böyle bir irtifak hakkı yoksa zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devrini isteyebilir" şeklindedir. Böylece, muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine aşağıdaki koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için: 1-Tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. 2- Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır....

      dan satın aldığını, satın alma işleminden sonra müvekkili tarafından herhangi bir taşkın yapı yapılmaksızın taşınmazın bulunduğu alanı aşmayacak şekilde tadilat ve yenileme yapıldığını, ana yapının sınırı aşılmadığı için taşınmazı satın alırken sınır tespiti yapmaya gerek duymadığını, söz konusu taşınmazların bulunduğu bölgede kötü niyet olmaksızın birçok parsel üzerindeki yapının bitişik parsele taşkın durumda olduğunu,müvekkilinin satın aldığı taşınmazın yarım asırdan fazla süredir bulunduğu konumda olup herhangi bir eklenti yapılmadığını, kaldı ki iki taşınmaz arasında olup müvekkiline ait taşınmaz sınırlarında yer alan avlunun davacının kullanımına bırakıldığını, iddia edildiği gibi taşkın yapı olsa da taşkın kısmın bedelini taşınmazın kendinden önceki malikine ödeyerek taşınmazı satın aldığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden malik olduğu 1360 parsel sayılı taşınmaza, komşu parsel maliki davalının taşkın inşaat yapmak suretiyle tecavüz ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuş, yargılama sırasında taşkın kısmın bedelini ödemek istediğini bildirmiştir....

          TMK’nun 725. maddesi hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere, taşkın yapının bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin yapı sahibine verilebilmesi için öncelikli koşul iyiniyettir. Davalı Belediye Başkanlığının iyiniyetli olarak taşkın inşaat inşa etmesi mümkün değildir. İnşaat, tapu sahibi T7'ın rızası dışında yapılmıştır. Bu nedenle temliken tescil talebinin reddi gerekir. Ancak bu iddia da doğru olmadığı gibi tam tersine müvekkillerimin taşkın inşaat nedeniyle uğradığı müsbet ve menfi zarar karşılanmamıştır. Müvekkillerim lehine yargılama gideri ve Avukatlık ücretine hükmedilmesi de usul ve yasaya uygundur." şeklindeki cevaplarla davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmişlerdir....

          Şöyle ki, uyuşmazlığın esası davalı Alçe-Hes'in taşkın savağının tahliye kanalının toprak zeminden gitmiş olması nedeniyle davacıya ait Hes'in regülatör rezervuarının ve regülatör çökeltme havuzunun zarar görüp görmediği, zarar görmüş ise bunun nasıl ortadan kaldırılacağı hususu olup bilirkişi raporlarında beton kanal yapılması belirtilmiş ise de, davacının iddiasına konu taşkın savağının davacıya ait Hes'e zarar verip vermediği, zarar veriyor ise nasıl zarar verdiği ve bu zararın ne şekilde ve nereye ne kadar uzunlukta yapılacak bir tahliye kanalı ile çözümlenebileceği, infaza elverişli olarak aydınlatılmamıştır. Ayrıca, inşaat bilirkişisi ve jeoloji mühendisinden ayrı ayrı rapor alınması da yerinde değildir....

          Tapu iptali tescil isteminin kabulüne ilişkin hükmün Dairemizin 13.03.2012 günlü ve 2011/15338 esas 2012/3689 karar sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozma ilamına uyularak tapu iptali ve tescil isteminin reddine, irtifak hakkı kurulması isteminin kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili ile davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davacıların temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalıların temyiz itirazlarına gelince; Asıl dava protokole dayalı tapu iptali tescil, ikinci kademede irtifak hakkı kurulması; birleştirilen dava ise, taşkın inşaat nedenine dayalı tapu iptali ve tescil veya irtifak hakkı kurulması istemlerine ilişkindir. Tapu kaydı bulunan bir taşınmazın mülkiyeti resmi biçim koşulunu taşıyan sözleşme ile nakledilebilir. Tapuda mülkiyet aktarımını gerektiren işlemler resmi biçime uygun düzenlenmemesi halinde, mülkiyet aktarımı yönünden geçersizdir....

            Görüldüğü üzere taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle TMK'nin 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen “üst toprağa bağlıdır” kuralına ayrıcalık getirilmiş taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, ana yapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) sayılmış, tecavüz edilen kısım üzerinde yapı maliki yararına irtifak hakkı tanınmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki taşkın yapıdan inşaat ve imalattan kasıt, taşınmaza sıkı ve devamlı surette bağlı olan esaslı yapılardır. Diğer bir söyleyişle taşan yapının tamamlayıcı parça (mütemmim cüz) niteliğinde olması gerekir. Onun, taşınmazın altında veya üstünde yapılması zeminde veya üstten sınırı aşması, arasında madde hükmünü uygulaması açısından hiçbir fark yoktur. TMK'nin 725. maddesinin uygulanabilmesini haklı gösterecek en önemli koşul yapı malikinin iyiniyetli olmasıdır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.07.2005 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 17.04.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 18 parsel sayılı taşınmazına komşu 19 parsel maliki davalının taşkın inşaat nedeniyle el attığını elatmanın önlenmesi ile kal’ini talep etmiştir. Davalı karşı davasında, asıl davanın reddini, davacı taşınmazına taşkınlığının tespiti halinde iyiniyetli olduğundan, taşan kısmın adına tescilini istemiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazların tamamının değeri esas alınarak görevsizlik kararı verilmiş, hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu