Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar, davalılar vekili tarfından davacı aleyhine 02.07.2002, 07.11.2002 ve 17.12.2002 gününde verilen dilekçeler ile tapulu taşınmaza müdahalenin önlenmesi, kal ve ecrimisil, birleşen 2002/928 esas sayılı davada, taşkın inşaat nedeniyle irtifak hakkı tesisi veya temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın ve birleşen davanın hüküm fıkrasında beirtilen şekilde ayrı ayrı kısmen kabulüne dair verilen 07.06.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraflar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, birleştirilen dava ise Türk Medeni Kanununun 725.maddesine dayalı temliken tescil istemlerine ilişkindir....

    (Muhalif) K A R Ş I O Y Asıl dava 299 sayılı parsele elatmanın önlenmesi, taşkın yapıların yıkılması, birleştirilen dava Türk Medeni Kanunu'nun 725. maddesine dayalı temliken tescil isteklerine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, asıl davanın davacısı ...'in yargılama sırasında payını ...'ya satış suretiyle temlik etmesi nedeniyle HMK.nun 125. maddesinin uygulanması gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine ilişkin olarak verilen karar temliken tescil davasının davacıları tarafından temyiz edilmiştir. 299 sayılı parselin, davacı ... ve dava dışı kişiler adına, komşu 298 sayılı parselin de davalılar (temliken tescil davasının davacıları adına paylı mülkiyet üzerine kayıtlı olduğu sabittir. Yine yapılan uygulama sonucu 298 sayılı parseldeki yapıların 299 sayılı parsele taşkın olduğu belirlenmiştir....

      Medeni Kanunu'nun 725. maddesine dayalı taşkın inşaat sebebi ile yapı malikine yönelik açılan elatmanın önlenmesi ve yıkım davasında savunma yoluyla temliken tescil istenebileceği halde, aynı yasanın 724. maddesinden kaynaklanan temliken tescil isteklerinin savunma yolu ile istenemeyeceği ve ayrı bir davanın konusunu teşkil edeceği gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 5.019,67 .-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdadan alınmasına, 10.5.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Savunma yoluyla Türk Medeni Kanunu'nun 725. maddesine dayalı taşkın yapı nedeniyle temliken tescil isteminde bulunulmuştur. "Yasal ayrıcalıklar dışında, TMK’nin 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar. TMK’nin 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır....

        Böylece, muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine aşağıdaki koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için: 1-Tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. 2-Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir....

          Aksine düşünce bu yöndeki yasa koyucunun amacını ortadan kaldırır (durum ve koşulların haklı göstermesi) şeklinde açıklanan ikinci koşuldan ise imar durumuna göre ifrazın mümkün olması, ifraz halinde arsa malikinin uğrayacağı zarar ile taşkın yapı malikinin elde edeceği yarar arasında aşırı bir farkın bulunmaması, gibi hususlar anlaşılmalıdır. Bu iki koşulun varlığı halinde taşkın yapı maliki uygun bir bedel ödeyeceğini bildirerek açacağı yenilik doğurucu nitelikteki temliken tescil davası ile taşkın kısmın mülkiyetini veya üzerine bir irtifak hakkı kurulmasını isteyebilir. Ayrıca, iyiniyet savunmasının yukarıda açıklanan niteliği dikkate alınıp, bu savunma içerisinde temliken tescil isteğinin de bulunduğu kabul edilerek, tescil talebi, ayrı bir davaya gerek olmaksızın açılan davada savunma yoluyla da ileri sürülebilir. Esasen bu kuralın uyuşmazlıkların en kısa sürede sağlıklı biçimde çözümlenmesi ve dava ekonomisi yönünden büyük yarar sağlayacağı da kuşkusuzdur....

          Yukarıda açıklanan ayrıcalıklar ile bir kimse kendi taşınmazı üzerine mütemmim cüz (ayrılmaz parça) niteliğinde yapı inşa etmiş, imar uygulaması sonucu bu yer üçüncü kişiye ait imar parseli içerisinde kalmış ise, imar parseli malikine karşı bedelinin ödenmesi kaydı ile yapı sahibini koruma zorunluluğu duyulmuştur. Dosya içerisindeki 10.06.2009, 28.07.2009, 29.09.210 ve 16.06.2011 havale tarihli bilirkişi raporlarına göre davalıların 19 parsel numaralı taşınmazındaki binanın imar uygulaması sonucunda davacının 18 sayılı imar parseline 1.40 m2 tecavüzlü hale geldiği hususunda bir çekişme bulunmamaktadır. Kesinleşen imar uygulaması sonucunda davalıların binasının bir imar parseli içerisinde bırakılmadığı yani korunmaya değer görülmediği anlaşılmaktadır. Diğer taraftan imar planı kesinleşen yerlerde imar parsellerinin ifrazı veya tevhidi mümkün olmadığından imar parseline tecavüzlü yapılar nedeniyle Türk Medeni Kanununun 725. maddesi gereğince temliken tescil de istenemez....

            Temliken tescil isteyen birleştirilen davanın davacılarının temyizi üzerine karar Dairemizce, temliken tescil isteyenlerin A ve B ile gösterilen taşkın kısımları taşınmazın kadastro çapına bağlanmasından sonra inşa etmeleri nedeniyle iyiniyetli sayılamayacakları belirtilerek temliken tescil talebinin reddinin yerinde olduğu ancak talep olmadığı halde mahkemece malzeme sahibi olan temliken tescil isteyen davacıların tazminatla sorumlu tutulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda ilk bozmadan önceki gibi binaların A ve B ile gösterilen taşkın kısımlarıyla ilgili olarak elatmanın önlenmesi ve kal talebinin reddine, krokide C ile gösterilen yere altmanın önlenmesine, birleştirilen davadaki temliken tescil talebinin de reddine karar verilmiştir....

              -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle kayden davacıya ait 7325 parsele davalının çatı saçağını taşırmak suretiyle müdahalesi saptanmak, taşkın yapı bakımından temliken tescilin savunma yoluyla da istenebileceği; ancak TMK'nun 725. maddesinin koşullarının oluşmadığı gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 44.01 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 27.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkin olup, davalı savunma yoluyla temliken tescil isteminde bulunmuştur. Somut olayda davalı vekilinin maktu harç yatırmadan savunma yolu ile temliken tescil talebinde bulunduğu anlaşıldığına göre, öncelikle başvuru harcının ikmal edilmesi gerekmektedir. Ne var ki, Mahkemece bu yönde olumlu ya da olumsuz bir karar verilmiş değildir....

                  UYAP Entegrasyonu