Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK’nın 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur....

    Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi, kal, ecrimisil; karşı davada temliken tescil isteminden dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 14.03.2018 gün ve 2015/10069 Esas, 2018/1914 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı ... tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava elatmanın önlenmesi, kal, ecrimisil; karşı dava taşkın inşaat nedeniyle temliken tescil isteğine ilişkindir....

      TMK’ nun 725. maddesine dayalı taşkın yapıdan ötürü tescil davalarının kabulünde aranan en önemli koşullardan birisi taşkın yapı ile taşınmazın bütünleşmesi, başka bir ifade ile taşan kısmın taşınmazın ayrılmaz parçası haline gelmesidir. Bilirkişi raporundan davacı taşınmazına 61,25 m2 tecavüzlü olan bahçe duvarının basit eklenti niteliğinde yapı olduğu anlaşılmaktadır. Bu tür yapıların arzla birleştiği, onun ayrılmaz parçası haline geldiği düşünülemeyeceğinden yapı sahibinin 4721 s. TMK’ nun 725. maddesine dayanarak açtığı mahkemece birleştirilen temliken tescil davasının reddine asıl dava olan elatmanın önlenmesi ve kal davasının ise kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. Davacının temliken tescile konu ettiği merdiven 4721 s. TMK’ nun 725. maddesinde sözedilen yapı niteliğini taşımamaktadır. Ayrıca, 4721 s....

      TMK’nin 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Ancak kamu tüzel kişiliğine ait taşınmazların temliken tescil yolu ile iktisabı mümkün değildir. Kaldı ki dava konusu taşınmaz hem Orman İşletme Müdürlüğüne (Kamu tüzel kişiliğine) ait hemde 1955 yılında, davalı tarafından bina inşa edilmeden önce kadastro tespiti yapılarak çapa bağlanmıştır. Çaplı taşınmaza bina inşa edilmesi halinde iyiniyet iddiası dinlenemeyeceğinden temliken tescil talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü doğru olamıştır....

        Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur. Bu tür davalarda taşkın yapıyı yapan kişinin taşınmazı lehine, taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkı yoksa durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde taşkın yapıyı yapan kimse, taşan kısım için uygun bir bedel karşılığında irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. Bu nedenle İDM tarafından temliken tescil isteminin yeni malike yöneltilemeyeceği gerekçesi ile sair hususlar araştırılmadan karar verilmesi yerinde görülmemiştir....

        TMK’nın 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. 3. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. 4. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur. 5....

          Davacı 26 ada 1 parsel sayılı taşınmaza 27 parsel sayılı taşınmazdaki binanın taşkın olduğunu belirterek vaki müdahelenin menine ve taşkın yapının yıkılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalılar kadastro tespiti öncesinde binanın bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, el atmanın önlenmesi isteği yönünden davanın kabulü ile yıkım istemi yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Çekişme konusu 26 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davacıya, 26 ada 27 parsel sayılı taşınmazın davalıların mirabırakanı ... ...’e ait olduğu, davalı taşınmaz üzerindeki binanın davacı parseline taşkın olduğu sabittir. Bilindiği üzere; taşkın yapılarda, sosyal ve ekonomik bir değeri yok etmemek ve yapının bütünlüğünü korumak amacıyla yasa koyucu 4721 s. Türk Medeni Kanunun (TMK) 722, 723, 724 ncü maddelerinde öngörülenlerden daha değişik ilkelere ihtiyaç duymuş bu nedenle 725. madde hükmünü getirmek zorunda kalmıştır....

            Yıkımı istenilen yapının 53,52 m2'si 130 parselde, 9,05 m2'si ise 88 parsel üzerinde bulunmaktadır. 130 parsel sayılı taşınmaz davacı adına kayıtlı ise de 88 parselin tapu kaydı getirtilmemiş, davalının 88 parselde malik olup olmadığı, böylece uygulanacak hükümler farklılık arz ettiğinden taşınmazın taşkın yapı mı haksız yapı mı olduğu açıklığa kavuşturulmamıştır. Şu halde mahkemece 88 parselin tapu kaydı celp edilerek davalının bu parselde malik olup olmadığı incelenmeli, yapının niteliği, taşkın yapı mı haksız yapı mı olduğu açıklığa kavuşturulmalıdır. Yapının taşkın yapı olduğunun kabulü halinde; TMK’nun 725. maddesinde bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme (temliken tescil) olanağı tanınmıştır. Taşkın yapılarda temliken tescil talebi ayrı bir dava açılarak veya savunma yoluyla ileri sürülebilir. Bunun yanı sıra iyiniyet savunması içerisinde temliken tescil isteği de bulunur....

            Ancak; Davada ikinci kademedeki istek olarak, Türk Medeni Kanununu 725. maddesine dayanılıp taşkın yapı nedeniyle temliken tescil talebinde de bulunulmuştur. Davacının ikinci kademedeki isteminin yasanın öngördüğü koşullar çerçevesinde incelenip, bunun sonucuna uygun hüküm kurulması yerine gerekçe gösterilmeksizin reddi doğru değildir. Karar açıklanan nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın iadesine, 13.12.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              b-Diğer taraftan; haksız inşaattan (TMK mad. 724) kaynaklanan temliken tescil isteklerinin müstakil davaya konu olacağı sabit iken taşkın inşaat nedeniyle temliken tescil isteklerinin (TMK mad. 725) savunma yoluyla da ileri sürülebileceği gerek yargısal uygulamada, gerekse öğretide benimsenen kuraldır. Öte yandan bilindiği üzere; taşkın yapılarda, sosyal ve ekonomik bir değeri yok etmemek ve yapının bütünlüğünü korumak amacıyla yasa koyucu 4721 s. Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 722, 723, 724 ncü maddelerinde öngörülenlerden daha değişik ilkelere ihtiyaç duymuş bu nedenle 725. madde hükmü getirilmiştir. Söz konusu maddeye göre “ Bir yapının başkasına ait araziye taşırılan kısmı, eğer yapıyı yapan malik taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkına sahip bulunuyorsa, ona ait taşınmazın bütünleyici parçası olur.”...

                UYAP Entegrasyonu