Dava, davalı ... tarafından davacı adına tahsisli taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, açılan davanın idari yargının görevli olması nedeniyle dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, üyesi olduğu kooperatif adına İmar Kanunu'nun 32. maddesi gereğince hükmedilen 250.000,00 TL tutarındaki idari para cezası nedeniyle, davalı ... Belediyesi tarafından 11 adet tapuya haciz koydurulduğu, yapılar daha sonra ruhsatlı hale getirilmiş olmasına rağmen bu cezanın iptal edilmediğini, kooperatifçe daire tahsisinin üyelere üyeliğe ilk girişte tahsis edilerek dağıtılması esasının benimsendiğini, adına yapılan tahsisin, haczin doğum tarihinden önce olması nedeniyle haksız ve kötü niyetli olarak konulan bu haczin kaldırılmasının gerektiğini belirtmiştir....
Bu durumda sadece ihtiyati hacze itiraz eden hakkındaki ihtiyati haczin kaldırılması gerekirken, ihtiyati hacze itiraz etmeyen ... A.Ş. hakkındaki ihtiyati haczin de kaldırılması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Mahkemece kısa kararda, “…vekalet ücretinin alacaklı vekilinden alınarak itiraz eden vekiline verilmesine …” hükmedildiği hâlde, gerekçeli kararda “ … vekalet ücretinin alacaklıdan alınarak itiraz eden vekiline verilmesine…” karar verilerek, kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılması da usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:İhtiyati haciz isteyen vekilinin yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle sair temyiz itirazlarının reddine; (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek hâlinde iadesine, 22.1.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....
Bu durumda sadece ihtiyati hacze itiraz eden hakkındaki ihtiyati haczin kaldırılması gerekirken, ihtiyati hacze itiraz etmeyen ... A.Ş. hakkındaki ihtiyati haczin de kaldırılması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Mahkemece kısa kararda, “…vekalet ücretinin alacaklı vekilinden alınarak itiraz eden vekiline verilmesine …” hükmedildiği hâlde, gerekçeli kararda “ … vekalet ücretinin alacaklıdan alınarak itiraz eden vekiline verilmesine…” karar verilerek, kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılması da usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:İhtiyati haciz isteyen vekilinin yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle sair temyiz itirazlarının reddine; (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek hâlinde iadesine, 22.1.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....
İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince: "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Usulsüz tebliğ şikayetini tebligatın muhatabı ileri sürebileceği ve şikayetçinin usulsüz tebliğ şikayeti yönünden aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, Haczin düştüğü ve kaldırılması gerektiğine ilişkin şikayetin ise alacaklı tarafın satış avansı yatırdığı ve haczin düşmediği kanaatine varılmakla yerinde olan icra müdürlüğü işlemine karşı şikayetin reddine" dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, verilen kararın yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin Adana Kozan Turunçlu Mahallesinde bulunan taşınmazı borçlu Davut Alpaslan’dan satın aldığı, taşınmazlar üzerine ihtiyati haciz konulduğunu, borçluya yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, satış avansının da süresinde yatırılmadığını, haczin İİK 106 ve 110. maddeleri gereğince kaldırılması gerektiğini söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (İş Mahkemesi Sıfatıyla) 2021/146 Esas sayılı dosyasında verilen ihtiyati haciz kararının infazının istenildiği, ancak esas takibe geçilmediği, icra dairesince ihtiyati haciz kararının infazının yerine getirilmesi amacıyla infaz memuru olarak yapılan işlemlerin mevcut olduğu, yapılan başvurunun ihtiyati haczin infazına yönelik bir şikayet olmadığı, haczin varlığına yönelik bir istem olduğu, bu haliyle ihtiyati haczin kaldırılması hakkında inceleme yetkisinin kararı veren mahkemeye ait olduğu, takip dosyası ihtiyati haciz aşamasında olup esas takibe geçilmediğinden icra mahkemesinin görevsiz olduğu, uyuşmazlığın çözümünde Uzunköprü 1....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (İş Mahkemesi Sıfatıyla) 2021/146 Esas sayılı dosyasında verilen ihtiyati haciz kararının infazının istenildiği, ancak esas takibe geçilmediği, icra dairesince ihtiyati haciz kararının infazının yerine getirilmesi amacıyla infaz memuru olarak yapılan işlemlerin mevcut olduğu, yapılan başvurunun ihtiyati haczin infazına yönelik bir şikayet olmadığı, haczin varlığına yönelik bir istem olduğu, bu haliyle ihtiyati haczin kaldırılması hakkında inceleme yetkisinin kararı veren mahkemeye ait olduğu, takip dosyası ihtiyati haciz aşamasında olup esas takibe geçilmediğinden icra mahkemesinin görevsiz olduğu, uyuşmazlığın çözümünde Uzunköprü 1....
Somut olayda, şikayete konu taşınmaza 06/11/2013 tarihinde haciz konulduğu, bu hacze ilişkin 103 davetiyesi tebliğ edilmediği, davacı borçlu vekilinin 07/11/2013 tarihinde icra müdürlüğüne başvurarak haczin kaldırılmasını istediği, 08/11/2013 tarihinde icra müdürlüğünce haczin kaldırılmasına karar verildiği, aynı tarihte icra müdürlüğünün haczin kaldırılması kararından döndüğü, her iki kararın da davacı borçlu vekiline tebliğ edilmediği, haczin kaldırılması kararının davacı borçlu vekili tarafından öğrenildiğine dair iddia ve ispat bulunmadığı, haczin kaldırılması kararı infaz edilmediği için bu karardan dönülmesinin de yeni bir haciz konulması anlamına gelmeyeceği, bu durumda davacı borçlunun 07/11/2013 tarihi itibariyle hacizden haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, haczedilmezlik şikayetinin yasal süresi geçtikten sonra 25/02/2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle şikayetin kısmen kabulüne karar verilmesi yerinde...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle ,borçlunun ihtiyati haczin kaldırılmasını talep edebilmesi için, tüm dosya borcunu karşılayacak miktarda ve anılan maddede yazılı olan teminatların gösterilmesi gerektiği, halde davacı borçlunun yalnızca ihtiyati haciz miktarını karşılar nitelikte teminat mektubunu dosyaya sunduğunu, bu nedenle borçlunun ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddedilmesi gerekirken mahkemece hataya düşülmüş olup eksik miktara rağmen talep kabul edilerek hacizlerin kaldırılmış olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2021/2095 Talimat sayılı dosyasında taşkın hacze ilişkin itirazda bulunduğu, Kayseri 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/348 Esas sayılı dosyasında davacı tarafından alacaklı aleyhine istihkak iddiası nedeniyle dava açtığı ve davanın derdest olduğu görülmüştür. Şikayetin taşkın haciz şikayeti niteliğinde olduğu, davacı 3.kişinin icra takip dosyasında taraf olmaması ve takipte "borçlu" sıfatını taşımaması nedeniyle taşkın haciz şikayetinde bulunamaz. Bu nedenle şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi yerinde olduğu anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
İcra müdürlüğünün 2015/14478 E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak borçlu aleyhine yasal süresinde işlem yapılmaması halinde dosyanın işlemden kaldırıldığını, icra takibinin 13/07/2020 tarihinde yenilerek 2020/4915 numarasını aldığını, aynı tarihte borçlunun mal varlığı sorgulanıp borçlu adına kayıtlı bir taşınmaz ile bir adet araç kaydına haciz şerhi işlendiğini, 27/02/2020 tarihinde borçlu adına kayıtlı kaydına haciz konulan 34 XX 820 plakalı araç üzerindeki haczin tahsil harcı alınmaksızın kaldırılması için talepte bulunulduğunu, ancak icra müdürlüğünce taleplerinin reddi ile %4,55 harç yatırılması halinde haczin kaldırılmasına karar verildiğini, takip dosyasında borçluya ait taşınmaz üzerindeki haczin devam ettiğini, araç üzerindeki haczin fekki yönündeki taleplerinin borcun tamamının ödendiği yönünde karine oluşturmadığını, tüm hacizlerin kaldırılması yönünde talepte bulunmadıklarını, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla icra müdürlüğü tarafından tahsil...