İcra Hukuk Mahkemesi'nin 21/03/2019 tarih 2017/568 esas 2019/176 karar sayılı mahkeme kararının davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 3.İcra Dairesinin 2014/13164 esas sayılı takip dosyasında müvekkillerine ait 10 adet taşınmaza haciz konulduğunu, hacizlerin taşkın haciz olduğunu ve alacak miktarından fazla haciz konmuş olduğunu, dosya alacağını 229 ada 100 parseldeki taşınmaz bedelinin karşıladığını, ayrıca aile konutuna haciz konması nedeni ile İİK 82- 83 maddesi gereği meskeniyet iddiasının kabulüne, borçlular adına kayıtlı olan 34 XX 119 plaka sayılı araç üzerindeki haczinde taşkın haciz olması ve alacak miktarından fazla haciz konmuş olması nedeni ile traktör kaydındaki hacizlerin kaldırılmasını, taşınmazların kaydındaki hacizlerin taşkın haciz olması nedeni ile kaldırılmasına, alacağı 229 ada 100 parseldeki taşınmaz bedeli karşılığından diğer parsellerdeki tüm hacizlerin...
Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili adına kayıtlı 3 adet taşınmaz ve 34 XX 195 plakalı araç üzerine konulan ve maaşına konulan ihtiyati haciz işlemi dava konusu alacağı fazlasıyla karşıladığı ve yapılan ihtiyati haciz işleminin taşkın haciz niteliğinde olduğu halde, mahkemece taleplerinin reddedildiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, taşkın haciz şikayeti (icra mahkemesince 85....
Davacı, haczin taşkın olduğunu ileri sürmüş ise de; icra mahkemesi kararlarından hangilerine karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı İİK'nın 363/1. maddesinde açıklanmıştır. İlk derece mahkemesince verilen taşkın haciz şikayetine ilişkin kararlar İİK'nın 363/1. maddesi gereğince kesin niteliktedir. Açıklanan nedenle davacının taşkın hacze yönelik istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının sadece tüketici mahkemesinden verilen ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz kararını uygulatabileceğini, ilamsız takip talebinde bulunamayacağını, yerel mahkemenin ödeme emri iptali taleplerini yanlış değerlendirdiğini, Bursa 9. İcra Müdürlüğü’nün 2019/13867 Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibinin iptalini, ödeme emrinin iptalini, ve ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına, taşkın haciz şikayetleri ile ilgili icra mahkemelerine başvurmalarının kanun gereği olduğunu çünkü taşkın haciz şikayetinin ihtiyati haczin infazı ile ortaya çıktığını beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, Bursa 9. İcra Müdürlüğü'nün 2019/13867 Esas sayılı dosyasında takibin iptali, memur muamelesini şikayet, ihtiyati haczin infazına ilişkin şikayet ve taşkın haciz istemlerine ilişkindir. Mahkemece, şikayetin reddine, dair karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2023/341 Esas 2023/346 Karar sayılı icranın geriye bırakılması kararının dosyaya konulduğunu, 2004 sıyılı icra iflas kanunu'nun 85/1 maddesi ile borçlunun yedinde taşınır malları ile taşınmaz mallarından bütün alacaklarına yetecek miktarı haciz olunacağının düzenlendiğini, bu miktar aşacak şekilde haciz yapılamayacağının düzenlendiğini, 03/05/2023 tarihinde teminat gösterilmeden önce konulan hacizler taşkın haciz olduğundan hacizlerin kaldırılması, gerekli yerlere haczin kaldırıldığına ilişkin yazı yazılmasına banka hesabına konulan haciz neticesinde dosyaya yatmış olan paranın iadesine karar verilmesinin talep edildiğini, şikayetin kabulü ile Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2023/5536 Esas sayılı dosyasından 04/05/2023, 07/05/2023 tarihli haciz kaldırma talebinin reddi kararlarının kaldırılarak Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2023/5536 Esas sayılı dosyasından konulan taşkın hacizlerin kaldırılmasına ve banka hesabına konulan haciz neticesinde dosyaya yatmış olan...
ve 3554 ada 2 parsel üzerindeki hacizlerin takip borcunu fazlasıyla karşılamaya yeter olduğunun tespiti ile taşkın haciz oluşturan davacılara ait diğer taşınır, taşınmaz ve banka hesaplarındaki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/539 Esas – 2017/687 Karar sayılı itirazın iptali kararının kesinleştiğini, bunun üzerine alacaklının haciz talebinde bulunduğunu ve davacının taşınır ve taşınmaz mallarına haciz konulduğunu, icra müdürlüğünden bu hacizlerin kaldırılması talebinde bulunduklarını ancak bu taleplerinin reddedildiğini, takibe itirazın iptaline ilişkin alacaklar eklenerek işlem yapılabilmesi için kendilerine tebligat yapılması gerektiğini, böyle bir tebligat yapılmadan haciz konulduğunu, daha sonra 13/03/2019 tarihinde sadece ilam alacaklarının belirtildiği bir ödeme emrinin gönderildiğini, bu ödeme emrinin usule uygun olmadığını, ayrıca takip alacağı dikkate alındığında davacının tüm mal varlığına haciz konulmuş olmasının İİK’ nun 85/1.maddesine aykırı olduğunu, yapılan haczin taşkın haciz olduğunu ileri sürerek takip kapsamında konulmuş hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı her ne kadar dava dilekçesinde İİK'nın 85. maddesine dayanmış ve haczin taşkın olduğundan bahisle kısmen kaldırılmasını istemiş ise de, davacının talebi; ihtiyati haciz kararında parsel numaraları ayrı ayrı nokta şeklinde belirlenen ve üzerlerine ihtiyati haciz konulması öngörülen taşınmazlardaki ihtiyati haczin kaldırılması sonucunu doğurduğundan, taşkın haciz şikayetinden ziyade ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine yönelik olduğu açıktır. Hal böyle olunca ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına yönelik istem sonucunda verilen kararın İİK'nın 363. maddesi kapsamında kesin olduğunun kabulüne olanak yoktur. Bu durumda Mahkemenin 11.01.2022 tarihli davalının istinaf başvurusunun reddine dair ek kararın kaldırılmasına karar verilerek istinaf başvurusunun esastan incelemesine geçilmiştir....
Yunusemre Cad.No-62 Tavşanlı (tapuda Tavşanlı-Çukurköy-Bağlık Mah. 5844 parsel sayılı taşınmaz) adresinde mukim evine haciz konulduğunu, kıymet takdiri raporunda bina için takdir edilen rakamların reel rayiçlerde düşüldüğünde çok düşük olduğunu, rakam yönüyle de düşük olan kıymet takdirine itiraz ettiklerini, mevcut kıymet takdir raporları dikkate alınsa bile müvekkilinin borcu ile takdir edilen değerler karşılaştırıldığında 10- 15 kat fazla değerde taşınmazın haczi yapıldığını ve buna bağlı kıymet takdiri yapıldığının anlaşıldığını, bu bağlamda taşkın haciz durumunun söz konusu olduğunu, yine davaya konu ettikleri ev müvekkilinin haline münasip tek evi olduğunu, müvekkilinin Tavşanlı ilçesinde kendisi, eşi çocukları ve yaşlı annesi ile birlikte ikamet ettiği başkaca bir evi olmadığını, bu nedenle meskeniyet iddiasında bulunduklarını beyan ederek, taşınmaza yeniden kıymet takdiri yapılmasına, taşınmaza konulan haczin, meskeniyet ve taşkın haciz durumu nedeniyle kaldırılmasına karar verilmesini...
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/302 esas sayılı dosyasında ise meskeniyet şikayetinde bulunduklarını, söz konusu davalar hakkında kesin karar verilmediğini, dosyaların yüksek mahkemenin huzurunda olduğunu, taraflar arasında derdest olan hukuki uyuşmazlıklar henüz çözülmeden takip dosyasından usul ve yasaya aykırı şekilde taşkın haciz işlemi tatbik edildiğini tebliğ edilen İİK 103 davetiyesi ile öğrendiklerini, icra müdürlüğünden yapılan sonraki hacizlerin taşkın olduğunu, alacak miktarını aştığını belirterek kaldırılmasını talep ettiklerini, icra müdürlüğünce 22/11/2021 tarihli tensip tutunağı ile taleplerinin reddedildiğini, kendilerine gönderilen 103 davet kağıdında belirtilen 7 adet taşınmaz üzerine konulan hacizlerin İİK'nın 85. maddesine aykırılık teşkil edecek şekilde taşkın olduğunu belirterek taşkın haczin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....