WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin tüm mal ve hakları üzerine haciz konulduğunu, müvekkilinin yapılan takibe herhangi bir itirazı olmadığını ve borcunu kabul ettiğini, ancak müvekkiline karşı gerçekleştirilen takip dosyasındaki borç miktarının 2.540.322,64TL olmasına rağmen icra müdürünce gerçekleştirilen haciz işlemi sonucunda üzerine haciz konulan malların toplam değerin borç miktarını aştığını, ayrıca ilgili takip dosyasına sunulan 20/04/2022 tarihli bilirkişi raporu ile kıymet takdiri yapılan taşınmazın tespit edilen değerin borç bedelini karşıladığını, müvekkilinin malların ve hakları üzerine konulu diğer tüm hacizlerin taşkın haciz niteliğine haiz olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, taşkın haciz şikayeti (İcra Mahkemesince 85....

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaz üzerindeki ipoteğin konut kredisinden kaynaklandığını, zorunlu ipotek niteliğinde olduğunu, haczedilmezlik şikayetinde bulunamamak için açıkça bir feragat aranması gerektiğini, ipotek sonucu evin paraya çevrilme ihtimali nedeniyle hareket edilerek haczedilmezlikten feragat edildiği sonucunun çıkarılmaması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Manisa 1. İcra Müdürlüğü'nün 2020/2531 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı tarafından borçlular davacı ve Mustafa Küçük hakkında başlatılan takip olduğu, takip kapsamında davacıya ait taşınmaza 30/07/2020 tarihinde haciz konulduğu, davacıya 103 davetiyenin 17/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre şikayetin süresinde olduğu anlaşılmıştır....

Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; belediyeye ait bir çok taşınmaz olduğunu ve değerli olduğunu, fazla miktarda uygulanan hacizlerin kaldırılması gerektiğini, hacizlerin harçsız olarak kaldırılması şikayeti yönünden verilen kararın da usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiş, kararın kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafça istinafa karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır. GEREKÇE: Uyuşmazlık, borçlu belediye tarafından bildirilen taşınmazlar dışındaki taşınmazlara haciz işlemi uygulanıp uygulanamayacağı, hacizlerin taşkın haciz olup olmadığı ve alacaklının muvafakati üzerine bu taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılması aşamasında tahsil harcı alınıp alınmayacağı hususlarında toplanmaktadır....

Büyükşehir Belediyesi tarafından, haciz konulan araçların belediyelerine devredildiği ve fiilen kamu hizmetinde kullanıldığı ileri sürülerek haczin kaldırılmasının talep edildiği, mahkemece şikayetin kabulüne ilişkin olarak verilen kararın alacaklı tarafından temyizi üzerine, Dairemizce; takip borçlusu şirketin halen faal ve tüzel kişiliğinin olup o.lmadığının ticaret sicilinden sorularak, şayet tüzel kişiliği haiz şirket olarak varlığı devam ediyor ise, haczedilmezlik şikayetine konu araçların ...... Büyükşehir Belediyesi'ne devredilip devredilmediğinin ve dolayısı ile şikayetçi belediyenin şikayette hukuki yararının bulunup bulunmadığının tespit edilerek oluşacak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak gerekli araştırmaların yapıldığı, ancak haciz ve şikayet tarihi itibariyle şikayetçi belediye lehine tahsis kararı olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

    görülmüştür. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir....

      Kanunu'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir....

        Şikayet dilekçesi, icra dosyası ve tüm dosya kapsamıyla; Yargıtay 12. hukuk dairesi 2018/12368 E 2019/18176 K sayılı kararında "....Öte yandan; şikayetin haczedilmezlik şikayeti olduğu açık olup, haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan üçüncü kişinin bu şikayette bulunmaya hakkı yoktur....

        nedeniyle reddine karar verilemeyeceğini, zira kıymet takdirine itiraz davasının yasal süresi içerisinde ikame edildiğini, davanın topyekûn süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin usule ve yasaya aykırı olduğunu, davalı aleyhine ikame edilen menfi tespit davasında özel olarak bir belirtme yapmaksızın ''müvekkilin taşınır ve taşınmaz mallarına haciz konulmuştur'' şeklindeki ibareden öğrenme tarihinin menfi tespit davasının açıldığı tarih olarak esas alınmasının usule ve yasaya aykırı olduğunu, kararın, aynı zamanda adil yargılanma hakkının geri döndürülemez ve tazmin edilemez nitelikte bir ihlali olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına, haczedilemezlik ve kıymet takdirine itiraz taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir....

        İcra Dairesi'nin 2019/9943 esas sayılı dosyasından 22/07/2019 tarihli ödeme emrinin 25/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiğini, icra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesinin istenmesi gerektiğini ve haciz işleminin sadece gösterilen mal üzerine uygulanabileceğini, 10 gün içinde yeterli mal beyan edilmemesi durumunda yapılacak haciz işleminin alacak miktarını aşacak veya kurum hizmetlerini aksatacak şekilde yapılmaması gerektiğini, icra dosyasından yapılan gayrimenkul haczinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, söz konusu hacizlerinin tümünün kaldırılması gerektiğini, bunun yanında mal bildiriminde bulunulan taşınmazların dışındaki taşınmazlar yönünden hacizlerin taşkın haciz olduğunu, ayrıca alacaklı vekilince 27/09/2019 tarihinde harçların borçlu tarafından ödenmesi şartıyla haciz kaldırılmasını talep edildiğini, 02/10/2019 tarihinde hacizlerin harçsız olarak kaldırılması taleplerinin reddine karar verildiğini...

        Açıklandığı şekilde, söz konusu ipotek şerhinin haczedilmezlik şikayetine engel teşkil etmediğinin belirlenmesi halinde, maişiyet şikayeti yönünden, davacının haciz anında kanunen bakmakla yükümlü olduğu kişilerin malvarlığının bulunup bulunmadığı, geçimlerini nasıl temin ettikleri belirlendikten ve belirtilen eksiklikler giderildikten sonra, bilirkişi kurulundan açıklanan şekilde davacı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin elde ettiği gelirleri mevcut ise, bunlar da hesaba katılmak suretiyle, davacının aylık ve yıllık net geliri, haczedilemeyeceği ileri sürülen taşınmazlara davacının ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin geçimini karşılamak bakımından ihtiyacı olup olmadığı belirlenmelidir. Bilirkişilerce yerleşik uygulamaya aykırı olarak hesaplama yapılması karşısında, raporun hüküm kurmaya yeterli olmadığı, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun yerinde olduğu anlaşılmıştır....

        UYAP Entegrasyonu