"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL VE YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, kayden paydaş oldukları ve ½ payın intifa hakkının ... ...'e ait olduğu 427 parsel sayılı taşınmaza davalıların bina inşa etmek ve uzun yıllardır oturmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, davalı ...'in mülkiyet hakkı sahibiyken teklif ve talebi üzerine çekişme konusu taşınmazın bir bölümünü haricen satın alıp, bina yaptıklarını ve 12 yıldır bu binada oturduklarını, bilahare davacılar aleyhine açtıkları tapu iptal ve tescil olmazsa tazminat istekli davanın; iyiniyetli kabul edilerek binanın bedelinin ödenmesi yönünde lehlerine sonuçlandığını, ancak davacıların muhdesat bedelini ödemediklerini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır. Davanın reddine dair verilen karar Dairece; “......
kamulaştırma bedellerinin var ise üzerideki müştemilat bedeli ile birlikte ayrı ayrı tespitine, tapu sicilinde bulunan takyidatların bu bedele yansıtılmasına, 374,04m2 daimi irtifak hakkının kamulaştırılan alan üzerine ağaç dikmemek, bina vs. sabit tesis yapmamak şartı ile davacı lehine tapu siciline tescil edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu tür davalarda taşkın yapıyı yapan kişinin taşınmazı lehine, taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkı yoksa durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde taşkın yapıyı yapan kimse, taşan kısım için uygun bir bedel karşılığında irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. TMK’nın 725. maddesine dayanılarak tescil talebinde bulunulabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır; a) Birinci koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır. TMK’nın 725. maddesi hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere, taşkın yapının bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin yapı sahibine verilebilmesi için öncelikli koşul iyiniyettir. Öngörülen iyiniyetin TMK’nın 3. maddesinde hükme bağlanan sübjektif iyiniyet olduğunda da kuşku yoktur....
Davalı T19 istinaf dilekçesinde özetle; Dava konusu taşınmaz ve üzerindeki evi 1994 yılında Sabit Kendir'den satın aldığını, 1995 yılında Aplikasyon krokisine göre bina taşkın olmadığından bir kat çıktığını, evin önceki malik Sabit Kendir tarafından kadastro çalışması yapılmadan önce inşaa edildiğini, dava konusu taşınmaz kamulaştırmadan önceki maliklerinin herhangi bir itirazı olmadığını, 1989 yılında kadastro çalışmasının tamamlandığını, ayrıca 15 gün içinde önceki maliklerin itiraz etmediğini, 2012 de taşınmazın kamulaştırma yoluyla davacı kurum adına tescil edildiğini, tespit tescil davası derdest iken davacının bu davayı açtığını ve tespit-tescil davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, kamulaştırmadan önce bitişik parseli satın aldığından ve evin yapıldığı yıl nazara alınarak iyi niyet hususunun değerlendirilmesi gerektiğini, mahkemece bu hususta araştırma yapılmadığını, kadastro çalışması ve varsa imar uygulamasına ilişkin belgelerin mahkemece getirilmesi gerektiğini, bilgi-belgeler...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/09/2021 NUMARASI : 2017/194 ESAS - 2021/227 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Şakir Kızıltaş'ın 10/04/1997 tarihinden itibaren İStanbul ili Silivri ilçesi Yolçatı Mah 16 pafta 616 parsel sayılı taşınmazda malik olduğunu, davalıların ise 617 parsel sayılı taşınmazda malik olduğunu, davacının dava konusu taşınmaza 4 katlı betonarme yapı inşa ettiğini ve yapının etrafını tel çit ve ağaçlarla çevirdiğini, yapı yapılırken 617 parsel numaralı taşınmazın bir kısmının da iyi niyetle kullanıldığını ve dava konusu yapı o tarihten bu yana nizasız kullanıldığını, söz konusu inşaatın 39,19 m si 616 numaralı parselde, 60 m²lik kısmı ise 617 numaralı parsel içerisinde bulunduuğndan, ayrıca davacı tarafından 617 parsel sayılı taşınmazda zemin altından su boruları vs geçirtildiğini...
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, temliken tescil davasıdır. "Dava, TMK’nın 725. maddesine dayalı tapu iptali tescil isteğine ilişkindir.Davalı, davanın reddini talep etmiştir....
Bilirkişileri Taşkın Babul ve Mehmet Altunsoy tarafından tanzim olunan 26/08/2020 havale tarihli rapora ekli krokide 11/IRT harfi ile gösterilen 879,00 m² yüzölçümündeki kısımda davacı lehine daimi irtifak hakkı tesisi ile tapuya kayıt ve tesciline, 168 ada 32 parsel sayılı taşınmazın Fen Bilirkişileri Taşkın Babul ve Mehmet Altunsoy tarafından tanzim olunan 26/08/2020 havale tarihli rapora ekli krokide P6 (7,66 m²), P7 (4,94 m²) ve P8 (5,05 m²) harfleri ile pilon yeri olarak gösterilen toplam 17,65 m² yüzölçümündeki kısmın tapu kaydının iptali ile davacı adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE, taşınmazın Fen Bilirkişileri Taşkın Babul ve Mehmet Altunsoy tarafından tanzim olunan 26/08/2020 havale tarihli rapora ekli krokide 32/IRT harfi ile gösterilen 293,15 m² yüzölçümündeki kısımda davacı lehine daimi irtifak hakkı tesisi ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir....
Bu hususlar araştırılıp binanın enerji nakil hattından etkilenip etkilenmediği, ne şekilde etkilendiği tespit edilip açıklanmadan, bina değer kaybı ve arazinin toplam değeri üzerinden irtifak bedeli hesaplayan bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması, 3-Hükmedilen tazminat bedeline dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerekirken, davalı kuruma başvuru tarihinden itibaren yasal faiz verilmesi, 4-Hüküm fıkrasının 2 nolu bendinde irtifak alanının davacı adına olan tapu kaydının iptali ile kullanım hakkı davalı idareye ait olmak üzere ... Genel Müdürlüğü adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalı idare adına tesciline karar verilmesi , Doğru görülmemiştir....
Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak on beş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. Görüldüğü üzere, taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle TMK'nin 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen “üst toprağa bağlıdır” kuralına ayrıcalık getirilmiş taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, ana yapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) sayılmış, tecavüz edilen kısım üzerinde yapı maliki yararına irtifak hakkı tanınmıştır....
“Taşkın yapılar” kenar başlıklı 725 inci maddesinde; “Bir yapının başkasına ait araziye taşırılan kısmı, eğer yapıyı yapan malik taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkına sahip bulunuyorsa, ona ait taşınmazın bütünleyici parçası olur. Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyiniyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir.” hükmüne yer verilmiştir. 3. Kanunda öngörülen ayrıcalıklar dışında ayrılmaz parçanın (mütemmim cüz'ün) mülkiyeti ve buna bağlı olarak tasarruf hakkı üzerinde bulunduğu arza bağlıdır....