Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilirkişileri Taşkın Babul ve Mehmet Altunsoy tarafından tanzim olunan 26/08/2020 havale tarihli rapora ekli krokide 11/IRT harfi ile gösterilen 879,00 m² yüzölçümündeki kısımda davacı lehine daimi irtifak hakkı tesisi ile tapuya kayıt ve tesciline, 168 ada 32 parsel sayılı taşınmazın Fen Bilirkişileri Taşkın Babul ve Mehmet Altunsoy tarafından tanzim olunan 26/08/2020 havale tarihli rapora ekli krokide P6 (7,66 m²), P7 (4,94 m²) ve P8 (5,05 m²) harfleri ile pilon yeri olarak gösterilen toplam 17,65 m² yüzölçümündeki kısmın tapu kaydının iptali ile davacı adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE, taşınmazın Fen Bilirkişileri Taşkın Babul ve Mehmet Altunsoy tarafından tanzim olunan 26/08/2020 havale tarihli rapora ekli krokide 32/IRT harfi ile gösterilen 293,15 m² yüzölçümündeki kısımda davacı lehine daimi irtifak hakkı tesisi ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir....

Davalı T19 istinaf dilekçesinde özetle; Dava konusu taşınmaz ve üzerindeki evi 1994 yılında Sabit Kendir'den satın aldığını, 1995 yılında Aplikasyon krokisine göre bina taşkın olmadığından bir kat çıktığını, evin önceki malik Sabit Kendir tarafından kadastro çalışması yapılmadan önce inşaa edildiğini, dava konusu taşınmaz kamulaştırmadan önceki maliklerinin herhangi bir itirazı olmadığını, 1989 yılında kadastro çalışmasının tamamlandığını, ayrıca 15 gün içinde önceki maliklerin itiraz etmediğini, 2012 de taşınmazın kamulaştırma yoluyla davacı kurum adına tescil edildiğini, tespit tescil davası derdest iken davacının bu davayı açtığını ve tespit-tescil davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, kamulaştırmadan önce bitişik parseli satın aldığından ve evin yapıldığı yıl nazara alınarak iyi niyet hususunun değerlendirilmesi gerektiğini, mahkemece bu hususta araştırma yapılmadığını, kadastro çalışması ve varsa imar uygulamasına ilişkin belgelerin mahkemece getirilmesi gerektiğini, bilgi-belgeler...

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/09/2021 NUMARASI : 2017/194 ESAS - 2021/227 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Şakir Kızıltaş'ın 10/04/1997 tarihinden itibaren İStanbul ili Silivri ilçesi Yolçatı Mah 16 pafta 616 parsel sayılı taşınmazda malik olduğunu, davalıların ise 617 parsel sayılı taşınmazda malik olduğunu, davacının dava konusu taşınmaza 4 katlı betonarme yapı inşa ettiğini ve yapının etrafını tel çit ve ağaçlarla çevirdiğini, yapı yapılırken 617 parsel numaralı taşınmazın bir kısmının da iyi niyetle kullanıldığını ve dava konusu yapı o tarihten bu yana nizasız kullanıldığını, söz konusu inşaatın 39,19 m si 616 numaralı parselde, 60 m²lik kısmı ise 617 numaralı parsel içerisinde bulunduuğndan, ayrıca davacı tarafından 617 parsel sayılı taşınmazda zemin altından su boruları vs geçirtildiğini...

Taşınmazın niteliğine göre Kamulaştırma Kanununun 11. maddesinin 2. fıkrası hükmü gereğince taşınmazın tamamının bir bütün olarak değeri tespit edildikten sonra aynı maddenin son fıkrası uyarınca irtifak kurulması nedeniyle taşınmazda meydana gelecek değer düşüklüğünün oran ve tutarının gerekçeleri ile belirtilmesi gerekir. İrtifak kurulması nedeniyle taşınmazda meydana gelecek değer düşüklüğü, taşınmazın cinsi, niteliği, kullanım şekli, üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. etkilenip etkilenmediği, irtifak hakkının niteliği, (boru hattı, enerji nakil hattı vs.) taşınmazda kapladığı alan ve yeri, mesafesi ve istikameti dikkate alınarak belirlenir. Taşınmazdan geçen enerji nakil hattının geçtiği yer, binaya mesafesi, binanın enerji nakil hattından etkilenip etkilenmeyeceği ve ne şekilde etkilendiği bilirkişi kurulundan alınacak denetime elverişli rapor ile tespit edilmelidir....

    Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak on beş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. Görüldüğü üzere, taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle TMK'nin 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen “üst toprağa bağlıdır” kuralına ayrıcalık getirilmiş taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, ana yapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) sayılmış, tecavüz edilen kısım üzerinde yapı maliki yararına irtifak hakkı tanınmıştır....

    DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, temliken tescil davasıdır. "Dava, TMK’nın 725. maddesine dayalı tapu iptali tescil isteğine ilişkindir.Davalı, davanın reddini talep etmiştir....

    Somut olayda dava konusu edilen arsa niteliğindeki 4080 m2 yüzölçümlü taşınmazın 17.21 m2lik kısmında davacı idare lehine (ağaç dikmemek, bina vs. sabit tesis yapmamak şartı ile) daimi irtifak hakkı kurulmuş bulunduğuna ve irtifaklı alanda ağaç dikilmesi bina vs. sabit tesis yapılması yasaklandığına göre bu taşınmaz malda irtifak hakkı kurulması nedeniyle oluşacak değer düşüklüğü oranının irtifakın geçtiği alanın %50'sinden fazla ancak mülkiyet değerini de geçmemesi gerektiği düşünülmeden taşınmazda irtifaklı alanın mülkiyet değerinden daha fazla değer düşüklüğünü içeren bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulması, 3) Davada tespit edilecek bedeli karşılığında dava konusu taşınmazın üzerinde kurulmuş bulunan daimi irtifak hakkının (ağaç dikmemek, bina vs. sabit tesis yapmamak şartı ile) davacı idare lehine tescil edilmesi istenilmiş bulunduğuna göre, kamulaştırma yoluyla dava konusu taşınmazda kurulan daimi irtifak hakkının istem gibi davacı idare adına tapuya tesciline karar verilmesi...

      Somut olayda dava konusu edilen arsa niteliğindeki 4250 m2 yüzölçümlü taşınmazın 755,24 m2'lik kısmında davacı idare lehine (ağaç dikmemek, bina vs. sabit tesis yapmamak şartı ile) daimi irtifak hakkı kurulmuş bulunduğuna ve irtifaklı alanda ağaç dikilmesi bina vs. sabit tesis yapılması yasaklandığına göre bu taşınmaz malda irtifak hakkı kurulması nedeniyle oluşacak değer düşüklüğü oranının irtifakın geçtiği alanın %50'sinden fazla ancak mülkiyet değerini de geçmemesi gerektiği düşünülmeden taşınmazda irtifaklı alanın mülkiyet değerinden daha fazla değer düşüklüğünü içeren bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulması, 2) Davada tespit edilecek bedeli karşılığında dava konusu taşınmazın üzerinde kurulmuş bulunan daimi irtifak hakkının (ağaç dikmemek, bina vs. sabit tesis yapmamak şartı ile) davacı idare lehine tescil edilmesi istenilmiş bulunduğuna göre, kamulaştırma yoluyla dava konusu taşınmazda kurulan daimi irtifak hakkının istem gibi davacı idare adına tapuya tesciline karar verilmesi...

        Taşkın yapılar” kenar başlıklı 725 inci maddesinde; “Bir yapının başkasına ait araziye taşırılan kısmı, eğer yapıyı yapan malik taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkına sahip bulunuyorsa, ona ait taşınmazın bütünleyici parçası olur. Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyiniyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir.” hükmüne yer verilmiştir. 3. Kanunda öngörülen ayrıcalıklar dışında ayrılmaz parçanın (mütemmim cüz'ün) mülkiyeti ve buna bağlı olarak tasarruf hakkı üzerinde bulunduğu arza bağlıdır....

          (Objektif koşul) c) Üçüncü koşul ise taşkın inşaat yapanın, taşınmaz malikine bu bedeli ödemesidir. d)Yukarıda değinilen üç koşulun yanısıra, mahkemece iptal ve tescile karar verilebilmesi için taşkın yapının zeminindeki arazi parçasının ana taşınmazdan ifrazının da mümkün olması gereklidir. Arsasına taşılan ve bu nedenle taşkın yapıdan zarar gören komşu, zamanında ve geçerli olarak itiraz etmişse, artık “iyi niyet” ve “halin icabı” koşullarının bulunup bulunmadığının araştırılmasına gerek yoktur. Bu durumda, taşkın yapı sahibi TMK'nun 725/2. maddesindeki talep hakkından yani temliken tescil talebinden (tapu iptal ve tescil) yoksundur. Bu halde arsasına taşılan komşu, taşkın yapının kaldırılmasını her zaman sağlayabilir. Ancak itirazın yapılmaması, taşkın yapıya rıza göstermek anlamına gelmez. Nitekim susma bir hukuki işlem de değildir. Sınır taşkınlığının bilinmemesi nedeniyle itirazda bulunmamak, hiçbir zaman komşu arsa sahibi aleyhine sonuç doğurmaz....

          UYAP Entegrasyonu