Dosya kapsamında hakkında karar verilen tüm dosyalarda davacı vekili taşkın haciz şikayeti yanında, 5393 Sayılı Belediye Kanununa dayalı haczedilmezlik şikayetinde de bulunmuş, kararda 5393 Sayılı Belediye Kanununa dayalı haczedilmezlik şikayetleri hakkında olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmamış ve hüküm kurulmamış olup, davacının tüm talepleri değerlendirilmeden karar verilmesi nedeniyle karar, usul ve yasaya aykırıdır. Diğer taraftan tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten, son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, 6100 sayılı HMK'nın 298. maddesi uyarınca kararını gerekçesi ile birlikte tam olarak yazması ve hüküm sonucunu HMK'nın 297/2. maddesinde öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır. Mahkemece yargılama sonunda verilen bu kısa karar, bir davayı sona erdiren yasa yolu açık olan son kararlardandır. Bu kararla, mahkeme davadan elini çeker ve davayı sona erdirmiş olur....
İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Somut olayda, şikayete konu taşınmazların haczine ilişkin örnek 103 davet kağıdı, borçlu vekiline 27.02.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. 09.03.2012 tarihinde 7 günlük süre geçirilerek yapılan haczedilmezlik şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
İİK'nun 82/1-12. maddesi gereğince, haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda; alacaklılar vekilinin talebi üzerine borçlunun İstanbul ili .. ilçesi 2385 ada 51 parsel sayılı taşınmazına haciz konulduğu, buna ilişkin 19.06.2013 tarihli Tapu Müdürlüğü yazısının İcra müdürlüğü dosyasında yer aldığı, bu tarihten sonra borçlu H.. G..' in 25.09.2013 tarihinde icra dosyasının fotokopisini aldığı görülmektedir. Borçlunun en geç dosya fotokopisini aldığı 25.09.2013 tarihinde hacizden haberdar olduğu kabul edilerek yedi günlük şikayet süresi geçtikten sonra 26.11.2013 tarihinde haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu anlaşıldığından şikayetin süreden reddi gerekirken esastan incelenerek yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru değildir....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, İİK'nun 83/c maddesinde düzenlenen haczedilmezlik şikayetinin takip borçlusuna ve ipotek alacaklısına tanınmış bir hak olup, davalı alacaklı ile davalı borçlu arasındaki takibin kambiyo senetlerine özgü icra takibi olduğu, davacı 3.kişinin takibin tarafı olmadığı, davacının haczedilmezlik şikayetinde aktif husumet ehliyetinin bulunmadığının belirlenmesine, davacı 3.kişinin iş bu dosyadaki taleplerinin icra müdürlüğünün hukuka aykırı haciz işlemine karşı haczedilmezlik şikayetine ilişkin olup, istihkak iddialarına ilişkin olarak İstanbul 2....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından davacı hakkında başlatılan icra takibinde davacıya ait taşınmaza haciz konulduğu, davacı tarafından taşınmazın haline münasip evi olduğu iddiası ile şikayette bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından davanın süreden reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Yargıtay 12. HD 2019/7056 E-2020/3985K sayılı kararında açıklandığı gibi İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda; borçlunun adına kayıtlı taşınmaza 17.07.2019 tarihinde haciz konulduğu, borçlu vekili tarafından icra takip dosyasına 25.07.2019 tarihinde vekaletname sunulduğu, ve borca itiraz dilekçesi verildiği, bu durumda borçlunun şikayet konusu haczi en geç 25.07.2019 tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir....
Haciz sırasında borçlu veya alacaklı adına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse bulunduğu takdirde haciz tutanağının bir örneği bulunan şahsa verilir. Borçluya veya alacaklıya ayrıca haber verilmez. " hükmü yer almaktadır. Meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Takipte davacı borçluya 103 davetiyesinin 17/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve davacının taşınmazına haciz konulduğundan bu tarih itibariyle haberdar olduğu, her ne kadar davacı dilekçe ile Mersin 3. İcra Müdürlüğünün 2019/2581 Esas sayılı dosyasna meskeniyet şikayetinde bulunulmuş ve icra müdürlüğünce talebin kabulüne karar verilmiş ise de, icra müdürlüğünce daha önce meskeniyet olarak kabul edilen taşınmazın kaydına konulan haczin yeni ve geçerli bir haciz olduğunun Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi 2020/2540 E., 2022/998 K....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2071 KARAR NO : 2023/1073 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2022 NUMARASI : 2021/207 ESAS, 2022/87 KARAR DAVA KONUSU : HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ KARAR : Didim (Yenihisar) İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/207 Esas, 2022/87 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Didim İcra Müdürlüğünün 2008/1197 Esas sayılı dosyasından başlatılan kambiyo takibinde müvekkilinin babadan kalma evine ve geçimini çiftçilik yaparak sağladığı tarlaları üzerine haciz konulduğunu, haciz konulan ev içinde müvekkil, ailesi ve 6 kişi ile birlikte yaşadığını, buranın haline münasip konut olduğunu, haciz konulan tarlaları davacının geçimini sağlamak için kullandığını belirterek...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/12- 329 esas ve 2017/912 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere “...Alacaklının ancak borçluya ait mal ve hakların haczi ve satışı sonucunda elde edilecek tutardan tatmin edilebileceğine ilişkin ilkeye rağmen kimi zaman üçüncü kişilere ait olduğu ileri sürülen mal ve haklar üzerine de haciz konulduğu görülebilmektedir. Bu ihtimalde mal ve hakkın sahibi üçüncü kişinin korunması için haczedilmezlikten farklı olarak istihkak müessesesi benimsenmiştir...” Aynı karardan olmak üzere “...Haczedilmezlik ile istihkak iddiası arasındaki temel fark haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçluya ait iken, diğer ifade ile ancak borçluya ait bir mal için haczedilmezlik şikayetinde bulunulması mümkün iken; istihkak iddiası kural olarak haczedilen malın mülkiyetinin üçüncü kişiye ait olması halinde mümkündür....
Takip dosyası incelendiğinde, şikayetçi borçlu tarafından yapılan meskeniyet şikayeti neticesinde, ... 6.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 19.09.2012 tarih ve 2011/777 Esas, 2012/944 Karar sayılı kararı ile "taşınmazın 200.000 TL'den aşağı olmamak üzere satılmasına, borçlunun ekonomik ve sosyal durumuna uygun kendisine taşınmaz alabilmesi için satıştan kalan 200.000 TL'nin kendisine ayrılmasına" karar verildiği, yine borçlu tarafından, ihaleden önce ... ... 3.İcra Hukuk Mahkemesi'ne (2014/755 Esas) yapılan başvuruda, usulsüz tebligat şikayeti ve meskeniyet şikayetinde bulunulup satışın durdurulmasının istendiği, mahkemece, satışın durdurulması talebi reddedilerek 02.12.2014 tarihinde (ihaleden sonraki tarihte) meskeniyet şikayeti yönünden yetkisizlik kararı verildiği, borçlunun, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti çerçevesinde belirlenen bedelin, güncel verilere göre yeniden tespiti talepli olarak ... 21.İcra Hukuk Mahkemesi'ne (2014/280 Esas) yaptığı başvurunun ise, satış durdurulmaksızın...
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlu her ne kadar haczedilmezlik iddiasında bulunmuş ise de söz konusu mesken üzerinden Türk Ekonomi Bankası lehine 14/03/2011 tarihli 100.000,00 TL tutarında ipotek tesis edildiğini, ipoteğin zorunlu kurulan ipoteklerden olmadığını, bu sebeple borçlunun haczedilmezlik iddiasının dinlenemeyeceğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte meskeniyet iddiasının kabulü halinde dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek meskeninin kıymetinin belirlenmesi ile birlikte haline münasip başka bir ev alması için gerekli miktarın tespit edilmesi yönünde karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece taşınmaz üzerinde 16/03/2018 haciz tarihi itibarıyla ticari kredi teminatı mevcut olduğu ve haciz tarihi sonrası da ipotek borcunun da mevcut olduğu, bu halde mevcut ipotek kapsamında haczedilmezlik şikayetinden önceden vazgeçildiğinin kabulü ile sair hususlar incelenmeksizin şikayetinin reddine karar verilmiştir....