Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maden Tic.Ltd.Şti aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan takibin kesinleşmesini müteakip, dava dışı üçüncü kişi olan ....' ye 89/1. haciz ihbarnamesi gönderildiği, üçüncü şahsın haciz ihbarnamesine itiraz etmesi üzerine Bankanın cevabı istihkak iddiası niteliğinde değerlendirilerek dosyanın Mahkemeye gönderildiği ve ...16....

    noktasında olduğunu, borçlu şirketin müvekkili ile bağlantısı ve ticari ilişkisi bulunmadığını ve müvekkilinden herhangi bir alacağının bulunmadığını, icra takibinin tamamen usulsüz tebligatlara dayalı kesinleştirildiğini, birinci haciz ihbarnamesinde davalı müvekkilin adresi, alacaklının adresi, borçlunun vergi kimlik numarası ve adresinin belirtilmediğini, ikinci haciz ihbarnamesinde birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi bulunmadığını, ikinci haciz ihbarnamesinde davalı müvekkilin adresi, alacaklının adresi, borçlunun vergi kimlik numarası ve adresi belirtilmediğini, üçüncü haciz ihbarnamesinde birinci haciz ihbarnamesi ve ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihlerinin yer almadığını, üçüncü haciz ihbarnamesinde davalı müvekkilin adresi, alacaklının adresi, borçlunun vergi kimlik numarası ve adresi belirtilmediğini, birinci haciz ihbarnamesinde alacağın 123.340,69 TL olduğunun, ikinci haciz ihbarnamesinde alacağın 123.340,69 TL olduğunun, üçüncü haciz ihbarnamesinde ise alacağın...

    İcra (Hukuk) Mahkemesinin 18.06.2015 tarihli ve 2015/408 E., 2015/570 K. sayılı kararı ile; üçüncü kişi şikâyetçi banka kendisine İİK’nın 89. maddesine göre tebliğ edilen birinci haciz ihbarnamesine verdiği cevapta borçlunun banka yedinde 10.665,43TL mevduatının bulunduğunu beyan ederek haciz ihbarnamesine hiçbir itiraz da bulunmadığı, ihtirazi kayıt koymadığı, rehin ve istihkak iddiasında da bulunmadığı, birinci haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra herhangi bir itiraz bulunmazsa ikinci haciz ihbarnamesinin gönderilebileceği, birinci haciz ihbarnamesine beyanda bulunan üçüncü kişinin bu beyanıyla bağlı olduğu, üçüncü kişinin birinci haciz ihbarnamesine verdiği cevapta 10.665,43TL alacağın varlığını beyan ettikten ve buna haciz şerhi konulduktan sonra ikinci haciz ihbarnamesinin gönderilmesi durumunda cevabında değişiklik yapamayacağı, yani birinci haciz ihbarnamesine vermiş olduğu cevabı tadil edemeyeceği, inkâr edemeyeceği, alacağın varlığının kabul edildiği ve haciz konulduğu, icra...

      Somut olayda ihtiyati haciz başvurusunun yapıldığı tarih itibariyle ödeme emrine karşı itiraz ve şikâyet süresi geçmiş, ancak ödeme süresi geçmemiştir. Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan takiplerde ödeme süresi geçmeden kesin haciz konulamayacağından, henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haciz talep etmesinde hukukî yararı mevcuttur (İİK m.78,I). Mahkemece bu yön gözetilmeden takibin kesinleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle ihtiyati haciz isteyen vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek hâlinde iadesine, 19.11.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin incelenmesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı talebin eddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati haciz isteyen vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İhtiyati haciz isteyen vekili, genel kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan kredinin ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edildiğini belirterek müteselsil kefiller hakkında ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur. Mahkemece, talep konusu alacağın rehinle temin edildiği belirtilerek ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiş, hüküm ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından temyiz edilmiştir. İcra ve İflâs Kanunu'nun 257’nci maddesi uyarınca, alacağın rehinle temin edilmesi hâlinde borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı verilemez....

          , İİK 89/2 haciz ihbarnamesine itiraza ilişkin dilekçe üzerindeki tarih ve şikayet dilekçesindeki beyana göre İİK 89/2 haciz ihbarnamesine 21/11/2018 tarihinde itiraz ettikleri, davacı tarafa birinci haciz ihbarnamesinin 01/08/2018 tarihinde tebliğ edildiği, şikayet dilekçesinde 27/08/2018 tarihinde birinci haciz ihbarnamesine itiraz ettiklerinin beyan edildiği, 89/2 haciz ihbarnamesinin de 12/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, itirazın ise 21/11/2018 tarihinde yapıldığı, İİK 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerine tebliğden itibaren yasal süre içerisinde itiraz edilmediğinden, itirazlar süresinden sonra olduğundan, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          DAVA KONUSU : Haciz İhbarnameleri Ve Haczin İptali KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilince 14/06/2021 tarihinde tapu müdürlüğünde işlem yapacağı sırada taşınmazı üzerinde İzmir 15.İcra Müdürlüğünün 2015/7726 Esas sayılı dosyası ile haciz konulduğunu öğrenip, yaptığı incelemede 21/01/2021 tarihinde müvekkiline gönderilen birinci haciz ihbarnamesinde borcun faiz ve masraflar dahil 46.641,84 TL olduğunun bildirildiğini, 16/02/2021 tarihinde gönderilen ikinci haciz ihbarnamesinde borcun faiz ve masraflar dahil 82.670,16 TL olarak gösterilip, müvekkilinden bu borcun zimmetinde sayıldığı ve zimmetinde sayılan bu borcun ödenmesinin istenildiğini, 26/03/2021 tarihinde ise 3. haciz ihbarnamesi gönderildiğini, haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun olmadığı halde icra memurunca müvekkilinin gayrimenkullerine haciz konulduğunu...

          e gönderilen 89/1-2-3 haciz ihbarnamesi tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu ve ayrıca murisleri tarafından birinci haciz ihbarnamesine itiraz edildiğini ileri sürerek ikinci ve üçüncü haciz ihbarnameleri ile murislerinin borçlu konumuna getirilmesi ve sonrasında yapılan haciz, kıymet takdiri ve satış işlemlerinin iptaline karar verilmesini istedikleri, İlk Derece Mahkemesince; birinci haciz ihbarnamesine süresinde itiraz edildiği gerekçesi ile ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin iptaline, borçlu sıfatının kaldırılmasına karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; hükmün gerekçesinde hata edildiği, birinci haciz ihbarnamesine yönelik itirazın süresinde olmadığı, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi tebliğ işlemlerinin ise usulsüz olduğu gerekçesi ile mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile takip dosyasından ...'...

            İcra ve İflâs Kanunu'nun 257’nci maddesi uyarınca, alacağın rehinle temin edilmesi hâlinde borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı verilemez. Somut olayda, aleyhine ihtiyati haciz istenenler kredi sözleşmesinin kefili olup, Borçlar Kanunu’nun 487’nci maddesi uyarınca alacak rehinle temin edilmiş olsa bile aleyhlerine ihtiyati haciz istenmesine bir engel bulunmamaktadır. Ancak ipoteğin, kefaletin teminatı olarak düzenlenmesi durumunda, kefil hakkında ihtiyati haciz istenemez. Mahkemece, bu ilkeler doğrultusunda aleyhine ihtiyati haciz istenen her bir kefil için kefalet borcu nedeniyle teminat verilip verilmediği araştırılarak, varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ihtiyati haciz isteminin reddinde isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle ihtiyati haciz isteyen vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek hâlinde iadesine, 22.1.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

              Mahkemece borçlu ... hakkında verilen ihtiyati haciz isteminin reddine dair karar, ihtiyati haciz isteyen/alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Talep, bonodan kaynaklanan ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, asıl borçlu yönünden ihtiyati haciz talebinin kabulüne, kefil bakımından ise ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Ancak TTK'nın 778/3. maddesinin atfıyla TTK'nın 701/3. ve 702. maddelerine göre, aval veren ...'in asıl borçlu ... gibi sorumlu olacağı dikkate alınmaksızın, ... yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle ihtiyati haciz isteyen yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz isteyen vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın ihtiyati haciz isteyen yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 25.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu