Kurumun işlemine yasal dayanak yaptığı 5510 sayılı Yasanın geçici 19. maddesinde, “1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre aylık almakta olanlarla 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaları nedeniyle Geçici 2 nci maddeye göre aylık bağlanacaklara aylık bağlamaya esas tüm hizmetleri süresince on yıl süreyle hastalık sigortası veya sağlık sigortası veya genel sağlık sigortası primi ödememiş olanlardan, hastalık sigortası, sağlık sigortası ve genel sağlık sigortası primi kesilmiş olan süreler düşülmek kaydıyla, aylıklarının % 10’u oranında ve 10 yılı tamamlayacak süreyle genel sağlık sigortası primi kesilir. Ancak, bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılan kesintiler iade edilmez.” düzenlemesine yer verilmiştir....
tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden, kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmidört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu sürenin sonundan itibaren hesaplanacak olan kanuni faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır" hükümleri gözetilerek, Sanık ...’in, eski eşinden ölüm sigortası aylığı almakta iken, evlenmesine rağmen bu durumu katılan kuruma bildirmeyip, ölüm sigortası üzerinden maaş almaya ve sağlık hizmetlerinden yararlanmaya devam ettiği, evlendiği eşi olan sanık ...’in de elde edilen haksız kazançtan haberdar olduğu, böylelikle her iki sanığın suçtan elde ettikleri parayı birlikte harcadıklarının...
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında, kaza tespit tutanağına göre 15/08/2009 tarihinde saat 03.41'de sürücü ... tarafından kullanılan aracın kaza yaptığı belirtilmiştir. Davalının delil olarak sunduğu sigorta hasar dosyası araştırma raporunda beyanları bulunan tanıklar ..., ...aracın bayan tarafından kullanıldığını ifade etmişlerdir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık trafik kazası sonrası araç sürücüsünün değiştirilip değiştirilmediği, araç sürücünün Seydi Geçen mi yoksa kaza sırasında araçta bulunan araç maliki ... mu olduğu ve kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelip gelmediği noktasında toplanmaktadır. Kaza tespit tutanakları aksi ispat edilene kadar geçerli resmi belge niteliğindedir. Kaza tespit tutanağında sürücünün ... olduğunu belirtilmiş ise de, davalı araştırma raporundaki ifadelerde sürücünün bayan olduğu belirtilmekle çelişki giderilmeden, sürücünün kimliği tespit edilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'ndan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 20.01.2017 tarih, 2017/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 15/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; davaya konu trafik kazasının 28/10/2018 tarihinde sigorta poliçesinin yürürlükte olduğu sırada meydana geldiği, kaza ile ilgili resmi görevli polis memuru tarafından kaza tespit tutanağı tanzim edildiği, tutanağa göre araç sürücüsünün dava dışı ... olarak tespit edildiği, davacı ... ve dava dışı ....'ın yolcu olarak bulunduğu halde tek taraflı trafik kazasının meydana geldiği, yolcuların ambulansla hastaneye sevk edildiği, araç sürücüsü ...'nın alkollü olmadığının tespit edildiği görülmüştür. Aksi ispat edilinceye kadar geçerli resmi belge olan kaza tespit tutanağı, soruşturma dosyası ve yukarıda anılan ilkeler gözetilerek, araç sürücüsünün kim olduğu hususunda gerekli araştırma yapılmak suretiyle karar verilmesi gerekirken Uyuşmazlık Hakem Heyetince davacı tarafın başvurusunun reddine ilişkin İtiraz Hakem Heyeti kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Mahkemece, davacı tarafça davalı sürücü ... aleyhine yaptırılan tespit dosyasında iki oto tamir ustası tarafından hazırlanan bilirkişi raporu hükme esas alınmış olup davalı sürücü tespit dosyasında rapora itiraz etmiştir. Davacı tarafça yaptırılan delil tespiti davalının yokluğunda yapılmış olup tek taraflı verilere göre hazırlanmıştır. Yine bilirkişi raporu makine mühendisi tarafından hazırlanmamıştır. Bilirkişi raporunda aracın kaza tarihi itibariyle rayiç ve sovtaj değerleri tespit edilmemiştir. Bu nedenle tespit dosyasında alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir....
Davalı vekili, kaza tespit tutanağına göre sürücünün ... olduğunun, sürücünün 18 yaşından küçük olup sürücü belgesinin bulunmadığını, davacı tarafından aracın ... tarafından kullanıldığını belirtilerek sigorta şirketine başvurduklarını, kasko sigortası genel şartlarının A.5.4.maddesi gereğince zararın kasko sigorta poliçesi teminatı kapsamında bulunmadığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kaza tespit tutanağı ve tanık beyanlarına göre aracı kaza sırasında sürücü belgesi bulunmayan... ’un kullandığı, kasko sigortası genel şartlarının A.5.4. maddesi gereğince rizikonun poliçe teminatı kapsamında olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı tarafça ...tarihli bedel arttırımı cihetine gidilmekle bilirkişi raporu ile tespit edilen 160.948,00 TL üzerinden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
SAVUNMA : Dava dilekçesi davalı sigorta şirketine 17.03.2021 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesi ile; davayı kabul etmediklerini, yetkili mahkemenin İstanbul mahkemeleri olduğunu, davacı tarafından başvuru şartı yerine getirilmemiş olduğundan iş bu davanın öncelikle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının iyileşme sürecinin tamamlanmadığını, tamamlamaması nedeniyle maluliyet oranının tespit edilse dahi oranın zaman içinde değişiklik göstereceğini, davacının talebine konu “maluliyet tazminatına” ilişkin tazminat hesabının zms sigortası genel şartları a.5/c maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre yapılmasını, soruşturma ve kovuşturma dosyalarında uzlaşma sağlanıp sağlanmadığının tespit edilmesini, kazadaki kusur oranlarının tespit edilerek, davacının müterafik kusurundan dolayı her halükarda hesaplanacak tazminat tutarından indirim yapılması gerektiğini, Davacının Faize İlişkin Taleplerinin kabul etmedikleri savunaralark; davanın itirazlarımız doğrultusunda...
İhtiyari mali mesuliyet sigortacısı.; Motorlu Kara Taşıt Araçları İhtiyarı Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının, "Sigorta Teminatının Kapsamı" başlığını taşıyan 1. maddesine göre, sigortacı aracın işletenine yüklenebilecek hukuki sorumluluğun poliçe teminatı kapsamında olmak şartıyla Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası haddi üstünde kalan kısmını poliçede yazılı azami miktara kadar temin eder. İhtiyari mali mesuliyet sigortacısı gerçek zarar ile sorumludur. Mahkeme gerçek zararı belirlemeli, zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesi getirtilerek poliçe limitini tesbit etmeli, poliçe temin edilemediği takdirde ise araca ait modele göre hasarın meydana geldiği yıl itibariyle zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçe limiti tesbit edilerek hüküm verilmelidir. Somut olayda; Aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan ... Sigorta A.Ş. de davalı olup, ölüm halinde şahıs başına poliçe limiti 60.000 TL'dir. Mahkemece toplam 20.382,20 TL maddi tazminata hükmedilmiş, davalı ......