Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Motorlu Kara Taşıtları ihtiyari mali sorumluluk sigortası genel şartlarının “sigorta teminatının kapsamı başlıklı 1.maddesine göre sigortacı aracın işletenine yükletilebilecek hukuki sorumluluğu poliçe teminatı kapsamında olmak şartıyla zorunlu mali sorumluluk sigortası haddi üstünde kalan kısmını poliçede yazılı azami miktara kadar temin eder. İhtiyari mali mesuliyet sigortası kapsamının başlangıç noktası, zorunlu trafik sigorta limitinin üzerinde kalan kısımdır. Kapsamın sonu ise ihtiyari mali mesuliyet sigortası limitidir. Başka bir ifadeyle gerçek zarar miktarı zorunlu trafik sigorta limitini geçtiği anda ihtiyari mali mesuliyet sigortası güvencesi başlamakta ve kendi poliçesindeki limit miktarı da sorumluluğun sona erdiği nokta olmaktadır. Bu nedenle zarar, trafik sigortası kapsamında kalmakta ise ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğundan bahsedilemez. Somut olayda, davalı ...'e ait araç davalı ...Ş.'ye zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesi ile; davalı ...'...

    Açıklanan bu hususlar çerçevesinde, bir meblağ sigortası olan ferdi kaza sigortacısı olan davalının sorumluluğunun, tespit edilen sakatlık oranı ve Genel Şartlar'a ekli cetvellere göre ödenmesi gereken meblağın, konusunda uzman bir doktor bilirkişi marifetiyle tespit ettirilerek davalının sorumluluğunun tespiti gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 19/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, davacının davalı bankadan aldığı faizsiz destekleme kredisi taksitini yatırmaya gittiğinde davalı bankanın hayat sigortası bedeli talep ettiğini, ancak davacının hayat sigortası yaptırmadığını ileri sürerek, talep edilen bu miktarın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı ile davalı arasında imzalanan genel tarımsal kredi sözleşmesine göre davacıya tarımsal faaliyetlerinin finansmanı için kullandırılan krediye ilişkin olarak hayat sigortası ve teminat sigortaları yaptırıldığını, sözleşmeye uygun olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; murisin, kredi kullandığı dönemde hayat sigortası yaptırmış ise de hayat sigortasının bitmesinden hemen önce ferdi kaza sigortası yaptırdığı için hayat sigortasını yenilemek istemediğini, bankanın hayat sigortasını yenilemediği iddiasının doğru olmadığını, murisin kredi kullandığı tarih olan 20.11.2012'de yıllık hayat sigortası yapılmış ve 20.11.2013 tarihinde sigorta vadesinin sona erdiğini, muris hayat sigortasının sona erdiği 2013 yılında ferdi kaza sigortası da yaptırdığını, bu dönemde muris hayat sigortasının yenilenmemesini talep etmiş ve bunun yerine ferdi kaza sigortası yaptığını, muris 20.11.2012- 20.11.2013 tarihleri arası 232,95- TL prim karşılığı 10064080 poliçe ile hayat sigortası yaptırdığını, hayat sigortasının sona erdiği 20.11.2013 tarihinde ise sigorta prim bedeli yüksek geldiği için hayat sigortasına devam etmek istemediğini ve sadece daha önce yaptırdığı ferdi kaza sigortası ile devam etmek istediğini, hayat sigortası devam ederken...

        Sigorta A.Ş. adına Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği Karayolu Trafik Garanti Sigortası Hesabı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, 01.10.1996 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu vefat eden kazalının hak sahiplerine bağlanan peşin değerli gelirden oluşan Kurum zararının rücuan tazmini istemine ilişkin olup davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Yasanın 63. maddesidir. Zorunlu mali sorumluluk sigortası; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesine göre, işletenler motorlu taşıtların kullanılmasından doğan, üçüncü kişilere verdikleri zararları karşılamak üzere zorunlu mali mesuliyet sigortası yaptırmak zorundadırlar....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/716 KARAR NO : 2021/716 DAVA : MENFİ TESPİT (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 11/11/2019 KARAR TARİHİ : 26/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesi ile davacıların murisi olan ve 11/02/2016 tarihinde ölen ... ile davalı banka arasında yapılan anlaşma gereği murise kredi kullandırıldığını ve bu kredi için hayat sigortası yaptırıldığı, kredi borcunun bu sigorta kapsamında olduğundan mirasçı davacılara muhtemel icra takibini önlemek amacıyla davacıların borçlu olmadığının tespiti davası açmışlardır. Davalı vekili davacıların iddialarının herhangi bir mesnedi ve hukuki dayanağı olmadığından davanın reddini talep etmiştir. Davacıların murisine herhangi bir bireysel kredi, hayat sigortası sunulmadığını, davanın reddini talep etmiştir....

            Dava, ... sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davalı ... şirketi ile davacı arasında kaza tarihini kapsayan ... ... poliçesi akdedilmiştir. Ödenecek tazminat miktarı yönünden “zarar sigortası - tutar (meblâğ) sigortası” ayrımında Zorunlu Koltuk Sigortası bir “tutar (meblâğ) sigortası”dır. Zarar sigortasında sigortacının ödeyeceği tutar, “... değeri” ya da “... poliçesinde yazılı tutar” olmayıp, sigortalının ya da üçüncü kişinin uğradığı “zararın tutarı”dır. Meblâğ sigortasında ise, sigortacı, ... ettirilen kişinin zarara uğraması durumunda, somut zarar ne olursa olsun, ... sözleşmesinde belirlenen tutarı (meblâğı), başka bir deyişle, ... poliçesinde yazılı olan “... bedelini” eksiksiz ve tam ödemek zorundadır. 25.03.2004 tarihli ......

              Sigortalının poliçede belirtilen parseline özgü verim kayıp talepleri dikkate alınmaz. 2-Bu genel şartların uygulanmasında, “Devlet Destekli Köy Bazlı Kuraklık Verim Sigortası Tarife ve Talimatları “ dikkate alınır." düzenlemesinin yer aldığı görülmüştür. Somut olayda; Diyarbakır-.....köyü için Eksper .....tarafından düzenlenmiş olan ve ekinde gözlem-tespit yapılan parsellere ait gözlem ve verim tespit tarihlerinde çekilmiş fotoğraflar ile etiketli torbalanmış numune torbalarının fotoğraflarının da bulunduğu Köy bazında Kuraklık Gözlem-Verim Raporunda özetle, Gözlem tespit Tarihi : ..... Verim Tespit tarihi : ..... Köy ortalama verimi(kg/da) : ..... Köy eşik verimi(kg/da) : ........

                HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir. Başka bir deyişle, menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Bu hüküm, herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından esasa yönelik olarak İİK'nın 32. maddesi uyarınca doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamaz. Oysa arabuluculuk sonucu verilen kararlar ilam hükmünde olup, cebri icra yoluna başvurulabilecek niteliktedir....

                  Kaldırma kararından önce alınan Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 06/12/2018 tarihli raporda özetle, kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan yönetmelik uyarınca davacının kalıcı maluliyet oranının %17, geçici işgöremezlik süresinin 6 ay, bakıcı ihtiyacının 2 ay olduğu, Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası yönünden sekel mahiyetinde bir arızası tespit edilemediğinden sakatlık teminatına mahal olmadığı bildirilmiştir. Kaldırma kararından sonra Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen17/12/2020 tarihli raporda özetle, Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları A.3.2. maddesi yönünden sekel mahiyetinde bir arızası tespit edilemediğinden sakatlık teminatına mahal olmadığı bildirilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu