Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Diğer taraftan, mülga İzmir III Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunun 21/10/2016 tarih ve 1073 sayılı kararı ile; davacının İR:… sayılı ruhsat sahasında mevcut maden işletme (taş ocağı) izin sahasına ek olarak 44.686,79 m2 maden işletme izin alanı talebinin, yeni doğal sit kategorisine göre Koruma ve Kullanma Koşullarını Belirleyen İlke Kararları yürürlüğe girdikten sonra değerlendirilmesine karar verilmiştir. 07/08/2017 tarih ve 116 sayılı İzmir II Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu kararı ile her iki talebin de, taşınmazın nitelikli doğal koruma sit alanında kalması nedeniyle 25/01/2017 tarih ve 29959 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 99 sayılı Doğal Sit Alanları Koruma ve Kullanma Koşulları İlke Kararının "B-Nitelikli Doğal Koruma Alanları" başlığı altında yer alan 2. bent uyarınca uygun olmadığına karar verilmiştir....

    Geçici hukuki koruma ise, ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz, yürütmeyi durdurma, el koyma gibi çeşitli hukuk dallarında düzenlemiş olan etkin hukukî koruma önlemlerine ilişkin üst kavramdır. Buna karşılık kesin hukuki koruma ise ancak açılan bir dava üzerine yapılan yargılama sonucunda verilen karar ile ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle dava, “kesin hukuki koruma” olarak nitelendirilmektedir. Dava konusu uyuşmazlığın esasını çözümleyecek veya böyle bir sonuç doğuracak biçimde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği konusunda açık bir kanun hükmü bulunmamakla birlikte, Yargıtay ve öğreti tarafından böyle bir görüşün kabul edilmesi geçici korumanın niteliğinden kaynaklanmaktadır. İhtiyati tedbir ise ileride açılacak bir davanın veya açılmış bir davanın sonucunun etkisiz veya anlamsız kalmasını önlemeye yarayan geçici hukuki korumadır....

    Buna karşılık kesin hukuki koruma ise ancak açılan bir dava üzerine yapılan yargılama sonucunda verilen karar ile ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle dava, “kesin hukuki koruma” olarak nitelendirilmektedir. Dava konusu uyuşmazlığın esasını çözümleyecek veya böyle bir sonuç doğuracak biçimde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği konusunda açık bir kanun hükmü bulunmamakla birlikte, Yargıtay ve öğreti tarafından böyle bir görüşün kabul edilmesi geçici korumanın niteliğinden kaynaklanmaktadır. İhtiyati tedbir ise ileride açılacak bir davanın veya açılmış bir davanın sonucunun etkisiz veya anlamsız kalmasını önlemeye yarayan geçici hukuki korumadır....

    Buna karşılık kesin hukuki koruma ise ancak açılan bir dava üzerine yapılan yargılama sonucunda verilen karar ile ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle dava, “kesin hukuki koruma” olarak nitelendirilmektedir. Dava konusu uyuşmazlığın esasını çözümleyecek veya böyle bir sonuç doğuracak biçimde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği konusunda açık bir kanun hükmü bulunmamakla birlikte, Yargıtay ve öğreti tarafından böyle bir görüşün kabul edilmesi geçici korumanın niteliğinden kaynaklanmaktadır. İhtiyati tedbir ise ileride açılacak bir davanın veya açılmış bir davanın sonucunun etkisiz veya anlamsız kalmasını önlemeye yarayan geçici hukuki korumadır....

    İlk derece mahkemesince yukarıda özetlenen gerekçelerle, geçici hukuki koruma isteminin ihtiyati tedbir olarak değerlendirilmesi suretiyle kabulüne, bu karara davalı tarafından yapılan itirazın reddine karar verildiği, bu karara karşı davalı vekilinin süresinde istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. Bilindiği üzere, uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu olması halinde 6100 Sayılı HMK'nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır. 6100 Sayılı HMK'nun 33. maddesi gereğince olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme mahkemeye aittir....

    İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Uyuşmazlık, haksız fiilden kaynaklanan maddi- manevi tazminat davasında istenilen geçici hukuki koruma tedbirinin reddine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yukarıda özetlenen gerekçelerle, davacının geçici hukuki koruma tedbirine yönelik isteğinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık Hüküm : 5271 sayılı CMK'nın 223/2-a maddesi uyarınca Beraat 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1- İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 07/07/1993 tarih ve 4720 sayılı kararı ile belirlenen Beyoğlu kentsel sit alanı içerisinde yer alıp; İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 29/11/2006 tarih ve 675 sayılı kararı ile tescil edilen 2. grup korunması gerekli taşınmaz kültür varlığına ilişkin olarak, “Kuledibi sakinlerinden bir grup vatandaş” tarafından Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğüne sunulan 21/04/2010 kayıt tarihli dilekçede, 2. derece tarihi eser tescilli taşınmazın dükkan katında tadilat yapılmakta olup, özgün cephe tasarımının değiştirildiğinin belirtildiği, sözü edilen ihbar üzerine kurul uzmanlarınca düzenlenen...

      Buna karşılık kesin hukuki koruma ise ancak açılan bir dava üzerine yapılan yargılama sonucunda verilen karar ile ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle dava, “kesin hukuki koruma” olarak nitelendirilmektedir. Dava konusu uyuşmazlığın esasını çözümleyecek veya böyle bir sonuç doğuracak biçimde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği konusunda açık bir kanun hükmü bulunmamakla birlikte, Yargıtay ve öğreti tarafından böyle bir görüşün kabul edilmesi geçici korumanın niteliğinden kaynaklanmaktadır. İhtiyati tedbir ise ileride açılacak bir davanın veya açılmış bir davanın sonucunun etkisiz veya anlamsız kalmasını önlemeye yarayan geçici hukuki korumadır....

      Buna karşılık kesin hukuki koruma ise ancak açılan bir dava üzerine yapılan yargılama sonucunda verilen karar ile ortaya çıkmaktadır.. Bu nedenle dava, “kesin hukuki koruma” olarak nitelendirilmektedir. Dava konusu uyuşmazlığın esasını çözümleyecek veya böyle bir sonuç doğuracak biçimde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği konusunda açık bir kanun hükmü bulunmamakla birlikte, Yargıtay ve öğreti tarafından böyle bir görüşün kabul edilmesi geçici korumanın niteliğinden kaynaklanmaktadır. İhtiyati tedbir ise ileride açılacak bir davanın veya açılmış bir davanın sonucunun etkisiz veya anlamsız kalmasını önlemeye yarayan geçici hukuki korumadır....

      İdari Dava Dairesinin... gün ve E:..., K... sayılı kararı ile Bakanlar Kurulu'nun 12/06/1988 tarih ve 88/13019 sayılı kararı ile 2872 sayılı Çevre Kanunu'nun 9. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit ve ilan edilen Akyaka Kadın Azmağının içinde çalışacak teknelerin çalışma esas ve usulleri, tekne özellikleri, teknelerin muyene ve tekne sürücülerinin sahip olması gerekli şartların; özel çevre koruma bölgeleri ile ilgili her türlü tasarrufta bulunmak yetkisini veren Kanun Hükmünde Kararname kapsamında özel düzenleme içeren Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi Akyaka Kadın Azmağı Koruma-Kullanma Usul ve Esaslarının kapsamında ruhsatlandırılması gerektiğinden, bu yetkiye sahip olmayan Muğla Büyükşehir Belediyesi UKOME'nin teknelerin ruhsatlandırılmasına ilişkin kararında yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun belirtilen gerekçe ile reddine karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu