Davacı, hakkındaki koruma kararının reşit olmadan önce, kurumun başvurusu üzerine 1988 yılında kaldırılmış olması sebebiyle bu olanaktan yararlanamadığı için, on sekiz yaşını tamamlayıncaya kadar kurumda koruma altında kaldığının tespiti istemektedir. Buna göre, dava hukuki ilişkinin tespitine ilişkindir ve davacının tespit davası açmakta hukuksal yararının bulunduğunda duraksama yoktur. Sorun, böyle bir tespit davasında, görevli mahkemenin; asliye hukuk mu yoksa aile mahkemesi mi? olduğundadır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi gereğince; aile mahkemeleri, aile hukukundan doğan (TMK. m. 118-395) dava ve işlerde görevlidir. Dava, koruma tedbiri alınmasına veya alınmış olan bir tedbirin kaldırılmasına ya da değiştirilmesine ilişkin olmayıp, hukuki ilişkinin tespitine ilişkindir. Davacı da "çocuk" değil yetişkindir....
Davacı tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunu bildirmeli, açıklamalı ve gerekirse ispat etmelidir. 6100 Sayılı HMK'nin 114.maddesinde hukuki yarar dava şartı olarak kabul edilmiştir. Davacı tespit davası açmakta hukuki yararı olduğunu ispat edemezse, tespit davası dava şartı yokluğundan usulden reddedilir. Mahkemenin, her tespit davasında hukuki yarar bulunup bulunmadığını kendiliğinden incelemesi gerekir. Bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığı veya yokluğu, tespit davası açılabilmesi için tek başına yeterli değildir. Davacının tespit davası ile istediği hukuki koruma diğer dava çeşitlerinden (eda ve inşai dava) biri ile sağlanabiliyorsa, o zaman davacının dava açmada hukuki yararı yoktur. Buna göre eda davası açması mümkün olan davacının, aynı konuda tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Somut olayda; davacı hastanece düzenlenen doğum tutanağındaki bilgilerin doğru olmadığının tespitini istemektedir....
a isnat 5237 sayılı TCK'nın 234/3. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda korunan hukuki yararın kanuni temsilcisinin (velinin) aile hukukundan kaynaklanan velayet hakkı olması ve mağdurenin soruşturma ve kovuşturma evrelerinde Bakım ve Sosyal Rehabilitasyon merkezinde kaldığının dosya içeriğinden anlaşılması karşısında, hakkında koruma kararı alınıp alınmadığı ve alınmışsa suç tarihinde devam edip etmediği araştırılarak varsa, kararın aslı veya onaylı örneğinin temin edilmesi ve koruma kararı olduğu takdirde gerekçeli kararın Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına tebliğiyle tebellüğ belgesinin eklenip hükmün ayrıca temyiz edilmesi halinde bununla ilgili ek tebliğname düzenlenmesinden sonra iade edilmek üzere esası incelenmeyen dosyanın mahkemesine gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.03.2007 tarih ve 2007/43 değişik iş sayılı kararına istinaden mağdurenin SHÇEK'na bağlı yetiştirme yurdunda koruma altına alınması nedeniyle, SHÇEK vekilinin katılma talebinin kabulüne karar verilmiş ise de; onaylı nüfus kaydına göre mağdurenin 07.04.2007 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında; ölüm ile koruma kararı hükümsüz kaldığından, bu tarihten sonra SHÇEK vekilinin talebine nazaran alınan katılma kararı hukuki dayanaktan yoksun olup, yok hükmünde bulunduğundan, katılan SHÇEK vekiline hükümleri temyize hak vermeyeceğinden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince CMUK.nın 317. maddesi uyarınca temyiz talebinin REDDİNE, 30.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak, suçtan dolayı yaptırım uygulanamayan hallerde kabahat dolayısıyla yaptırım uygulanır.” şeklindeki hüküm gereğince kabahatli hakkında açılan kamu davasının sonucu beklenerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, Gereği görüşülüp düşünüldü; 5199 sayılı Kanun'un 11. maddesinin koruma altına aldığı hukuki yarar ile TCK'nın 228. maddesinin koruma altına aldığı hukuki yararın birbirinden farklı olduğu anlaşılmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, 28/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Koruma Kurulu'nun 07/11/1990 tarih ve 2232 sayılı kararı ile tescil edilip,... Koruma Bölge Kurulu'nun 01/03/2007 tarih ve 890 sayılı kararı ile rölöve ve restitüsyon projeleri; aynı Kurul'un 19/11/2009 tarih ve 3051 sayılı kararı ile de restorasyon projesi uygun bulunan sivil mimarlık örneği taşınmazın 1/2 hisse ile maliki oldukları, tescilli taşınmazda sanıklar tarafından onaylı restorasyon projesine aykırı uygulamalar yaptırıldığı iddiasıyla inceleme konusu davanın açıldığı anlaşılmakla; Suça konu taşınmaza ilişkin olarak ...Belediye Başkanlığı'nda, ... Belediye Başkanlığı bünyesindeki Koruma Uygulama ve Denetim Bürosu'nda ve .. ....
(HGK'nun 16.01.2013 tarih, 2012/2-563 Esas. 2013/69 Karar sayılı ilamı) Yukarıda açıklandığı üzere 5395 Sayılı Yasa'nın yürürlüğe girmesiyle 2828 sayılı Kanun uyarınca korunmaya muhtaç çocuklar hakkında korunma kararı alma ve koşullarının varlığı halinde bu kararı kaldırma görevi Çocuk Mahkemelerinin görevi kapsamına alınmıştır. ... İlinde Çocuk Mahkemesi bulunmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, karardan sonra çocuk mahkemesinin kurulmuş olması gözetilerek , dosyanın görevli mahkemeye devredilmesi yönünde bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. 2-Kabule göre de; koruma kararının kaldırılmasına yönelik istek koruma altında bulunan çocuğun hak ve menfaatleriyle ilgilidir. Bu sebeple davanın hakkında koruma kararı alınmış olan kişi küçük ise veli veya vasisine, ergin ise koruma altına alınan kişiye yöneltilmesi gerekir. Bu husus nazara alınmadan evrak üzerinde eksik hasım ve eksik incelemeyle hüküm kurulması da doğru görülmemiştir....
Beldesi, ..., ...ı mevkinin, Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 04/12/1998 tarih ve 3332 sayılı kararı ile tescil edilen 3. derece doğal sit ve aynı zamanda, 07/01/2004 tarih ve 25339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 25/12/2003 tarih ve 2003/6692 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenen özel çevre koruma alanı içerisinde yer aldığı, ...l Beldesi'ne ait 1/5000 ölçekli nazım, 1/1000 ölçekli koruma amaçlı imar planının, Trabzon İdare Mahkemesi'nin 27/05/2009 tarih, ... - ... sayılı ve 08/10/2009 tarih,... - ... sayılı kararları ile iptal edildiği, Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 01/05/2010 tarih ve 2700 sayılı kararı ile, “Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı'nın 30/04/2010 gün ve 993 - 2478 sayılı yazısı gereğince, yalnız kentsel ve sosyal teknik alt yapı ve üst yapı tesislerinin Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı'nın uygun görüşü doğrultusunda yapılmasına izin verilebileceğine, diğer yapılara ilişkin getirilen hükümler gereğince, tescil...
Mahalle Muhtarlığı'na izafeten davasını Söke Belediye Başkanlığı'na karşı açtığını, daha sonra taraf değişikliğine muvafakatlarının olmamasına rağmen Söke Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı'nının taraf değişikliği ile davaya eklendiğini, davacının, Doğanbey Mahalle Muhtarlığı'nda çalıştığını iddia ederek iş bu davayı açtığını, Doğanbey Mahalle Muhtarlığı ile... Çiftçi Malları Koruma Başkanlığının ayrı olduğunu, davacının, muhtarlık bünyesinde mi yoksa koruma başkanlığı bünyesinde mi çalıştığının aydınlatılamadığını beyanla, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "...Davacının ilk kez 01.05.1989 tarihli işe giriş bildirgesiyle 43571.09 sicil numaralı davalı ... Çiftçi Malları Koruma Başkanlığına devredilen......
HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Uyuşmazlık konusu olayda, dava konusu 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planı ile 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planının Amasra Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararı ile kabul edildiği, askı süresi içerisinde parsel malikince yapılan itirazın kabulüne ilişkin olarak Amasra Belediye Meclisince … tarihli, … sayılı kararın alındığı, ancak anılan dava konusu imar planları koruma amaçlı imar planı niteliğinde olduğundan, itirazın kabulüne ilişkin belediye meclisi kararının değerlendirilmek üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı Karabük Kültür Varlıklarını Koruma Kuruluna sunulduğu, Kültür ve Turizm Bakanlığı Karabük Kültür Varlıklarını Koruma Kurulunun .. tarihli, … sayılı kararı ile itirazın kabulüne ilişkin … tarihli, … sayılı belediye meclisi kararının uygun bulunmadığı, bu kurul kararı doğrultusunda yeniden değerlendirme yapılmak suretiyle Amasra Belediye Meclisince … tarihli, … sayılı itirazın reddine dair karar alınarak dava konusu imar...