Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 26/01/2021 NUMARASI : 2020/421 ESAS 2021/41 KARAR DAVA KONUSU : Alacak KARAR : Taraflar arasındaki işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rucüen alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ile davacı şirkete devredildiğini, davaya konu olay İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nden kaynaklandığını, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin 37. Maddesi; “Bu sözleşmenin uygulanmasından doğan her türlü ihtilafta taraflar öncelikle sulh yoluna gideceklerdir. İhtilafın taraflardan birinin diğerine yazılı olarak bildiriminin diğer tarafa tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde sulhen halledildiğine dair protokol tanzim olunmaması halinde tahkime gidilir' şeklindedir. Bu sebeple davanın tahkimde görülmesi gerektiğinden öncelikle tahkim itirazında bulunduklarını, tahkim itirazlarının kabulü ile davanın reddine, yargılama giderleriyle ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasında düzenlenen sözleşme nedeniyle sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak talebidir....

    Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir. Öte yandan, Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin öncelikle uygulanacağı anlaşıldığından davalı vekilinin bu hususa yönelik itirazlarına Dairemizce itibar edilmemiştir....

    Öte yandan, Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin öncelikle uygulanacağı anlaşıldığından davalı vekilinin bu hususa yönelik itirazlarına Dairemizce itibar edilmemiştir. Davalı vekilinin açılan davada ödeme tarihinden itibaren avans faizi uygulanamayacağına yönelik itirazına gelindiğinde, rücuen tazminat talebi, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelik tazminat niteliğinde olup, davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren her iki tarafta tacir olduğundan avans faizi talep edebilir (Yargıtay 11....

      Davalı vekili, dava konusu alacağın zamanaşımına uğramış olduğunu, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ve Hisse Satış Sözleşmeleri gereğince dağıtım faaliyetleri ile ilgili devre esas bilonçolar düzenlenip kesinleştiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında 24.07.2006 tarihinde imzalanmış olan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.1 md., 7.2 md, 7.3 maddelerinde, işletme hakkı ... tarafından devredilen dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olarak sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki itiraflardan kaynaklanan her türlü sorumluluk ...'...

        Mahkemece, davacının alacak davası nedeniyle açılan dava sonunda aleyhine kurulan ve kesinleşen hüküm gereği, icra marifetiyle ödemek zorunda kaldıkları, tazminat, mahkeme masrafları ve icra masraflarını işletme hakkı devir sözleşmesine dayanarak davalıdan istediği, ... tarafından işletme hakkı devir sözleşmesinden önceki hakka dayanarak, yine bu sözleşmeden önce açılmış bir dava nedeniyle ödenen tazminat, mahkeme masrafları ve icra masraflarının, rücuan tahsili için dava açtığı, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.4. maddesinin "Dağıtım faaliyetlerinin ... tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu ...'a aittir” hükmü gereğince, sözleşmeden önce ... tarafından yürütülen faaliyetler nedeniyle ileri sürülen hakkın ve tazminat isteminin kabulüne ilişkin, kesinleşmiş mahkeme kararı nedeniyle yapılan ödemeden davalı sıfatı bulunmadığına ilişkin hüküm kesinleşmiş olsa da, iç ilişkide nihai olarak ...'...

          Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir. Rücuen alacağa dayanak dava ... Genel Müdürlüğü aleyhine açılmadığından somut uyuşmazlıkta sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde zaman aşımı itirazının değerlendirilmesi yoluna gidilmemiştir. Öte yandan, Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır....

            Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki davanın davacıları bu sözleşme çerçevesinde üçüncü kişi konumunda ise de İHDS'nin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davacının ödediği bedeli davalıdan rücuen talep ve dava hakkı bulunmamaktadır. Öte yandan, Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi öncelikle uygulanacaktır. Hal böyle olunca İHDS imza tarihinden sonra gerçekleşen rücuya dayanak ilama konu trafik kazasından kaynaklanan sorumluluğun davacı şirkette olduğu gözetilerek ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir (Emsal Yargıtay 11....

              Öte yandan, Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi öncelikle uygulanacaktır. Hal böyle olunca İHDS imza tarihinden sonra gerçekleşen rücuya dayanak ilama konu iş kazasından kaynaklanan sorumluluğun davacı şirkette olduğu gözetilerek ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir (Emsal Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 27/10/2022 tarih 2021/3576 Esas 2022/7514 Karar sayılı ilamı)....

                İş Mahkemesi'ndeki davanın davacısı bu sözleşme çerçevesinde üçüncü kişi konumunda ise de İHDS'nin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davacının ödediği bedeli davalıdan rücuen talep ve dava hakkı bulunmamaktadır. Öte yandan, Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi öncelikle uygulanacaktır. Hal böyle olunca İHDS imza tarihinden sonra gerçekleşen rücuya dayanak ilama konu iş kazasından kaynaklanan sorumluluğun davacı şirkette olduğu gözetilerek ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir (Emsal Yargıtay 11....

                UYAP Entegrasyonu