Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/06/2020 tarih 564 ve 586 sayılı kararı gereğince güncellenen "daireler arası bölümü" uyarınca, istinaf kanun yoluna başvuru incelemesinin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince yapılması gerektiği, dairemizin görevsiz olduğu anlaşılmakla görevsizlik kararı verilerek dosyanın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. H Ü K Ü M/:Hukuk Muhakemeleri Kanunun 352. maddesi gereğince; 1- Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/06/2020 tarih 564 ve 586 sayılı kararı gereğince güncellenen "daireler arası bölümü" gereğince istinaf kanun yoluna başvuru incelemesinin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiği anlaşıldığından dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2- Dosyanın, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4....

DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu' nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle HMK’ nun 355. maddesi uyarınca taraflarca ileri sürülen istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme sonucunda, 1- Davacı, kazası sonucu göremezlik nedenli maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. 2- İş kazalarında olay, İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik İlkeleri çerçevesinde değerlendirilmeye tabi tutulmalıdır. İşverenin kazası sonucu meydana gelen zarar nedeniyle hukuki sorumluluğu yasa ve içtihatlarla belirlenmiş olan ayrık haller dışında ilke olarak akdinden doğan işçiyi gözetme (koruma) borcuna aykırılıktan kaynaklanan kusura dayalı sorumluluktur. İnsan yaşamının kutsallığı çerçevesinde işverenin işçilerin sağlığını ve güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlüdür....

İş kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat davalarında; zamanaşımı süresi Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi gereğince haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır. Somut olayda,murisin uğradığı zararlandırıcı sigorta olayı 20.08.1997 tarihinde meydana gelmiş ve kazaya bağlı ölüm olayı da 25.08.1998 tarihinde gerçekleşmiş, davacı eşe bu tarihden itibaren kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlanmıştır. Hal böyle olunca, zararın ortaya çıktığı 25.08.1998 tarihinden 15.10.2009 ıslah tarihine kadar davada yukarıda sözü geçen maddenin öngördüğü 10 yıllık zaman aşımı süresinin gerçekleştiği açıktır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın ıslahla artırılan miktar yönünden davacı eşin maddi tazminat talebinin zaman aşımı nedeniyle reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hükümbozulmalıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Sıf.) - K A R A R - Dosya kapsamına, sav ve savunmaya, mahkemece saptanan hukuki niteliğe göre uyuşmazlık, gerçek kişiler ile Ltd. Şti arasındaki kazası sonucu ölüm nedenine dayalı tazminat isteminden kaynaklanmaktadır. 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 9. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 9. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 15/04/2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Taraflar arasındaki kazası sonucu ölüm nedeniyle talep olunan maddi ve manevi tazminat istemine dair, Mahkemece verilen 27.12.2010 tarihli karar davalılar Ado İmar İnş.Malz.İnş. Ve Taah.San.Tic....ile .... Port.Alüm.ve Çelik ve İnş.ve Taah.San.Tic.A.Ş. vekilince süresinde temyiz edilmiş olup, bilahare anlaşmaları üzerine adı geçen davalılar vekilinin vekaletnamesindeki yetkisine binaen temyiz talebinden feragat etmiş bulunduğundan adı geçen davalılar vekilinin vaki temyiz talebinin feragat nedeniyle REDDİNE, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Yapılacak , İş Kanununun 77. maddesi ile yönetmelik hükümleri göz önünde tutularak 3 kişilik trafik güvenliği uzmanı bilirkişiden oluşan bilirkişi kurulundan kusur raporu almak, davacı babanın maddi tazminat istemini reddetmek, davacı annne açısından ise, SGK Başkanlığını hasım göstererek kazası sigorta kolundan kendisine ölüm geliri bağlanması gerektiğinin tespiti davası açması için davacı anneye önel vermek, dava açılması halinde açılan bu davayı 6100 sayılı HMK'nun 165/2. maddesi gereğince, eldeki tazminat davası için bekletici mesele yapmak, kesinleşen mahkeme kararı ile annenin davası reddedilmiş ise annenin de maddi tazminat isteminin reddine karar vermek, açılan tespit davası kabul edilmiş, kesinleşmiş ve bununla birlikte anneye gelir bağlanmış ise hüküm tarihine en yakın tarihteki veriler gözetilerek davacı annenin maddi zararını hesaplatırarak Kurumca davacı anneye bağlanan gelirlerin ilk peşin sermaye değerinin rücuya tabi kısımını maddi tazminat miktarından...

          Kurumca hak sahiplerine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak ; öncelikle SGK'dan olayın kuruma bildirilip bildirilmediğinin, bildirilmiş ise işkazası olarak kabul edilip edilmediğini sormak bildirilmemiş ise davacılara kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işverenler aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacılara Kuruma müracaat ederek kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir....

            Davacının istemi, kazası sonucu ölen eşi nedeniyle, ölüm aylığı bağlanmasına yönelik olup; Mahkemece 2925 sayılı Yasa uyarınca ölüm aylığı bağlanması gerektiği tespit edilmiştir. Hak sahiplerine yönelik ölüm aylığı tahsisinde sosyal güvenlik hukuku ilkelerine göre sigortalının yaşamını yitirdiği tarih itibarıyla yürürlükte olan yasal düzenlemenin uygulanması zorunlu bulunmaktadır. .../... ...2......

              İş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanıp bağlanmadığı, bağlanmış ise, kısa vadeli sigorta kolundan hak sahiplerine bağlanan kazası ölüm gelirine 506 sayılı Kanunun 92. maddesinin (5510 sayılı Kanunun 54.) uygulanıp uygulanmadığı, uygulanmış ise, gelirin başladığı tarih itibariyle 506 sayılı Kanunun 92. maddesi uygulaması sonucu oluşan ilk peşin sermaye değeri ve 92. maddenin uygulandığı tarihe kadar yapılan fiili ödeme miktarları Kurumdan sorulup, ilgili belgeler denetime elverişli şekilde celp edilip, eklendikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 08.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......

                Somut olayda; sigortalının kazası sonucu, bekar ve çocuksuz olarak öldüğü anlaşılmaktadır. Hak sahibi anne ve babanın anılan yasal düzenlemeler çerçevesinde kazası kolundan gelire ve ölüm sigortası kolundan aylığa hak kazandığı açıktır. Ancak, 506 sayılı Yasanın 92.maddesine göre, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile kazaları ile meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümü, eksik olanın da yarısı bağlanır. Bu aylık ve gelirler eşitse, kazaları ile meslek hastalıkları sigortasından bağlanan gelirin tümü, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından bağlanan aylığın da yarısı verilir....

                  UYAP Entegrasyonu