Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.10.2020 gün ve 2020/290 E. 2020/320 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, C-Davanın yeniden esasıyla ilgili olarak; 1- Açılan davanın KABULÜ ile, davacılar T3 ve T2 ile müteahhit firma arasında imzalanan 20/02/2015 tarihli arsa karşılığı daire yapım sözleşmesi ve davacı T1 ile Müteahhit firma arasında 20/02/2015 tarihli arsa karşılığı daire yapım sözleşmelerinin geriye etkili olarak FESHİNE, 2- Sivas ili Merkez ilçesi Altuntabak mahallesi, 3917 ada 7 parsel sayılı taşınmazın T5 adına olan TAPU KAYDININ İPTALİ ile, -25167/104738 hissenin T2 adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE, -25167/104738 hissenin davacı T3 adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE, -54404/104738 hissenin davacı T1 adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE, 3- Davalı T7 aleyhine açılan davanın KABULÜ ile Sivas ili Merkez ilçesi, Altuntabak mahallesi, 3917 ada 7 parsel sayılı taşınmaz üzerinde T7 lehine kurulan İPOTEĞİN KALDIRILMASINA, 4- İpoteğin kaldırılması talebi nedeniyle alınası gerekli 64.211,40 TL, tapu...

    lehine tesis edilen ipoteğin terkin edilerek TC Kimlik Numaralı Davacı Veli Tapan adına Tapuya Kayıt Ve Tesciline, -Davacının kira tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1000 TL'nin dava tarihi olan 22/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı T12'tan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya yönelik istemin reddine," karar verilmiştir....

    Dava davacıların murisine ait taşınmazların davalı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip sonrası haksız şekilde satıldığı iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkememizce verilen ipoteğin fekki kararı kesinleşmiş olup, davalı bankanın takip konusu kredi borçları için düzenlenmeyen ipotek belgeleri ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yaptığı icra takibi ve sonrasında satış işlemi hukuka aykırı olduğundan davacıların haksız suretle satılan taşınmazlarının dava tarihindeki rayiç bedellerini ve uğradıkları zararı kredi sözleşmesinin akidi olmamaları nedeniyle davalı bankadan talep edebilecekleri kabul edilmiştir....

      lehine usulüne uygun düzenlenmiş ipotek tesisi söz konusu olmadığı, ipoteğin esas bakımından eksiklikler taşıdığı, davacı taraf kötü niyet tazminat isteminde bulunmuş ise de; söz konusu işlem .... Memurluğu nezdinde yapılmış olduğundan yapılan işleme güven sebebi ile ipotekli takip yapılmış olduğundan davacının takipte kötü niyeti söz konusu olmadığından kötü niyet tazminat isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerine 04/11/2011 tarih 17162 yevmiye ile konulan 550.000 TL bedelli ipoteğin kaldırılmasına, davacı vekilinin % 20 kötü niyet tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava, ipotek akit tablosunun geçersiz olduğu iddiasıyla ipoteğin fekki istemine ilişkindir. TC Anayasası'nın 141/3. maddesi uyarınca mahkeme kararlarının gerekçeli olması zorunludur. 6100 sy. HMK'nın 297. maddesinde de mahkeme kararının gerekçeli olması gerektiği yönünde hüküm bulunmaktadır....

        Ltd Şti'nin hatalı işlemi yaptırdığını, bu şekilde ipoteğin fekkini sağladığını, ayırca bu şirketin lehine vekalet ücreti takdir edilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C....

          T.A.Ş. tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibinde, ipotekli taşınmaz maliki borçlu ...'nin icra mahkemesine başvurusunda; asıl borçlu Öncü Şirketinin kullandığı kredinin teminatı olarak kendisine ait taşınmaz üzerinde 142.500,00 TL bedelli limit ipoteği tesis edildiğini, taşınmazın satılmaması için borcun bankaya ödendiğini, banka tarafından tapuya ipoteğin fekki için yazı yazılmış ise de taşınmaz üzerinde 150/c şerhi bulunması sebebiyle ipoteğin fekki işleminin gerçekleştirilmediğini, akabinde dosyanın ... Varlık Yönetim A.Ş.'...

            dan 500.000 TL aldığının ve bu borca karşılık davalı lehine 1. derecede bila faiz ve 2 yıl süreli ipotek tesis edildiğinin belirtildiği, bu resmi senedin tapuya işlendiği ancak dava dilekçesine ekli ipotek sözleşmesinin tapuya işlemediği gibi resmi senette bu ipotek sözleşmesine atıfta bulunulmadığından davacı tarafın iddialarına itibar edilemeyeceği, bu yöndeki iddiasını yazılı delille ispat edemeyen davacı tarafın tanık dinletme talebine davalı tarafça muvafakat edilmediği, davacının açıkça yemin deliline de dayanmadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir....

              Ada, parselde kayıtlı, . kat ... nolu bağımsız bölüm taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, davacının hesabına iade edilen 150.000,00.TL'nin davalı ...bank T.A.Ş. hesabına aktarılmasına, birleşen ... Esas sayılı dava dosyası açısından davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verildiği, kararın taraf vekillerine tebliğ edildiği, karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Yargıtay 11. HD'nin ... tarih ve ... Esas, ... Karar sayılı ilamı ile; "...1-davacı asıl davada; menfi tespit ve ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş ise de, ... tarihli ıslah dilekçesi ile davasını maddi tazminat davasına dönüştürmüş olup, bankaya yatırdığı 150.000.- TL ile ilgili olarak ise ıslahtan önce de sonra da herhangi bir talebi bulunmamaktadır....

                Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/252 esas sayılı dosyasında verilecek karara bağlandığını, bu davada tazminata hükmedilmediğini, kooperatife borçlu olduğunun tespit edilmemiş olduğunu, bu nedenle taşınmaz üzerine konulan ipoteğin devamını haklı kılacak bir neden bulunmadığını ileri sürerek, ipoteğin fekkini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması şartlarının taraflar arasında yapılan sözleşme ve mahkemenin 2009/252 esas sayılı dosya içeriğine göre gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı temyiz etmiştir. Dava, borç nedeniyle taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir....

                  Mahallinde yapılan keşif sonrasında bilirkişi tarafından düzenlenen raporda zemin üstü birinci katta bulunan bölümün aile konutu olarak kullanıldığının belirtilmesi üzerine mahkemece davalı eş hissesi üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve bu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiş, kararın istinafı üzerine bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ipoteğin aile konutu olarak kullanılan daire ile sınırlı olmak üzere kaldırılmasına, aile konutu olarak kullanılan konut üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. Dairemizin 03.03.2015 tarih, 2014/20775 Esas, 2015/3452 Karar sayılı ilamında; “Mahkeme infaza elverişli hüküm kurmak zorundadır. Arsa üzerindeki binanın bulunduğu kısmın, arsanın bütününden ifraz edilmesi ve bağımsız bir tapuya bağlanması mümkün olmadığına göre, taşınmazın tamamı üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu