Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı ... vekilinin istinaf nedenleri; davacı tarafın herhangi bir maluliyeti ve zararı bulunmadığı, ihtiyati haciz için öngörülen teminat miktarının çok düşük olduğu, yargılamanın uzun sürecek olması nedeni ile ihtiyati haciz kararı ile mülkiyet hakkının ihlal edildiği hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 341/1-(b) maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararları bakımından istinaf kanun yolu, ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlarla sınırlıdır. Bundan ayrı, İİK'nun 258. maddesinde ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararlara karşı; aynı Kanun'un 265. maddesinde de ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasında davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati haciz isteyen davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İhtiyati haciz isteyen davacı arsa sahipleri vekili, müvekkili ile davalı arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini davalının eksik ve ayıplı imalatta bulunduğunu ileri sürerek açtıkları alacak dava sırasında davalının mallarının elden çıkarma hazırlığı içerisinde olduğunu belirterek, ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir. Mahkemece, İİK'nın 257. maddesi kapsamında davacı taraf lehine ihtiyati haciz kararı verilmesini gerektirecek neden bulunmadığı gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati haciz isteyen davacı arsa sahipleri vekili temyiz etmiştir....

      G E R E K Ç E: Uyuşmazlık, deprem nedeniyle zarar gören taşınmaz için davacının hasar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası ile birlikte istenen ihtiyati haciz / ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinden kaynaklanmaktadır. 6100 Sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilir; aynı Kanunun 357. maddesine göre de İDM'nde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların istinafta dinlenemeyeceği ve yeni delillere dayanılamayacağına ilişkin maddeleri çerçevesinde inceleme yapılmıştır. Eldeki davada, davacıya ait taşınmazın , binayı imal eden , fenni mesul, müteahhit ve proje sorumlularının binalarının ayıplı olarak yapıldığı ve deprem nedeniyle zarar gördüğü iddiasıyla ayıplı imalat nedeniyle maddi- manevi tazminat davası açılmıştır....

        Dava ihtiyati haciz kararının uygulamasından kaynaklı tazminat davasıdır. Dosya kapsamındaki teknik mali raporlardan ihtiyati haciz kararı tarihi itibariyle davacının borçlu olduğu sabit olduğundan mahkemeler tarafından verilen ihtiyati haciz kararının davacı tarafından uygulanmasında hukuka aykırılık yoktur. Davacının taşkın haciz ve diğer iddiaları ise takip hukuku çerçevesinde icra tetkik merciinden talep edilebilecek hususlar olduğundan bu yönde alınmış ve kesinleşmiş bir mahkeme kararı da ibraz edilmediğinden ispatlanamayan maddi tazminat davasının ve ihtiyati haciz kararının uygulanmasında davalının bir kusurunun bulunmadığı kanaatine varılmakla manevi tazminat davasının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili tarafından, taraflar arasında işleyen açık hesap ilişkisi kapsamında ödenmeyen bakiye borç bulunduğu iddiası ile ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiş, Mahkemece talep kabul edilerek ihtiyati haciz kararı verilmesinin ardından aleyhine ihtiyati haciz talep edilen vekilince karara itiraz edilmesi üzerine, ilk derece Mahkemesi tarafından istinaf incelemesine konu ihtiyati hacze itiraz hakkında " itiraz dilekçesinin incelenmesinden borçlunun, taraflar arasındaki ticari ilişkiyi ve bu ilişkinin sonucu ihtiyati haciz talep edence uyuşmazlık konusu ürünlerin kendisine teslim edildiğini kabul ettiği görülmektedir. İcra takibine konu borcun mahkememizin ihtiyati haciz kararından sonra haricen ödendiği hususunda da bir ihtilaf bulunmamaktadır....

            Kararı davacılar vekili istinaf etmiş, istinaf dilekçesinde özetle: Yerel mahkemenin, manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen kararın kendi içinde çelişki oluşturduğunu, İhtiyati hacizden farklı olarak ihtiyati tedbir kararı talep edilmesine rağmen yerel mahkemenin bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar vermediğini, davacı tarafından iddia olunan zarar, haksız fiilden kaynaklandığından, alacağın muaccel hale geldiğini istinaf sebepleri olarak öne sürmüştür. İstinaf başvuru sebep ve gerekçeleriyle kamu düzeni kapsamında daire önüne gelen Uyuşmazlık dikkate alınmak suretiyle yapılan inceleme ve değerlendirme sonucu; Uyuşmazlık, iş kazasından kaynaklanan haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat talepli açılan davada, "manevi tazminat" istemi yönünden reddedilen ihtiyati haciz kararına itirazdan kaynaklanmaktadır....

            Bununla birlikte hemen belirtmek gerekir ki, manevi tazminat miktarının takdirinin hâkime ait olduğu, hâkimin yargılama sonunda hak ve nesafete uygun karar vereceği, böylece bu aşamada talep edilen miktarın tamamı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesinin doğru olmayacağı değerlendirilerek, mahkemece uygun görülecek miktar yönünden, yine aynı Kanunun 259'uncu maddesi uyarınca takdir edilecek teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği düşünülmüş, bu itibarla manevi tazminat davası yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken yazılı biçimde reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

            istemiyle açılan davadada, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddine ilişkin ara kararına karşı istinaf başvurusudur....

              Asliye Hukuk Mahkemesinde müvekkili tarafından davacı aleyhine açılan davada müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunun tespit edildiğini, mahkemece dinlenen tanık beyanlarında müvekkilinin mal kaçırdığına ilişkin beyanları bulunmadığını, gerçeğe aykırı ve yanıltıcı beyanlara istinaden ihtiyati haciz kararı verildiğini, ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığını, ihtiyati haciz kararı nedeniyle müvekkilinin yaklaşık 100.000,00 TL'lik mal varlığı üzerine haciz konulduğunu, daha önce ihtiyati haciz talebinin reddedildiğini, şartlarda değişen bir durumun söz konusu olmadığını, ihtiyati haciz kararının reddine ilişkin 30/11/2020 tarihli kararın davacı tarafından istinaf edilmediğini, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 Sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava: ayıplı araç satışı iddiasından kaynaklı değer kaybı ve tazminat istemlidir....

              İlk derece mahkemesi, 21/02/2022 tarihli ara kararı ile; İİK'nın 258/1. maddesinin ikinci cümlesinde "Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur." şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliğinin aranmadığı, bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulmasının yeterli kabul edildiği, mahkemece yapılan değerlendirme neticesinde, dilekçe ekinde sunulan belgelerin İİK'nun 68/a maddesinde sayılan belgelerden olmadığı, bu nedenle alacağın muaccel olduğunun anlaşılamadığı, davacı iş sahibinin eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağının varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği, bu nedenle İİK. 257 vd. maddelerince alacağın varlığı konusunda yaklaşık ispat gerçekleşmediğinden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, ihtiyati haciz...

                UYAP Entegrasyonu