Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı şirketler tarafından davalı Rahpmi Güneş'in Borçlar Kanunun 189 ve devamı maddelerinde düzenlenen satıcının zapta karşı tekeffül hükümlerine göre sorumlu tutulduğu, Hazinenin ise Medeni Kanunun 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulması nedeniyle sorumlu tutulduğu, iddiaya göre tazminat alacağı farklı nedenlerden kaynaklandığı için, Hazine ve ...'in, davacı şirketlerin zararlarından müteselsil olarak sorumlu olduğuna karar verilemeyeceği gibi, Hazine hem davacı şirketlere hem de davalı ve karşı davacı ...'e ayna anda tazminat ödemeye mahkum edilemez. Mahkemece, davalı ...'in zapta karşı tekeffül hükümlerine göre sorumlu olup olmadığı araştırılarak, sorumluluğu var ise, tapu maliki şirketlerin zararının bu kişiden alınarak davacı şirketlere verilmesine, ...'...

    Mahkemece, davalıların eser sözleşmesinin kefili olduğu, zapta ve ayıba karşı tekeffül dolayısıyla ortaya çıkan tazminat yükümlülüğünden sorumlu olmadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile dava dışı ... İnş. ve Malz. Pvc. Alü. Doğ. Tur. Nak. San. Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan 19.09.2002 tarihli sözleşmede, davacıya ait inşaatların PVC doğrama ve sair işlerinin ... Ltd. Şti. tarafından yapılması kararlaştırılmış, bu davada davalı olan ... ile ... “müteselsil kefil ve müşterek borçlular” sıfatıyla sözleşmeyi imzalamıştır. Yüklenici ... Ltd. Şti. aleyhine İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açılan davada 7.160,00 TL eksik ve ayıplı imalât bedelinin tahsiline karar verilmiş, karar Daire'mizce onanmak suretiyle 22.01.2007 tarihinde kesinleşmiştir. Ancak borçlu hakkında yapılan takip sonuçsuz kalınca davalılar aleyhine takibe geçilmiş, itiraz üzerine eldeki dava açılmıştır....

      KARAR Davacılar, miras bırakanları ... ile karşı taraf davalılar murisi ... ... arasında yapılan 06.11.1971 tarihli yazılı sözleşme ile senette sınırları yazılı tapusuz taşınmazın 12.000.TL bedelle satın ve teslim alındığını, 1976 yılında yapılan tapulama çalışmaları ile taşınmazın ... adına tespit gördüğünü, ancak 1980 yılında taşınmazın önceki maliki ve ... ...’ın miras bırakanı ... ...’ın terekesine iadesi için dava dışı 3.şahıs ... tarafından Silivri Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tapu iptal ve tescil davası sonucunda, tapunun iptali ile taşınmazın ... ... mirasçıları adına tesciline karar verildiğini, kararın 13.09.2001 tarihinde kesinleştiğini, davalıların zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince sorumlu olduklarını ileri sürerek 20.000.TL tazminatın tahsiline karar verilmesini istemişler, ıslahen bu taleplerini 34.000.TL’ye yükseltmişlerdir. Davalılar, davaya cevap vermemiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2020/628 Esas KARAR NO: 2021/817 DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) DAVA TARİHİ: 07/12/2020 KARAR TARİHİ: 17/11/2021 Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ---- ve idaresindeki aracın % 100 kusuru ile meydana gelen kazada ------- hasar gördüğünü,ortaya çıkan hasar bedeli müvekkil sigorta şirketi tarafından ödendiğini, taraflar arasındaki alacağın likit olduğunu, zarar neticesinde ödenen tazminat ekspertiz raporu ile tespit edildiğini, taraflar arasındaki ilişkinin sigorta sözleşmesinden kaynaklandığını, sigortalı ve rücu edilen taraf ticari olduğundan huzurda açılacak dava tacirler arası haksız fiil niteliğinde olduğunu, nispi ticari davası olduğunu, alacağın tahsili için davalı aleyhine -----Sayılı dosya ile icra takibi başlattıklarını, davanın devam ettiği süreçte davalının malvarlığını...

          Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bir hak, tazmin ettiği bedel kadar Sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa ,Sigortacı ,Mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin halefiyet kuralı uyarınca,sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.”...

            Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için inceleme günü verilerek tarafların defter ve kayıtları üzerinden inceleme yapılmak üzere bilirkişi ---- görevlendirilmiştir. Dosyada mübrez bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir....

              tutanağı: "Davacı vekilinden soruldu; zapta geçen dilekçemizi, önceki beyanlarımızı tekrar ederiz, davanın zapta geçen 10/10/2022 tarihli dilekçemize göre görülmesini istiyoruz dedi....

                Davalının sorumluluğu zabta karşı tekeffülden kaynaklandığına göre zamanaşımı süresi beş yıldır. Davanın açıldığı 15.2.2006 dava tarihi itibarıyla bu zamanaşımının dolmadığından mahkemece işin esasına girilip taraf delilleri toplanarak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 7.2.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Eserin ayıbı halinde iş sahibi ayıba karşı tekeffülden doğan hakları olan; eseri kabulden kaçınma, ayıplı işten uygun bir bedel indirimini veya ayıpların giderilmesini isteme yetkisine sahiptir. Kuşkusuz eserin açık veya gizli ayıplı olması durumunda Borçlar Kanununun 359 ve 362. maddelerinde öngörülen ayıp ihbarının iş sahibi tarafından yapılması gerekir. Bu genel anlatımlardan sonra somut olaya gelince; Taraf sözleriyle davalı iş sahibinin eserdeki ayıpların davacı yükleniciye ihbar ettiği eser bedelini ödememek suretiyle de ihbarında ısrar ettiği sabittir. Bilirkişi incelemesine göre de yapılan şeyin iş sahibi tarafından kullanılamayacak derecede ayıplı olduğu saptanmıştır. Dolayısıyla sözleşmeyi fesheden iş sahibi Borçlar Kanununun 360. maddesindeki eseri kabulden kaçınma hakkını kullanmış olacağından eserin bedelini de ödemesi gerekmez....

                    Davalı asil istinaf dilekçesinde özetle; davacının avukatı ile katıldığı duruşmada beyanlarını yüzüne karşı sözlü olarak sıraladığını, buna karşın davacının cevap vermediğini ve başını öne eğmekle yetindiğini hakimin davacının duruşmadaki tutumunu gördüğünü ancak ekte sunduğu beyanları zapta geçmediğini, delillerle ilgili hiçbir inceleme yapılmaksızın karar verildiğini, iş akdinin haklı nedenlerle feshedildiğini ve yıllık izinlerini kullandığını savunarak; kararın kaldırılmasını istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu