Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

dair bilgi ve belge bulunmadığının iddia edildiğini, vekaletsiz görme hükümler çerçevesinde sahibinin onayına gerek görülmediğini, onay varlığında vekalet hükümlerinin uygulanacağını, davalı tarafından uygun görülerek yapılan bedelinin ödenmesinin reddedildiğini, fazladan yapılan işlerin çevre için hem zaruri hem faydalı olduğunu, sözleşme kapsamı dışında kalan işler yapılması halinde vekaletsiz görme hükümlerinin uygulanması gerektiğini beyanla alacağın ihtarnamenin tebliği tarihinden ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, vekaletsiz işgörmeden kaynaklanan alacağa ilişkindir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 03.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/814 KARAR NO : 2023/610 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DOĞANŞEHİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/01/2021 NUMARASI : 2017/267 ESAS 2021/18 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) KARAR : Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve ilgili dosya dairemize gelmiş olup, dosyanın inceleme aşamasında duruşma yapılmadan karar verilebilecek hallerden olduğu anlaşılmış olmakla, dosya heyetçe incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Doğanşehir Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/12 değişik sayılı dosyası ile tespiti yapılan Kınalıtaş Karanlıkdere Mevkii 1163 parsel sayılı taşınmazlardaki kanal ve boruların tahribatı nedeni ile müvekkiline ait ağaçların kuruduğunu, müvekkilinin üretim yapamadığını, dava konusu edilen taşınmazların işleteni olan davacının uğradığı zararın...

    Değerlendirme Temyiz olunan kararda belirtilen diğer gerekçelere ve özellikle davacı vekilinin dava dilekçesinin talep sonucu kısmında ve ön inceleme duruşmasında açıkça yapılan harcama bedellerinin iadesini talep etmiş olmasına, her ne kadar fesihten kaynaklı zarar talebi şeklinde açıklamada bulunmuş ise de söz konusu talebin haksız fesihten kaynaklı tazminat talebi değil yukarıda da açıklandığı üzere vekaletsiz görmeden kaynaklı alacak olarak değerlendirilmesi gerektiği ve hukuki nitelendirme hakime ait olmakla zarar nitelendirmesinin bağlayıcı olmadığı, dolayısıyla talep sonucunda bahsedilmeyen ve davanın açılışında ayrıca harçlandırılmayıp kısmen de olsa talep edilmeyen kar kaybı tazminin ıslah yolu ile davaya eklenemeyeceğine dair Bölge Adliye Mahkemesi gerekçesinin yerinde bulunduğunun anlaşılmasına göre, davacı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir. VI....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/610 KARAR NO : 2023/300 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AYDIN 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Alacak (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) KARAR : Aydın 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 08/12/2020 Tarih ve 2018/275 Esas, 2020/201 K. sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı ve davalı Kuyucak Belediye Başkanlığı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü....

      Mahkemece; dava konusu yerde toplu yapı yönetimine geçilmediği, yönetim planının tapuya tescil edilmediği, bu nedenle davanın vekaletsiz görme hükümlerine göre çözülmesi gerektiği gerekçesi ile hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamalar doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile ..... İcra Müdürlüğünün 2010/15066 sayılı dosyasına yapılan itirazın 43.855,00.-TL asıl alacak ve 8.955,35.-TL faiz toplamı olmak üzere 52.810,35.-TL üzerinden iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin ve icra inkar tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Vekâletsiz görme, yasal düzenleme uyarınca gerçek (caiz olan) vekaletsiz görme ve gerçek olmayan vekaletsiz görme olmak üzere ikili bir ayrıma tabiidir. TBK’nın 526 ncı maddesine göre, bir kimsenin vekâleti olmaksızın sahibinin menfaatine ve varsayılan iradesine uygun olarak veya onun hukuka ve ahlaka aykırı yasaklaması olmadan gördüğü , gerçek vekâletsiz görmedir. Gerçek vekâletsiz görmede, gören sahibinin menfaatine ve yararına görme iradesi ile hareket etmektedir. TBK'nın 530 uncu maddesinde ise görenin başkasının işini kendi menfaatine görmesi suretiyle oluşan gerçek olmayan vekâletsiz görme düzenlenmiştir. Bu hükme göre göre sahibi, kendi menfaatine yapılmamış olsa bile, görmeden doğan faydaları edinme hakkına sahiptir; ancak zenginleştiği ölçüde, görenin masraflarını ödemek ve giriştiği borçlardan onu kurtarmakla yükümlüdür....

          Vekâletsiz görme nedeniyle taraflar arasında kurulan ilişki bir sözleşme ilişkisi olmamakla beraber gören ile sahibi arasında kanuni bir borç ilişkisi doğmaktadır. 2. Vekâletsiz görme, yasal düzenleme uyarınca gerçek (caiz olan) vekâletsiz görme ve gerçek olmayan vekâletsiz görme olmak üzere ikili bir ayrıma tabiidir. 3. Gerçek vekâletsiz görmede, gören sahibinin menfaatine ve yararına görme iradesi ile hareket etmektedir. Gerçek vekâletsiz görmede, bir kimse başkasına ait bir işin görülmesi iradesiyle, onun hukuk alanına bir yetkisi bulunmaksızın müdahale etmektedir. 818 sayılı Kanun'un 413 üncü maddesine göre;“İş sahibinin menfaati için yapılmış olan bir işte yapan kimsenin hâl icabına göre zaruri veya faideli bulunan bilümum masraflarını faizi ile edaya ve bu kabil taahhütlerini ifaya ve hakimin takdir edeceği zararı tazmine, sahibi mecburdur....

            Asliye Hukuk Mahkemesinin ilamında ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat davası sonucunda, ortaya çıkan maddi ve manevi tazminat miktarının cebri icra yoluyla davalıların tahsili yoluna gittiklerini, müvekkiline gerçekleştirilen hukuka aykırı işlem sonucunda davalılar vekilinin hesabına müvekkilinin internet bankacılığı işlemi ile anında kredi çekerek 25.000,00 TL ödemek zorunda bırakıldığını, bu nedenle, 25.000,00 TL nin davalılardan istirdatına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, vekaletsiz görme hukuksal nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir....

            Dava dilekçesi ile talep edilen ecrimisil olmayıp, davacıya ait taşınmazı kiraya veren davalının-murislerinin tahsil ettiği kira alacağı olduğundan davacının talebi vekaletsiz görme hükümleri uyarınca alacak talebidir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi' nin 2009/10300 Esas 2009/15768 Karar sayılı kararı) 6098 sayılı TBK' nun 526 ve devamı maddeleriyle vekaletsiz görme düzenlenmiş olup, vekaletsiz görme kanunun ikinci kısmında yer almaktadır. Hakimler ve Savcılar Kurulu' nun 21/06/2019 tarihli ve 678 Sayılı Kararı ile belirlenen ve 02/09/2019 tarihinden itibaren geçerli olan Hukuk Daireleri İş Bölümü kararı gereğince; "6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar" ile ilgili uyuşmazlıklara 13....

            UYAP Entegrasyonu