Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taşınmazın devrinin üzerinden geçen zaman içerisinde vekalet görevinin kötüye kullanılmasına ilişkin davacı tarafça dava açılmamış olması ve davacının kabulünde olan devirden haberdar olması, 18 yıl sonra işbu davayı açması açıkça hakkın kötüye kullanılması teşkil etmekte olup Türk Medeni Kanunu'nun 2. Maddesinde yer alan dürüstlük kuralına da aykırıdır. Herkes hak ve borçlarını kullanırken ilgili madde uyarınca dürüstlük kuralına aykırı davranmamakla yükümlüdür. Aksi taktirde hukuk düzeni hakkın kötüye kullanılmasını korumaz. Netice itibariyle davacı tarafın talebinin ve açılan davanın hakkın kötüye kullanılmasına yönelik olduğu ve 4721 sayılı MK'nın 2. Maddesine aykırı düştüğü ve ayrıca hukuk düzenince korunamayacağı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

-KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkin olup, mahkemece temlikin vekalet görevinin kötüye kullanılmak suretiyle gerçekleştirildiği iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle iptal ve tescil isteğinin reddi ile sicilin dayanağını teşkil eden resmi akitte bedelin nakten ve tamamen vekile ödendiğinin yazılı olması karşısında, vekilin talimat uyarınca bir bedel almadan devrin gerçekleştirildiği yönündeki savunmasına itibar edilmeyerek, bedele hükmedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu yönlere değinen davacı ve davalı ...'nın temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine....

    görevinin kötüye kullanılması hukuki sebebine dayalı davanın haklı olmadığı anlaşılmaktadır....

      görevinin kötüye kullanılması hukuki sebebine dayalı davanın haklı olmadığı anlaşılmaktadır....

        DAVA TÜRÜ : MİRASTA DENKLEŞTİRME-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan ...'un maliki olduğu 552 ada 1 parsel sayılı taşınmazını oğulları olan davalıların mirasbırakanlarına miras paylarına mahsuben devrettiğini ileri sürerek, denkleştirme yoluyla karşılıksız kazandırmaların terekeye iadesine, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir. Bir kısım davalılar, zamanaşımı itirazında bulunup davanın reddini savunmuşlar, diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, denkleştirme ve tenkis taleplerinin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 1.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 07/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, asıl davada muris muvazaası hukuki nedenine dayalı, birleştirilen davada ise ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması ve irade sakatlığı hukuki nedenlerine dayalı terekeye iade suretiyle tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis istemlerine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. Bilindiği üzere, davranışlarının, eylem ve işlemlerinin sebep ve sonuçlarını anlayabilme, değerlendirebilme ve ayırt edebilme kudreti (gücü) bulunmayan bir kimsenin kendi iradesi ile hak kurabilme, borç (yükümlülük) altına girebilme ehliyetinden söz edilemez....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiasına dayalı tazminat, karşı dava elatmanın önlenmesi, ecrimisil isteklerine ilişkin olup,mahkemece asıl davanın açılmamış sayılmasına, karşı davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, yalnız davacı-karşı davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 13.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 01.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Özyavuz, ........Polat hakkında vekalet görevinin kötüye kullanılmasına dayalı tapu iptal ve tescil davası açıldığı, Mahkemece, davalılar ........ Özyavuz ve ........ Yıldırım hakkında tapu iptal ve tescil davasının reddine, 32.286,96 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılara verilmesine, davalı ........ Polat hakkında açılan bedel davasının kabulüne karar verildiği, anılan kararın davacı ve davalılardan ........ Polat tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 1.Hukuk Dairesi’nin 22.03.2012 tarih 2012/1753-3179 Esas- Karar sayılı ilamı ile "… mahkemece davalı ........ tarafından vekâlet görevinin kötüye kullanıldığı ve davalılar ........ ve ........ yönünden de iyiniyetli üçüncü kişi konumunda oldukları benimsenmek suretiyle, tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, terditli olarak davalı ........ yönünden açılan tazminat isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

                  ya yönelik vekalet görevinin kötüye kullanılması ve her iki davalıya yönelik muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tazminat istekli eldeki davada, yukardaki ilkeler ışığında hükme yeterli bir araştırma ve inceleme yapıldığından söz etmek mümkün değildir." şeklinde hüküm kurarak davalı vekilin mirasçı olup olmadığı noktasında ayrım yaparak; davalı vekilin mirasçı olması durumunda tüm mirasçılarca birlikte açılmasa dahi, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tazminat davasının açılabileceğine ve işin esasına girilmesi gerektiğine işaret ettiğini, Yargıtayca böyle bir ayrım yapılmasının nedeninin zaten mirasçı bulunan davalı vekilin kendi kendisine dava açmasının maddi hukuk anlamında mümkün olmaması nedeniyle, diğer mirasçıların vekalet görevinin kötüye kullanılmasından doğan zararları açısından hak arama özgürlüklerinin kapatılmaması ve hukuken korunan yarara halel gelmemesi olduğunu, davacı müvekkillerin, davalı vekilin mirasçıyı kendisine dava açması için ikna...

                  UYAP Entegrasyonu