"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5271 sayılı CMK’nın 42.maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında; eski hale getirme istemi ile birlikte temyiz isteminde de bulunulması nedeniyle eski hale getirme istemi hakkında dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin eski hale getirme isteminin reddine ilişkin 15.03.2011 günlü ek kararı ile daha sonra verilen ek kararlarların hukuken geçersiz olduğu, yokluğunda verilen hükmün sanığın 30.12.2008'de yakalama kararı üzerine ifadesi alınırken bildirdiği adresinde Tebligat Kanununun 21. maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, Silivri 5 nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün 19.04.2012 tarihli yazısından...
Eski hale getirme isteminin reddi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olup dosya incelendiğinde eski hale getirmenin temyiz yoluna başvuru hakkının düşmesinden sonra yapılması nedeni ile istemin Yargıtay tarafından incelenmesi gerektiği, yerel mahkemenin bu aşamada karar verme görev ve yetkisinin olmadığı anlaşılmakla, yerel mahkemenin 27.02.2014 gün ve 749-485 sayılı eski hale getirme isteminin reddine dair kararının ORTADAN KALDIRILMASINA karar verildi. Gereği konuşulup düşünüldü. YARGITAY KARARI Dava dilekçesinin, yargılama sırasındaki işlemlerin ve kararın davalının ticaret sicil gazetesinde ve Türk Medeni Kanunu’na göre ikamet adresine yapıldığı, eski hale getirme koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin eksik hale getirme isteminin REDDİNE, 12.05.2014 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.06.2010 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi ve tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; davalı Hüsnü Demir mirasçıları ... ve diğerlerine yönelik elatmanın önlenmesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tazminat isteminin kabulüne, diğer davalılara yönelik elatmanın önlenmesi ve tazminat davasının ise kabulüne dair verilen 19.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili ile davalılar ... ve diğerleri vekili tarafından istenmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur....
Eski hale getirme, elde olmayan sebeplerle süresinde yapılamayan bir işlemi sonradan yapma imkânı verebilmek için getirilmiş bir müessesedir. Eski hale getirme talebinin kabul edilebilmesi için sürenin arzu ve ihtiyaç dışında elde olmayan bir sebeple kaçırılması (HUMK.nun 168 m. ve 6100 sayılı HMK. md. 95/1), süresinde yapılamayan işlemle ulaşılmak istenen aynı sonuca başka bir hukuki yoldan ulaşılamaması (md.95/2), eski hale getirme talebinin engelin kalkmasından itibaren 2 hafta içinde yapılması (md.96/1), en geç nihai karar verilinceye kadar eski hale getirme talebinde bulunulması (md.96/2) gerekir. Somut olaya bakıldığında; davanın açılmamış sayılmasına ilişkin hüküm, 15.02.2012 tarihinde davacı tarafa tebliğ edilmiş, hüküm, temyiz edilmeksizin 02.03.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Hükmün tebliği üzerine, davacı usulsüzlüğü 15.02.2012 tarihinde öğrenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması HÜKÜM : Hükümlülük Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanık ve müdafinin,sanığın yokluğunda verilen 09.09.2014 tarihli hükme yönelik infaz durdurma ile birlikte eski hale getirme talebinde bulunmaları üzerine mahkemece 17.12.2014 tarihinde sanığın temyiz isteminin süreden reddine dair ek karar verildiği,sanık müdafinin talebiyle ilgili olarak ise, 25.12.2014 tarihinde eski hale getirme talebinin kabulüne dair ek karar verildiği, eski hale getirme talebi hususunda karar verme yetkisinin CMK.nun 42/1. maddesine göre hükmü temyizen incelemekle görevli Yargıtay'a ait olduğu gözetilmeksizin, mahkemenin eski hale getirme talebinin kabulüne dair 25.12.2014 tarihli ek kararının hukuki değerden yoksun olduğu kabul edilerek ve mahkemenin 17.12.2014 tarihli temyiz talebinin reddine dair ek kararı da kaldırılarak yapılan incelemede; 5271 sayılı Yasanın 34/2. maddesine gore; “Kararlarda...
Şöyle ki; El atılan taşınmazların bedelleri ile eski hale getirme bedelleri ayrı ayrı hesaplanarak eski hale getirme bedelinin, yer bedelinden az olması halinde eski hale getirme bedeline, aksi halde taşınmazların bedellerine hükmedilmesi ve tapularının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi gerekir. Bu durumda arazi niteliğindeki taşınmazlara net geliri esas alınarak değer tespit edilip el atılan bölümlerin yer bedeli ile el atmadan dolayı oluşan müdahalenin giderilmesi ve taşınmazın eski hale getirilmesi hususlarında bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak eski hale getirme bedeli, yer bedelinden fazla olması halinde el atılan yerlerin bedeline hükmedilip, davacı üzerindeki tapuların iptaline, yer bedelinin fazla olması halinde ise eski hale getirme bedeline hükmedilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....
Eski hale getirme isteği hakkındaki karar verme yetkisi, 5271 sayılı CYY'nin 42/1. maddesi uyarınca Yargıtay'ın ilgili Dairesine ait olduğundan, (Alaşehir Birinci Asliye Ceza Mahkemesi)'nin 14.10.2011 günlü, 2011/25 Esas, 2011/205 sayılı eski hale getirme isteminin reddine ilişkin karar hukuki dayanaktan yoksun ve yok hükmünde bulunduğundan, "eski hale getirme isteğinin reddine" ilişkin kararın kaldırılmasına karar verilerek yapılan incelemede; Sanığın yokluğunda verilen 01.06.2011 günlü hükmün, soruşturma evresinde ifadesi alınırken ve kovuşturma evresinde ise sorgusu yapılırken bildirdiği adrese yöntemine uygun biçimde tebliğ edildiği halde, yasal süresi içinde temyiz dilekçesi vermediği, eski hale getirme istemine ilişkin dilekçesinde ileri sürdüğü sürenin geçirilmesi ile ilgili nedenler de yasal ve yerinde görülmediğinden eski hale getirme isteminin reddine, Eski hale getirme istemindeki nedenler yerinde görülmediğinden temyiz isteminin reddine dair Alaşehir Birinci Asliye Ceza Mahkemesi'nin...
Şöyle ki; 1)El atmanın önlenmesi ve eski hale getirme birlikte talep edildiği gözetilerek; arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre değer biçilmek suretiyle yer bedeli belirlendikten sonra, taşınmazın eski hale getirme bedeli, yer bedelinden fazla ise yer bedeline hükmedilmesi ve taşınmazın el atılan bölümünün davalı idare adına tesciline karar verilmesi, aksi halde el atmanın önlenmesine ve taşınmazın eski hale getirilmesine hükmedilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, 2)Dava dilekçesinde eski hale getirme ile birlikte zararın karşılığı da istendiği ve bu zararın ağaç bedellerine ilişkin olduğu davacıya açıklattırılmadan ecrimisil bedeline hükmedilmesi, Kabule göre de; 3)Taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilirken eski hale getirme bedeli kararda gösterilmiştir....
Süresinde yapılamayan işlemle ulaşılmak istenen aynı sonuca, eski hâle getirme dışında, başka bir hukuki yoldan ulaşılabiliyorsa, eski hâle getirme talebinde bulunulamaz. Eski hâle getirme, işlemin süresinde yapılamamasına sebep olan engelin ortadan kalkmasından itibaren iki hafta içinde talep edilmelidir. İlk derece ve istinaf yargılamalarında, en geç nihai karar verilinceye kadar eski hâle getirme talebinde bulunmak mümkündür. Ancak, nihai karar bir tarafın yokluğunda verilmişse, tahkikat aşamasında kaçırılan süreler için kararın verilmesinden sonra da eski hâle getirme talebinde bulunulabilir. HMK’nın 97. maddesinde eski hale getirme dilekçesinde talebin dayandığı sebepler ile bunların delil veya emarelerinin gösterileceği belirlenmiş, 98. maddesinde ise, temyiz yoluna başvuru hakkının düşmesi hâlinde ise eski hale getirmenin Yargıtaydan talep edileceği öngörülmüştür....
Hal böyle olunca; Mahkemece, heyelan tehlikesinin var olup olmadığı, varsa davalının müdahalesi sonucu gerçekleşip gerçekleşmediği, davalının müdahalesi sonucunda gerçekleşmiş ise heyelan tehlikesinin nasıl giderilebileceği, eski hale getirilmesi için istinat duvarının yapılmasının gerekip gerekmediği, gerekiyorsa imar planı da nazara alınarak duvar ile birlikte eski hale getirme bedelinin, dava konusu taşınmaz kısmı için ne miktarda olacağı, duvar yapılmadan eski hale getirilme imkanı varsa eski hale getirme bedelinin ne miktarda olacağı uzman bilirkişi kuruluna hesaplattırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yol kenarı istinat duvarı tazminat alacağına yönelik olumlu-olumsuz hüküm kurulmamış olması doğru değildir. 3....