Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hatta eski hale getirme talebini de içeren davacı vekili Av. ...’nun temyiz dilekçesinde yetkili kılınan vekil Av. ...'in ismi de davacı vekili olarak yazılmıştır. Vekillerden birinin hastalanması diğer vekilin süresi içinde temyiz dilekçesi vermesine engel teşkil etmemektedir. Bu nedenle somut olayda eski hale getirme koşulları oluşmadığından eski hale getirme talebinin ve süresinde yapılmayan temyiz isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ:1-Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin eski hale getirme talebinin REDDİNE, 2-Eski hale getirme talebinin reddi dikkate alınarak davacının temyiz isteminin de süreden REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, 06.10.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    İnceleme ve karar MADDE 100- (1) İlk derece mahkemeleri veya bölge adliye mahkemelerinde eski hâle getirme talebi, ön sorunlar hakkındaki usule; Yargıtayda ileri sürülecek eski hâle getirme talebi ise temyiz usulüne göre yapılır ve incelenir. (2) Mahkeme, eski hâle getirme talebinin kabulü hâlinde, hangi işlemlerin geçersiz hâle geldiğini kararında belirtir. Islahla geçersiz kılınamayan işlemler, eski hâle getirme talebinden de etkilenmez.” şeklindedir....

    Öte yandan yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre; bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme talebi de varsa, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli ile eski hale getirme bedeli ayrı ayrı tespit ettirilerek, el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmeli; şayet eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekir (bkz. Y. 5. HD'nin 2019/5189 E ve 2020/10982 K sayılı ilamı)....

    Somut uyuşmazlıkta tartışılması gereken hukuksal sorun; İlk Derece Mahkemesinin davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararına karşı davacı vekilinin eski hale getirme talebinin reddine ilişkin 29/11/2019 gün ve 2015/429 (E) - 2019/270 (K) sayılı ek kararının yerinde olup olmadığına ilişkindir. Eski hale getirme, taraflara, elde olmayan sebeplerle süresinde yapılamayan bir işlemi sonradan yapma imkânı verebilmek için getirilmiş bir müessesedir. Eski hale getirme talebinin kabul edilebilmesi için; sürenin arzu ve ihtiyar dışında elde olmayan bir sebeple kaçırılması (HMK m. 95/1), süresinde yapılamayan işlemle ulaşılmak istenen aynı sonuca başka bir hukuki yoldan ulaşılamaması (m.95/2), eski hale getirme talebinin engelin kalkmasından itibaren iki hafta içinde yapılması (m.96/1), en geç nihai karar verilinceye kadar eski hale getirme talebinde bulunulması (md.96/2) gerekir....

    Mahkemece; davanın, niteliği ve içeriği itibariyle tüzel kişi tacir olan taraflar arasında haksız fiil niteliğindeki elatmanın önlenmesi, eski hale iade ve tazminat istemine ilişkin olması ve açılan davanın da tarafların ticari işletmeleriyle ilgili bulunması nedeniyle bu davanın Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceğinin Türk Ticaret Kanun'un 4. maddesi hükmünde açıklandığı gerekçesiyle bahisle ğörevsizlik kararı verilmiştir. Oysa ki, dava; dava konusu taşınmazların aynına yönelik el atmanın önlenmesi, eski hale getirme ve tazminat isteğine ilişkin olup ticari işletmeyle ilgisi bulunmamaktadır. Bu bahisle mahkemece işin esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir....

      Hukuk Dairesince, tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı davalı vekilinin maktu harç yatırmak suretiyle süresinde temyiz başvurusunda bulunması üzerine bölge adliye mahkemesince nispi temyiz harcı ve posta giderlerinin yatırılması için çıkartılan muhtıra davalı vekiline usulüne uygun tebliğ edilmiş; davalı vekili, verilen kesin süre geçtikten sonra eski hale getirme talebinde bulunmuştur. 6100 sayılı HMK'nun 98/2 maddesinde, eski hale getirme talebinin temyiz yoluna başvuru hakkının düşmesi halinde Yargıtay’dan talep edilebileceği düzenlendiğinden Dairemizce davalı vekilinin eski hale getirme talebinin incelenmesine geçilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 95. maddesindeki düzenlemeye istinaden, elde olmayan sebeplerle, kanunda belirtilen veya hakimin kesin olarak belirlediği süre içinde bir işlemi yapamayan kimse eski hale getirme talebinde bulunabilir....

        cihetle, 1412 sayılı CMUK’nun 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra, ilk olarak 27.10.2010 havale tarihli dilekçesi ile eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz talebinde bulunan sanığın, eski hale getirme ve temyiz talebinin aynı Kanunun 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE, 24.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Temyiz isteminin reddine Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Hükümlü müdafiinin 18.04.2014 tarihli isteminin eski hale getirme ve temyiz mahiyetinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede; CMK’nın 42.maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında Dairemizce ve öncelikle karar verilmesi gerektiğinden, hükümlünün eski hale getirme ve temyiz istemi hakkında yerel mahkeme tarafından 18.04.2014 tarihinde verilen “hükümlünün dilekçesinin temyiz dilekçesi olarak kabulü yolundaki talebinin hükmün kesinleştiği ve hükmün süresinden sonra temyiz edildiği anlaşıldığından reddine” ilişkin hukuken geçersiz olan ek karar kaldırılarak hükümlü müdafiinin eski hale getirme ve 12.11.2013 tarihli karara...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme HÜKÜMLER : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Suça sürüklenen çocuğun eski hale getirme talebini de içeren temyiz dilekçesi hakkında değerlendirme yetkisi münhasıran Yargıtay'a ait olduğundan, eski hale getirme ve temyiz isteminin reddine dair 06.05.2016 tarihli ek kararı yok hükmünde kabul edilip yapılan temyiz incelemesinde; Suça sürüklenen çocuk ve müdafiinin bulunduğu 20.04.2012 günlü celsede yüzlerine karşı verilen kararı, suça sürüklenen çocuğun 03.05.2016 tarihinde yasal süreden sonra temyiz ettiği suça sürüklenen çocuğun temyiz dilekçesinde, müdafiisinin temyiz etmediğini belirterek temyiz talebinde bulunduğu ve eski hale getirme isteminde de bulunduğunun anlaşılması karşısında, 5271 sayılı CMK'nın 42. maddesi uyarınca eski hale getirme istemi konusunda karar verme görevi...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet (28/11/2011 tarihli ek kararla eski hale getirme ve temyiz isteminin reddine) Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5271 sayılı CMK'nın 42.maddesinin 1.fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında Dairemizce ve öncelikle karar verilmesi gerektiğinden, hükümlünün 21/11/2011 tarihli isteminin eski hale getirme ve temyiz istemi niteliğinde olduğu gözetilmeden yerel mahkemece 28/11/2011 tarihinde verilen eski hale getirme talebinin reddine dair ek kararın kaldırılmasına karar verilerek yapılan incelemede; Sanığın yokluğunda verilen hükmün, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak bizzat kendisine tebliğ edildiği anlaşılmakla, koşulları bulunmayan...

                UYAP Entegrasyonu