Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükümlü ..., ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 24.02.2009 tarih ve 2009/67 esas, 2009/205 karar sayılı ilamı ile kısıtlanmış ve kendisine eşi ...'ın vasi olarak atanmasına karar verilmiştir. Vasinin talebi üzerine 01.11.2012 tarihli ek karar ile mevcut vasinin vasilik görevinin sona erdirilerek hükümlüye ...'ın vasi olarak atanmasına karar verilmiştir....

    Mahkemece, 23 no'lu bağımsız bölüm bizzat mirasbırakan tarafından 3. kişiye devredildiğinden vekalet görevinin kötüye kullanılmasından söz edilemeyeceği, davalı satış sözleşmesinin tarafı olmadığından muvazaa iddiasında bulunulamayacağı gibi ehliyetsizlik iddiasının da davalıya karşı ileri sürülemeyeceği, mirasbırakanın sattığı taşınmazın satın aldığı taşınmazdan daha değerli olmasının işlemin muvazaalı olduğunu ispata yeterli olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 22.10.2019 Salı günü saat 09.45 de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, düşüncesi alındı....

      Vasi, 06.10.2017 tarihli dilekçe ile vasilik görevinin sona erdirilmesini istemiştir. Vasi adayı ... 23.05.2018 tarihli dilekçesi ile kısıtlıya vasi olarak atanmasını talep etmiştir. Mahkemece, 25.05.2018 tarihli ek kararı ile kısıtlı ...'e vasi olarak atanan ...'in vasilik görevinden azli ile yerine kısıtlı ...'e ... 'in vasi olarak atanmasına karar verilmiştir. Vasi ... 07.10.2019 tarihli dilekçesi ile vasiliğinin kaldırılarak ...'ın vasi olarak atanmasını talep etmiştir. Vasi adayı ... 21.10.2019 tarihli dilekçesi ile vasi olarak atanmasını ve 14.07.2020 tarihli dilekçesi ile de dava sürecinde kısıtlıya geçici temsilci olarak atanmasını ve kısıtlının maaşının çekilmesi için izin ve yetki verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, 21.05.2020 tarihli ara kararı ile kısıtlının maaşının çekilmesi için yetki ve izin verilmesine, 17.07.2020 tarihli ek kararı ile de kısıtlı ...'e vasi olarak atanan ...'in vasilik görevinden azli ile yerine ...'...

        CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Türk Medeni Kanunu 456. maddesine göre vasilik süresinin iki yıl süre ile belirlendiğini, davacının bu hususu dikkate almayarak, vasilik görevinin süre sonunda sona erdiğine dikkat etmeden işbu haksız davayı ikame ettiğini, Ankara 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/743E. Sayılı dosyasından, müvekkil bankaya yazılan 02.08.2021 tarihli müzekkere ile, kısıtlı adayı T1 ait vasi tayini davasında, adı geçen ilgiliye, müvekkil bankadan almış olduğu maaş, maaşının ek hesabı ve ayrıca maaş kartı çıkartılması için izin ve yetki verildiğini, mahkemenin görevsiz olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davacının iddia ettiği dönemde davacının vesayet görevi bulunmadığı, dava dışı Buğra Korkmaz tarafından yapılan işlemlerin Ankara 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2021/743 E....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TAZMİNAT Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Asıl ve birleştirilen dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması ve muris muvazaası hukuki nedenlerine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Asıl ve birleştirilen davada davacılar, mirasbırakan ...’nin maliki olduğu 543 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payını aslında dava dışı kızı ...ye hibe etiğini ancak bunu gizlemek amacıyla davalı damadı ...’ya verdiği vekaletname ile taşınmazın diğer davalı ...’e satış suretiyle temlik edildiğini, işlemin muvazaalı olduğunu, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, ıslahla olmadığı takdirde tazminata karar verilmesini istemişlerdir....

          UYUŞMAZLIK: Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, aksi halde vekalet görevinin kötüye kullanılmasından doğan sorumluluk nedeniyle tazminat talebidir. DELİLLER: Tapu kayıtları Veraset ilamı Düzenleme Şeklinde Vekaletname Keşif Bilirkişi Raporları DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi uyarınca, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, istinaf kanun yoluna başvuran tarafın sıfatı gözetilerek, kamu düzenine aykırılık teşkil eden ve bu nedenle resen gözetilmesi gereken hususlar değerlendirilerek yapılan incelemede; Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat talebine ilişkindir....

          Türk Medeni Kanunu'nun 422. maddesinde, vasinin şahsına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini inceleme görevinin, öncelikle vesayet makamı olarak sulh hukuk mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamına ait olacağı; aynı Kanun'un 397. maddesinde ise denetim makamı görevinin asliye hukuk mahkemesinde olduğu hükme bağlanmış olup, istinaf başvuru dilekçesinde vasi olarak atanan Berkan Aydın'nın vasi olarak atanmasının uygun olmadığı, vasi ile kısıtlanması istenen arasında menfaat çatışması bulunduğu ileri sürülmesine göre, bu itirazların sulh hukuk mahkemesince değerlendirildiği, itiraz nedenleri yerinde görülmediğinden kararla birlikte evrakın denetim makamı olan asliye hukuk mahkemesine gönderilmesi ne karar verildiği ancak asliye hukuk mahkemesinin yanlış değerlendirme ile "talebin vasilik kararına yönelik itiraz niteliğinde olduğu, vasinin iş ve işlemlerine karşı herhangi bir itirazı içermediği, vasilik kararına yönelik itirazların denetim...

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/12/2022 NUMARASI : 2021/416 ESAS, 2022/542 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Vekalet Görevinin Kötüye Kullanılmasından Kaynaklanan) KARAR : Samsun 4....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık ...’ın temyiz tarihinde 18 yaşından büyük olduğu ve UYAP'tan alınan nüfus kayıt örneğine göre de annesinin temyiz tarihi itibarıyla vasilik görevinin olmadığı, dolasıyla CMK’nun 262. maddesi uyarınca kararı temyiz edebilecek yasal temsilci sıfatının bulunmadığının anlaşılması karşısında; kararı temyize hakkı bulunmayan sanık ...’ın annesi Ayten Koyukan ’ın temyiz talebinin 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi gereğince REDDİNE, 24.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava; mülkiyet hakkından kaynaklanan vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. O halde; 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu