Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kısma ilişkin olduğunu, davalı taraf dava konusu parseli trampa yapmak suretiyle Antalya ili Korkuteli ilçesi Garipçe köyü 135 ada 8 parsel'de bulunan 50.000 TL değerinde olan bir taşınmazı ile Antalya ili Aksu ilçesi Solak köyü 13184 ada 18 parselde bulunan hissedarlardan birine ait 200.000 TL değerindeki 7690 m2'lik kısmı bedel farkı gözetmeksizin trampa yaptığını, aynı davalıya daha önce başka bir malik tarafından şufa davası açıldığını, davalı tarafça şufa davası açılmasını engellemek adına trampa yapılarak söz konusu devir işlemi gerçekleştirildiğini, yapılan işlem ile 50.000 TL değerinde olan bir yer 200.000 TL değerindeki bir yer ile trampa yapıldığını, hiç kimse 200.000 TL değerindeki bir yerini 50.000 TL değere vermeyeceğini, burada 50.000 TL'lik bir yer ile yine eşdeğerde olan 50.000 TL'lik bir yerin trampası amaç edilmediğini, Antalya ili Aksu ilçesi Solak köyü 13184 ada 18 parsel sayılı taşınmazın 12.01.2015 tarihinde 254 yevmiye ile 7690 m2'lik trampa yapılan yerin tapu...

Somut olayda, davacı taraf, dava konusu Antalya ili Gazipaşa ilçesi Sarıağaç mah. 359 ada 118 parselin 21/06/2018 tarihli 3/64 hissesinin satışına ilişkin olarak dava açtığı, cevaba cevap dilekçesi ile de aynı taşınmazın 20/06/2018 tarih ve 19/128 hissesinin trampa yoluyla yapılan devrine ilişkin olmak üzere şufa haklarını kullanmak istediklerini beyan etmiş olup, İlk Derece Mahkemesince, davalının trampa takas yoluyla edinmiş olduğu paya yönelik davacı tarafın talebinin yeni bir dava olup olmadığının yada 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "İddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi" başlıklı 141. Maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği tartışılıp değerlendirilmeden, satış ve trampa işlemlerine yönelik davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığı, davalı tarafın istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.08.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali, tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.05.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, trampa aktinin iptali, ikinci kademedeki istek ise ivaz ödetilmesi istemlerine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 10.12.2004 tarihli trampa aktinin iptali ile taşınmazların paylarına göre taraflar adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Borçlar Kanununun 232. ve devamı maddelerinde düzenlenen trampa, kelime olarak bir malın diğer bir mal ile değiştirilmesi anlamına gelir....

    Hukuk Dairesi KARAR Dava, trampa iptalinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 09/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.01.2015 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili, asli müdahil ... ve ..., katılma yoluyla davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, 45919 ada 9 parsel sayılı taşınmazda paydaş olduğunu, davalının 12.06.2014 tarihinde trampa yaparak taşınmazdan paylar satın aldığını, yapılan trampa işleminin önalım hakkının engellenmesi amacıyla muvazaalı olduğunu belirterek, davalı adına kayıtlı payların iptali ile davacı adına tescilini dava ve talep etmiştir....

        Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukukî işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir....

          Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 27.01.2010 gün ve 510-28 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık trampa akdine dayalı alacak ve tazminat istemine ilişkin bulunduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.09.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İstinaf incelemesine konu dava, Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 26. maddesi uyarınca yapılan trampa sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Yukarıda yapılan genel açıklamalar ışığında, ilk derece mahkemesinin dosyası davalı vekilinin istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlar ile bağlı kalınarak incelendiğinde, aşağıda belirtilen ve esasa etki eden hususlarda delillerin eksik toplandığı ve ayrıca ilk derece mahkemesi kararında bu sayılan sebeplere ilişkin hiçbir değerlendirme yapılmadığı, bir başka anlatımla sayılan sebeplere ilişkin hiçbir gerekçe bulunmadığı görülmüştür. Şöyle ki; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesine göre; Hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir....

            Burada öncelikle, trampa aktinin hukuki niteliği üzerinde durulması gerekecektir. Trampa, kelime anlamı olarak bir malın bir başka malla değiştirilmesi demektir. Borçlar Kanununun 232. maddesi hükmüne göre, trampada satım hükümleri uygulanır. Trampa konusu taşınmaz tapuda kayıtlı bir taşınmaz ise Borçlar Kanununun 213. maddesi gereğince trampanın resmi senede bağlanarak yapılması zorunludur. Aksi takdirde, trampaya değer tanıma olanağı yoktur. Dolayısıyla, dava konusu taşınmazların karşılıklı trampası resmi biçim koşuluna uyularak yapılmadığından geçersizdir. Somut olayda; taraflar arasında yapılmış resmi bir sözleşme mevcut olmadığından, trampa aktine dayanarak davalının maliki olduğu 18 bağımsız bölüm numaralı dükkanın davacı adına tescili talep edilemez....

              ten miras yolu ile intikal eden 372 parsel sayılı taşınmazdaki payını, 14 sayılı parselde bulunan davalılara ait paylarla trampa ettiğini, işlemin bağış iradesi gizlenerek mal kaçırmak amacıyla yapıldığını ileri sürerek miras payı oranında iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğinde bulunmuştur. Davalılar, dava konusu payın davacının da taraf olduğu 1989 tarihli satış sözleşmesi ile kendilerine satıldığını, satıştan sonra ayrıca trampa işlemi ile 14 sayılı parselde bulunan paylarını miras bırakana devrettiklerini, işlemlerde muvazaa olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır....

                UYAP Entegrasyonu