Bu durumda mahkemece boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduklarının kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı kadının maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) isteklerinin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminat koşulları oluşmuştur (TMK m. 174/1-2). O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 52) dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdiri gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak bu isteklerinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13.06.2017 (Salı)...
İlk derece mahkemesi; zinadan açılan davanı reddine, evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile (TMK md.166/1) boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin babaya bırakılmasına, anne ile müşterek çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına 400,00 TL iştirak nafakasına, kocanın yoksulluk nafakası talebinin reddine, koca yararına 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminata hükmetmiştir. Davacı koca vekili; müşterek çocuk için tedbir nafakası ve müvekkili yararına yoksulluk nafakası talebinin reddi, iştirak nafakasının miktarı ile ÜFE talebi hakkında karar verilmemiş olması ve tazminat miktarlarına yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Dava; terditli olarak zina (TMK md.161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK md.166/1- 2) hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferileri istemine ilişkindir. İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, iştirak nafakasının miktarı, velayet, kişisel ilişki süresi yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise TMK 162. maddesine dayalı boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, yoksulluk nafakasının reddi, iştirak nafakasının miktarı, kişisel ilişki süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece tarafların boşanma davalarının TMK 166/1. maddesi uyarınca ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine hükmedilmiş, kadının TMK 162. maddesine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmiştir....
Bu nedenle mahkemece, davalı-davacı kadının halen çalışıp çalışmadığı, düzenli ve sürekli bir gelir elde edip etmediği ve bu gelirin kendisini yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 3- Mahkemece, davacı-davalı erkeğin yoksulluk nafakası (TMK m. 175) ve manevi tazminat (TMK m. 174/2) talepleri bulunduğu halde; bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykrı olup, bozmayı gerektirmiştir.(HMK m. 26, 297/2) 4-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır....
O halde, ön inceleme duruşmasına kadar cevap dilekçeleri ile tazminat ve nafaka talebinde bulunmayan davalı kadının ilk defa ön inceleme duruşmasında; davacı tarafından açıkça muvafakat edilmeyen maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) ile yoksulluk nafakası (TMK m. 175) talepleri hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde kesin hüküm oluşturacak şekilde hüküm kurulması, usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, kusur belirlemesi, tazminatların reddi ve nafakaların miktarı yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise, TMK 161 gereği açılan davanın reddi, kadının davasının ve ferilerinin kabulü, kusur belirlemesi, tazminat talebinin reddi ile velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Taraflarca karşılıklı açılan boşanma, davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece her iki davanın da kabulü ile tarafların TMK 166/1 gereğince boşanmalarına, erkeğin TMK 161 maddesi gereği açılan davasının reddine ve erkeğin ağır kusurlu olduklarından bahisle kadın lehine tazminat ve nafaka ödenmesine hükmedilmiştir....
) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....
Boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan maddi-manevi tazminat (TMK m. 174/1-2), yoksulluk nafakası (TMK m. 175) gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi, bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikle değerlendirilmesiyle mümkündür....
O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 52) dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 4-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....
Davacı kadın eşin boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra açtığı davada, talep ettiği manevi tazminat (TMK m. 174/2) istemi tarafların anlaşmalı boşanma hükümlerine göre boşandıkları ve boşanma davası sırasında istenmeyen manevi tazminatın, daha sonradan istenmesinin mümkün olmaması gerekçe gösterilerek reddedilmiş, hüküm davacı kadın eş tarafından temyiz edilmiştir. Tanınmasına karar verilen boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme ilamı incelendiğinde, boşanma davasında Türk Hukukunun uygulandığı, kadın eş tarafından açılan davada geçimsizliğe dayalı olarak (TMK m. 166) boşanmaya karar verildiği, davalı erkek eşin duruşmada hazır bulunmadığı, tarafların boşanma ve fer’ilerine ilişkin mahkeme huzurunda beyanlarının alınmadığı gibi; davacı kadın eşin boşanmanın eki niteliğinde olan manevi tazminat (TMK m. 174/2) haklarından vazgeçtiğine ilişkin beyanının da bulunmadığı anlaşılmaktadır....