Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 11.9.2012 tarihli 2011/503 esas, 2012/666 karar sayılı ilamıyla TMK m. 166/1 uyarınca boşandıkları, bu kararın temyiz edilmeyerek 11.07.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Boşanmaya ilişkin mahkeme ilamında temyiz edilmeyerek kesinleşen gerekçeye göre taraflara ilişkin bir kusur belirlemesi yapılmamıştır. Bu durumda davalı eşe kusur yüklenemez. Boşanma sonucu maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat yükümlüsünün kusurunun varlığı gerekir. Hal böyleyken davalı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu olduğunun kabulü ve bu yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı kadın lehine maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1-2) hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

    O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 52) dikkate alınarak, davacı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) takdiri gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak bu isteklerinin reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.07.2017(Prş.)...

      Davalı-karşı davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1-2) koşulları gerçekleşmiş olup, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m.4, TBK. 50,51,52,58) dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak bu isteklerin reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan diğer bölümlerin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.07.2017 (Salı)...

        Mahkemece kadının sürekli gelir getiren bir işte çalışıp çalışmadığı, gelir elde ediyorsa bu gelirin kendisini yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı, işten ayrılmış ise hangi tarihte işten ayrıldığı ve kendi rızası ile işten ayrılıp ayrılmadığı araştırılıp gerçekleşecek sonucu uyarınca yoksulluk nafakası (TMK m. 175) hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır....

          Davalı-karşı davacı kadın yararına TMK m.174/2 koşulları oluşmamıştır. Bu husus nazara alınmadan davalı-karşı davacı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı-karşı davacı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 51. maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

            Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3- Davalı erkek cevap dilekçesi ile boşanmanın eki niteliğinde maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) isteminde bulunmuştur. Bu taleplere ilişkin olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 4- Toplanan delillerden davacının bankada çalıştığı, sürekli ve yeterli gelirinin bulunduğu, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşmeyeceği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulları kadın yararına oluşmamıştır. Davacı kadının yoksulluk nafakası isteminin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılığa dayanılarak açılmıştır. Mahkemece somut olay belirtilmeksizin fiili ayrılık nedeniyle boşanma kararı verilmekle birlikte davalı kadının maddi ve manevi tazminat (TMK m. l74/1-2) taleplerinin reddine karar verilmiştir....

                Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Boşanma kararının fer'i (eki) niteliğinde bulunan maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) boşanma hükmünün kesinleştiği tarihte ödenir hale gelir ve tazminatlara uygulanan faizin başlangıç tarihinin de bu kesinleşme tarihi olması gerekir....

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince özetle; her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuk yararına aylık 400 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine, erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-karşı davalı kadın; erkeğin davası, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden, Davalı-karşı davacı erkek; kadının davası, kusur belirlemesi, velayet, reddedilen tazminat talepleri ile iştirak nafakası yönünden süresinde istinaf başvurusunda bulunmuştur. GEREKÇE : Karşılıklı davalar; TMK 166/1.maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinde sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'i taleplere ilişkindir....

                  Davacı maddi manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu eş davalıdır. Bu kusurlu davranışları davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olup, boşanma ile davacı eşinin maddi desteğini de yitirecektir. TMK 174. Maddesindeki maddi manevi tazminat şartları davacı yararına oluştuğundan , tarafların sosyal ekonomik durumları ve kusur durumları dikkate alınarak 20.000.TL maddi, 10.000.TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine" şeklinde karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu