Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı ile boşanmalarına, davacı tarafın manevi tazminat talebinin reddine, tarafı lehine aylık 1.000 TL tedbir - yoksulluk nafakası ile 75.000 TL maddi, 75.000 TL manevi tazminat takdirine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; davanın kabulü ile tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, davacının manevi tazminat talebinin reddine, davalı lehine 15.000 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminat takdirine, aylık 500 TL tedbir nafakasının karar kesinleşene kadar devamı ile davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kararın kesinleşmesinden itibaren davalı lehine aylık 500 TL yoksulluk nafakası olarak devamı ile davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....

yönelik temyiz itirazlarına gelince; Asıl dava maddi tazminat, karşı dava ise manevi tazminat istemine ilişkindir....

    (TMK m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-davalı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davacı-davalı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir. 5-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir....

      Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri, bilinçsizleri ve acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. (TBK.58) maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nın 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışında BK’nın 49.(TBK.58) maddesi uygulanır. TMK’nın 24. ve BK’nın 49. (TBK.58) maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir....

        Dava ve karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK 166/1,2) nedeniyle boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir. Davacı-karşı davalı kadın vekilinin; erkek yararına hükmedilen manevi tazminata yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Boşanma yüzünden kişilik hakları zarar gören, kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu diğer taraftan uygun bir manevi tazminat isteyebilir (TMK md.174/2). Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olmasının yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması da gerekir (TMK m.174/2). Davacı-karşı davalı kadının boşanmaya neden olan " evlilik birliğinden kaynaklanan görevlerini yerine getirmemek, evde sürekli tartışma çıkarmak ve tartışmalar sonrasında evi terk etmek" kusurları erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğinde görülemez....

        O halde, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m4, TBK m.50 ve 52 ) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat takdiri gerekir. İlk derece mahkemesince davacı kadın yararına maddi tazminata hükmedilmesi isabetli ise de, boşanmaya neden olan olaylarda davalıya atfedilen kusurlu davranışların ağırlığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, evlilik süresi de dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi tazminat azdır. Bu nedenle davacının maddi tazminatın miktarına yönelik istinaf isteminin kabulü ile HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca maddi tazminat konusunda yeniden karar verilerek davacı lehine TMK 174/1 maddesi kapsamında takdiren 50.000 TL maddi tazminatın boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmesi gerekmiştir....

        HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; I-Davacı T1 vekilinin; kadının reddedilen maddi tazminat talebi, kadın lehine hükmedilen manevi tazminat ile müşterek çocuklar için hükmedilen iştirak nafakasının miktarı ve kadının tedbir ve yoksulluk nafakası istemlerine yönelik istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Denizli 5. Aile Mahkemesi'nin 17.11.2021 tarih, 2020/430 esas ve 2021/694 karar sayılı kararının kadının reddedilen maddi tazminat talebi, kadın lehine hükmedilen manevi tazminat ile müşterek çocuklar için hükmedilen iştirak nafakasının miktarı ve kadının tedbir ve yoksulluk nafakası istemleri yönünden KALDIRILMASINA ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b,2. maddesi uyarınca bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine. "Davacı T1'nun maddi ve manevi tazminat (TMK md. 174/1,2) taleplerinin kısmen kabulü ile 35.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın davalı T3 alınarak davacı T1'ya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine.''...

        KARŞI OY YAZISI Boşanma hükmü kurmaya sebebiyet "VERMEMİŞ" vakıalara dayalı olarak kusur belirlemesi yapılıp buna bağlı olarak tazminat (TMK m. 174) ve yoksulluk nafakasına (TMK m. 175) hükmedilmesine TMK hükümleri izin vermemektedir. Değerli çoğunluktan farklı düşünüyoruz....

          eşi ve ölen oğlunun arkasından saygısızca konuştuğunun sübuta erdiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda mahkemenin de kabulünde olduğu üzere tarafların eşit kusurlu olduklarının anlaşılmasına göre, erkeğin tüm, kadının ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....

            Bu husus nazara alınmadan delillerin takdirinde hataya düşülerek kadının daha fazla kusurlu sayılması ve buna bağlı olarak tazminat istekleri ile yoksulluk nafakası talebinin reddedilmesi doğru bulunmamıştır. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı-karşı davacı (kadın) yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....

              UYAP Entegrasyonu