Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma davasında, ilk derece mahkemesince tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı-karşı davacı kadın tarafından kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir....

    Mahkemece, her iki boşanma davasında, bu davaların esasını oluşturan "boşanma" talepleri konusunda ayrı ayrı hüküm kurulması yerinde olmakla birlikte, evlilik birliğinin sarsılması sebebine (TMK m. 166/1) dayalı boşanma davaları için ayrı ayrı kusur belirlenerek, sonucunda boşanma davalarının eki niteliğinde bulunan tazminat talepleri konusunda her bir dava için ayrı ayrı hüküm kurulması doğru olmamıştır. Evlilik birliği sona erinceye kadar, herhangi bir sebeple açılmış boşanma davalarında taraflara yüklenmiş tüm kusurlar, birlikte değerlendirilip, tarafların kusur oranlarının bir kez belirlenmesi ve belirlenen bu orana göre maddi-manevi tazminatlar ile yoksulluk nafakası konularında her bir taraf yönünden bir kez hüküm kurulması gerekir. Tarafların kusurları bölünerek, her bir dava için ayrı kusur belirlemesi yapılıp, fer'i konularda da her bir dava için ayrı hüküm kurmak, Türk Medeni Kanunu' ndaki düzenlemelere (TMK m.4,174/1-2, 175) aykırı düşer....

      Maddesine dayalı boşanma davasının reddine, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 300,00 TL iştirak nafakasına, nafakanın her yıl TEFE-TÜFE oranında artırılmasına, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, taraflar eşit kusurlu olduğundan kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili; kusur tespitine, kadının reddedilen TMK'nın 162. Maddesine dayalı boşanma davasına, iştirak nafakasının miktarına, kadının reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı erkek; vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Dava; pek kötü ve onur kırıcı davranış (TMK md. 162) ile evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenlerine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra Türk Medeni Kanununun 174/1-2 ve 178. maddeleri uyarınca süresinde açılmış maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacının, davalı aleyhine ... 3. Aile Mahkemesinin bu 11/07/2014 tarih ve 2013/1014 esas, 2014/642 karar sayılı kararı ile evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuki sebebine dayalı olarak açtığı boşanma davasında, davalı erkeğin kusurlu kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verildiği ve kararın 16.10.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlığın mahkemenin tavsifine göre TMK mad. 174/2'ye dayalı manevi tazminat olması ve aile mahkemesi tarafından karar verilmesine göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 2.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 2.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 19/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davacı kadın yararına TMK m.174/1-2 koşulları oluşmuştur. O halde, davacı kadın lehine tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusurun ağırlığı ve hakkaniyet ilmesi (TMK m.4, TBK m. 50 ve 52) dikkate alınarak uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı kadının boşanmaya sebep olan olaylarda ağır kusurlu olmadığı ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği de sabit olduğuna göre, davacı kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakasına (TMK m.175) hükmedilmesi gerekirken bu isteğin reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 4-Davacı kadın tarafından 24.10.2014 tarihinde açılan Türk Medeni Kanunu'nun 197. maddesine dayalı bağımsız tedbir nafakası davası, davacı kadın tarafından 26.11.2014 tarihinde açılan boşanma davası ile birleştirilmiştir....

            Somut olaydaki uyuşmazlık; dava dilekçesi, yargılama oturumlarındaki taraf beyanları ve dosya kapsamına göre, kadastrodan önceki tapusuz taşınmazlardaki miras yoluyla zilyetlik hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı 2007-2008 yıllarında tapuya kaydedilen taşınmazlarla ilgili 1991 tarihindeki hukuki sebebe dayalı istekte bulunduğuna ve o tarihte taşınmazlar tapuda kayıtlı bulunmadığına göre, mahkemenin gerekçesinde yazılı bulunan TMK. md. 676-677-678'in bu davada uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu maddeler ancak, tapuya elbirliği mülkiyeti şeklinde kayıtlı bulunan taşınmazlar hakkında uygulanır. Dava tapusuz taşınmazların iptal ve tescil isteğine ilişkin olduğuna göre TMK md . 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunun 14. maddesine dayalı dava olup, taraf delillerinin usule uygun olarak toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hukuki nitelendirme yanlış yapılmak suretiyle yazılı gerekçeyle red kararı verilmesi doğru değildir....

              Dava; fiili ayrılık (TMK md. 166/son) nedenine dayalı boşanma davasına ilişkindir. Davacı erkek vekilinin; kadın yararına hükmedilen manevi tazminata yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Boşanma yüzünden kişilik hakları zarar gören, kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu diğer taraftan uygun bir manevi tazminat isteyebilir (TMK md.174/2). Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olmasının yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması da gerekir (TMK m.174/2). Somut olayda; mahkemece davacı erkeğe kusur olarak yüklenen "müşterek konutu terk etmek" eylemi, kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde görülemez. Bu bakımdan, olayda davalı kadın yararına manevi tazminata (TMK m.174/2) hükmedilmesini gerektiren bir sebep bulunmamaktadır. O halde, davalı kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü doğru değildir....

              (Sebepsiz zenginleşme) hükmünü tartışarak asıl davanın (maddi tazminat yönünden) kabulüne karar vermiştir. Manevi tazminat yönünden ise somut olayı değerlendirerek kişilik haklarının zedelendiğini kabul etmiştir. Yerel mahkeme asıl dava yönünden 73.070,59 TL talebi kabul etmiş, bilirkişi raporundaki mutat hediye miktarı olan 26.033,00 TL'yi kabul etmemiştir. Bu hüküm TMK 122 md. hükmüne uygundur. Yukarıda açıklanan nedenlerle taraflar arasındaki birlikteliğin yasal olarak korunması gereken bir birliktelik olduğu kabul edilerek HMK 33. md. hükmüne göre hakim Türk Hukukunu resen uygulayarak sayın çoğunluğun davacının karar düzeltme taleplerinin reddi yönündeki görüşüne katılmıyoruz. Davacının karar düzeltme talebi kabul edilerek yerel mahkeme kararı asıl dava yönünden de onanması görüşündeyiz. 22/06/2021...

                Maddesi uyarınca kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar için aylık 450,00'şer TL iştirak nafakasına, davacı-karşı davalı kadın yararına 10.000,00 TL maddi ve 8.000,00 TL manevi tazminata, davalı-karşı davacı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir. Davacı-karşı davalı kadın vekili; kusur tespitine, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile iştirak nafakalarının miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı-karşı davacı erkek vekili; kusur tespitine, kadın yararına hükmedilen tazminatlara, erkeğin reddedilen tazminat taleplerine, velayet düzenlemesine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava ve karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ileri istemine ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu