Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk Derece Mahkemesi Kararı Mahkemece, TMK m.1007'de öngörülen bir zarar oluşmadığından davanın reddine ilişkin karar verilmiştir. İleri Sürülen İstinaf Sebepleri İstinaf kanun yoluna davacı tarafından başvurulmuştur. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; Yargıtay ilamıyla dava konusu taşınmazın orman sınırları içinde kaldığının tespit edildiğini, mülkiyetinin devlete ait olduğu belirtilmiş ise de tarafına herhangi bir tazminat ödenmediğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Değerlendirme ve Gerekçe HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353. maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, TMK m.1007'ye dayalı olarak açılmış tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince dava, reddedilmiş, karara karşı davacı istinaf isteminde bulunmuştur....

Asliye Hukuk Mahkemesine açılan 2010/103 Esas 2010/294 Karar sayılı ilamı ile tapusunu iptal edilerek orman vasfı ile Hazine adına tescil edildiğini kararın kesinleştiğini, Yalova ili, Çınarcık ilçesi, Esenköy Köyü, 135 ada,7 parsel taşınmazının tapusu iptal edilmesi nedeniyle uğramış oldukları maddi zararlarının TMK 1007 md.si tgereği tazmini için şimdilik asgari 10.000,00 TL tazminatın tüm hakların saklı kalmak kaydıyla TMK madde 1007 gereği davalı İdare'den tahsiline ve hisselerine göre davacı müvekkillere ödenmesine, tüm yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle : davanın süresinde açılmadığını, zamanaşımı nedeniyle reddini talep ettiklerini, davanın Orman Genel Müdürlüğü'ne yöneltilmesi gerekirken Hazine'ye yöneltilmesi sebebiyle davanın husumet nedeniyle reddinin gerektiğini beyan etmiştir....

Tapunun iptalinden kaynaklanan tazminat davalarının görülebilmesi için tapunun iptaline ilişkin mahkeme kararlarının kesinleşmiş olmasına gerek yoktur. Esasen, tapu kaydının iptaline ilişkin idarece dava açılmadan önce dahi tapu maliklerinin taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan kısmının tapu kaydının iptal edilerek terkini ile tazminat davasını açması da mümkündür. Tapunun iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesi, tapusu iptal edilen kısmın yüzölçümünün ve zararın meydana geldiği tarihin belirlenebilmesi için önemli olup kesinleşmeden önce açılan tazminat davalarında değerlendirme tarihi tazminat davasının açıldığı tarihtir. (Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/3812 E- 2018/7447) Şu halde eldeki dava, dava konusu taşınmazın bir bölümünün iptali ile kıyı kenar olarak terkinine ilişkin Van 4. Asliye Hukuk Mahkemesi 2020/152 Esas dosyasında, TMK 1007....

Değerlendirme ve Gerekçe Dava; tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sonrası uğranılan zararın TMK m.1007 gereğince tazminine ilişkindir. I. TMK m. 1007'den doğan zararlardan Devletin kusursuz sorumluluğu söz konusudur. Buna göre, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir....

Tic.AŞ'ye geçtiğini ve tapu kütüğüne tescilin yapıldığını, dava konusu ipoteklerle ilgili T3 tarafından yasaların emredici hükümlerine uyulmadan tescil işlemlerinin yapıldığını, tüzel kişilik nezdindeki alacak haklarına zarar verildiğini, ipotekler üzerinden gerçekleştirilen işlemlerin 743 sayılı TMK Hükümleri, Tapu Kanunu ve Yönetmelik, Genel ve Tebliğleri uyarınca yolsuz işlem niteliğinde olduğunu belirterek davasının kabulüne, TMK 1007'ye göre oluşan zararının tazmini amacıyla 29.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 39.000,00 TL tazminatın fabrika satışının gerçekleştiği tarih olan 28/05/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilerek kendisine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle zamanaşımı itirazlarının olduğunu belirterek haksız davanın reddini savunmuştur....

1007 maddeye göre açılan bu tazminat davalır HMK 107 maddesine göre değeri belirsiz dava olmayıp ve bu gibi tazminat davalarında 10 yıllık zamanaşımının geçerli olduğunu, sürenin kesinleşme tarihinden itibaren başaldığını belirterek müvekkilleri adına kayıtlı iken 19/03/2009 tarihinde kesinleşen Menderes Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/237 esas 2008/326 karar sayılı 10/04/2008 tarihli tapu iptal tescil kararıyla davalı adına tescil edilen dava konusu İzmir ili, Menderes ilçe,i Özdere köyü 1663 parsel nolu 51.000 m² yüzölçümlü orman vasfıyla davalı hazine adına tescil edilen arsa vasıflı taşınmazın tapu iptali ve tecil kararı kesinleşme tarihi olan 19/03/209 tarihi itibariyle harca mahsus değer için öncelikle delil tespiti suretiyle değerinin ve niteliğinin vasfının tespitine ve TMK madde 1007 gereğince tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle değeri belirsiz alacak davası sayılmak üzere ve fazlaya ilşikn hakları saklı kalmak üzere şimdilik 25.000,00 TL nin tapu iptali ve tecil kararı kesinleşme...

Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı Maliye Hazinesi'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir....

Hukuk Dairesince onanarak 4.11.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmış olup, tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak, birbirini takip eden sıralı işlemler olup, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalardan TMK.'nun 1007. maddesi anlamında Devlet sorumludur. Hal böyle olunca, devletin kusursuz sorumluluğundan kaynaklanan bir zararın oluştuğu ve kadastro işleminden kaynaklanan bu sorumluluğun da TMK.'nun 1007. maddesi kapsamında tazmini gerektiği muhakkak olup davalı Hazine hakkında açılan davanın kısmen kabulü ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Dava konusu tazminat isteminin dayanağı olan Sultanbeyli 1....

    bir maddi hata olduğunu, 6300.00 m2 den 3159.99 m2 ye düşürüldüğünü, bunun sonucunda mülkiyet hakkında 3140.01 m2 lik azalma meydana geldiğini, zararın hazine tarafından tazmin edilmesi gerektiğini belirterek müvekkilinin uğradığı mülkiyet hakkındaki 3140.01 m2 lik zarardan TMK nın 1007.maddesi uyarınca hazinenin sorumlu olduğunu şimdilik 5000 TL maddi tazminat bedelinin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi üzerinden hesaplanacak faizi ile müvekkiline ödenmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sahte vekaletnameye dayalı olarak tapuda yapılan satış nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı Hazine vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, sahte vekaletnameye dayalı olarak tapuda yapılan satış nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı yasal gerekçelere göre davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 4721 sayılı TMK.'...

      UYAP Entegrasyonu