İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece dava aşamasında ilke olarak aldırılan 22.02.2019 tarihli Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu Raporu'nda yapılan incelemede; raporda ilgili Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği'ne göre Meslek Kazanma Gücünde Azalmaya oranının %0, tıbbi iyileşme süresinin 6 ( altı ) ay olarak tespiti yapıldığını, söz konusu 22.02.2019 tarihli rapora karşı yazılı itirazlarının yerel mahkemece reddedilerek mevcut maluliyet raporu doğrultusunda tazminat hesaplaması yaptırılarak karar verildiğini, ancak müvekkilin maluliyetinin tespiti için Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği değil, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin baz alınması gerektiğini, zira kaza tarihi 25.02.2014 olup ilgili tarihte yürürlükte bulunan mevzuatın uygulanması gerektiğini, dava konusu trafik kazasının 25.02.2014 tarihinde meydana gelmiş...
Üst Kurulu'ndan oy birliği ile alınan rapor ile davacının sürekli maluliyet oranının %4,2 oranında tespit edildiği , Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin uygulamaları doğrultusunda Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının 09/11/2015 tarihli kararı ile %2,1 olarak belirlenen maluliyet oranına itiraz üzerine Yüksek Sağlık Kurumlundan rapor alınması gerekirken dosyanın ATK 3.ihtisas dairesine gönderildiği gibi davalı tarafça maluliyet oranının tespiti amacıyla Bakırköy 18. İş Mahkemesi'nde açılan 2019/159E sayılı tespit davasında verilen kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33....
Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin 03.08.2018 tarihli Engelli Sağlık Kurulu Raporuna göre %65 olduğunu, (Raporun geçerlilik süresinin 1 yıl olduğunun tespit edildiğini) SGK İzmir Kurum Sağlık Kurulu'nun 19.10.2018 tarihli sağlık kurulu kararında kazalının sürekli iş göremezlik derecesinin (meslekten kazanma gücü kaybı oranı) %38 olduğunu (03.08.2020 tarihinde kontrol muayenesi gerektiğini) belirttiğini, her iki rapordaki maluliyet oranının gerçeği yansıtmadığını, davacının çalışmasını gerçekten engeller oranda maluliyeti bulunmadığını, maluliyeti varsa bile bu oranın söz konusu kurumlar tarafından tespit olunan orandan çok daha az olduğunu, ...'in maluliyet oranının tespiti hususunda Giresun İş Mahkemesinin 2017/196 Esas sayılı dosyasında yapılacak olan maddi tazminat hesabında da maluliyet oranının belirlenmesine ihtiyaç olduğunu belirterek davalı ...'in maluliyet oranının tespit edilmesini talep etmiştir. II....
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, Mayıs/2012 tarihinde iş kazası geçiren davacının Kuruma müracaat ederek maluliyet oranının tespiti talebinde bulunduğu, müracaat üzerine Kurum sağlık kurulunca malülliyet oranının % 13,1 oranında belirlendiği, karara karşı itiraz üzerine YSK'ca düzenlenen raporda, yine davacının malülülyet oranının % 13,1 oranında olduğuna karar verildiği, bunun üzerine davacı tarafından açılan tazminat davasında , davacının maluliyetinin tespiti için Adli Tıp 3. İhtisas Kuruluna gönderildiği, Adli Tıp Kurulunca düzenlenen raporda davacının % 37,2 oranında malül olduğunun belirtildiği ve giderek Adli Tıp İkinci Üst Kuruldan alınan rapordada yine davacının % 37,2 oranında malül olduğuna karar verildiği görülmektedir. Somut olayda, birbirini doğrulayan Adli Tıp Kurumu Üçünçü İhtisas ve Üst Kurul raporları dikkate alınarak verilen karar yerinde olmuştur....
belirtildiği, kusur oranı açığa kavuşmakla bu kez tüm dosyanın kaza tarihinde geçerli olan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre maluliyet oranının tespiti için----- sevk edildiği, düzenlenen --- raporda özetle; davacı ---- tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzde sıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği, başka birisinin geçici ve sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığının belirtildiği, davacının dava dilekçesiyle eldeki dosyada sürekli maluliyet tazminatı ile birlikte geçici ve sürekli bakıcı tazminatı talep ettiği, oysa alınan maluliyet raporunda davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığı, geçici ve sürekli bakıcıya da ihtiyacının bulunmadığının rapor edildiği mahkememizce anlaşılmış, dosyada alınan tüm bilirkişi raporları gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun olup, kaza tarihinde geçerli olan yönetmelik hükümlerine göre maluliyeti tespit eden maluliyet raporu ve kusur raporu...
Davacı tazminat talebini söz konusu kazaya bağlı maluliyet oranındaki artış sebebine dayandırmıştır. ----sonra kesin maluliyetinin belirlenebileceği, bu tarihten sonra kazaya bağlı gelişen ve değişen durum olmayacağının tespit edildiği, ----- raporunun davacının maluliyetinin kesin olarak tespit edileceği tarihten sonra alındığı, bu raporun --- geçerek kesinleştiği, ------- sonrasında kazaya bağlı gelişen ve değişen durum olmadığının belirlendiği dolayısıyla bu tarihten sonra davacıda meydana gelen maluliyet artışının davacı tarafından ispat edilemediği kanaati ile davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur. --- geçerek kesinleşmesi ve yeni ve gelişen bir durum olmaması sebebiyle --- maluliyet tespiti de artan maluliyet tespiti içermediğinden ilgili raporun maluliyet tespitine ilişkin kısımları hükme esas alınmamıştır....
Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği eki sadece % 60 oranındaki maluliyeti belirlemek için düzenlenmiş olduğundan, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor alınması gerekmektedir. İtiraz Hakem Heyetince; davacının maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden olay tarihinde yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine uygun rapor alınarak, davacının kaza nedeniyle uğradığı çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak (usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle) sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir....
İhtisas Kurulundan alınan 23.05.2011 tarihli raporda maluliyetin %19,2 olduğunun, tedavinin devam ettiğinin, iyileşme süresinin 24.04.2000 tarihinden itibaren dokuz ay uzayabileceğinin ve bu süre içerisinde %100 malul sayılması gerektiğinin, her ne kadar Kurum tarafından maluliyet oranı %29,2 olarak tespit edilmiş ise de kalçada tespit edilen hareket kısıtlılığı zamanla ortadan kalktığı için maluliyet oranları arasında çelişki bulunmadığının belirtildiği, maluliyet oranlarının farklılığı nedeniyle açılan maluliyet oranının tespiti davasında maluliyet oranının %19,2 olduğunun kesinleştiği, Kurum tarafından belirlenen %29,2 maluliyet oranına göre davacıya peşin sermaye değerli gelir bağlandığı, maluliyet oranının tespiti davasında alınan Adli Tıp Kurumu 3....
Somut olayda, uyuşmazlık hakem heyetince Dokuz Eylül Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı Sağlık Kurulu raporunda belirlenen %21,2 maluliyet oranı hükme esas alınmış ancak maluliyet oranı tespit edilirken hangi yönetmeliğin esas alındığı raporda belirtilmemiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Maluliyet oranının tespiti açısından kaza tarihi itibari ile yürürlükteki Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine uygun şekilde usulüne uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla, önceki raporun da irdelendiği yeni bir rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Mahkemece, maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti ve işçide oluşan meslekte kazanma gücü kaybı oranı, hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında davacının kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından ve maluliyet oranında indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu ve maluliyet oranı mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır....