"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TENKİS Taraflar arasında görülen tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; KARAR- Dava, tenkis isteğine ilişkindir.Davacı, 2003 yılında ölen eşi ...’in babası olan ve 1980 yılında ölen mirasbırakan ...’nin, dava konusu 394, 447, 448, 458, 482, 667, 713, 743, 747, 759, 785, 814, 815, 839, 843, 852 parsel sayılı taşınmazları, 26.08.1968 tarihinde şartsız ve bedelsiz olarak davalı oğluna bağış yoluyla temlik ettiğini, bu suretle eşi ...’in saklı payının ihlal edildiğini ve eşinden dolayı gelecek miras hakkının ortadan kaldırıldığını ileri sürerek mirasbırakan ...’ın tasarrufunun iptaline karar verilmesini istemiş; 21.09.2015 tarihli dilekçesiyle ve 02.10.2015 tarihli duruşmada, isteğin tenkis olduğunu açıklamıştır.Davalı...
O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca sür'atle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir. Somut olaya, gelince davalıların tercih haklarını 08.03.2011 tarihinde bedel ödeme olarak kullandıkları, kararın ise 26.06.2013 tarihinde verildiği, ödenecek tenkis bedelinin 4721 sayılı TMK'nun 564/2. maddesi gereğince taşınmazların karar tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerektiği oysaki mahkemece tercih tarihi esas alınarak değer belirlendiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS -KARAR- Dava, tenkis isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca ve 04.02.2010 tarih 3.sayılı Başkanlar Kurulu kararı gereğince 04.02.2010 tarihinden itibaren tenkis davalarının temyiz incelemesi Yüksek 16.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 01.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; vasiyetnamenin iptali ve tenkis talebine ilişkin olup, mahkemece bozma sonrası tenkis talebi bakımından hüküm kurulmuş ve davalı tarafından karar tenkis bakımından temyiz konusu yapılmıştır.Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine 08/05/2018 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava; vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkin olup, mahkemece vasiyetnamenin iptali isteminin reddine, tenkis isteminin kabulüne dair verilen hüküm davalı tarafça tenkis istemine hasren temiyz edilmiştir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 1.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 1.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 07.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca süratle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir. Somut olayda mirasbırakanın tüm malvarlığını vasiyet yolu ile davalılara bıraktığı gözetilerek tenkise karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki, mahkemece re’sen yapılan tenkis hesabında, terekenin mirasbırakanın ölüm tarihi itibari ile belirlendiği ancak; sabit tenkis oranı belirlenmeden, davalı taşınmazların sabit tenkis oranına göre bölünüp bölünmeyeceği araştırılmadan, taksimin mümkün olmaması durumunda davalılara tercih hakkı kullandırılmadan karar verilmesi isabetsizdir....
ile torunları olup, saklı pay oranları da farklı olduğu halde aynı miktarda tenkis alacakları olduğu belirlenip, sonuç olarak davalılar aleyhine toplamda fazla miktar tenkis bedeli hükmedilmesi de doğru bulunmamıştır....
O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca süratle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir. Ne var ki mahkemece, tenkis hesabının doğru yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Şöyle ki; aktif terekeye dahil edilen 171 parsel sayılı taşınmazın ölüm tarihinde mirasbırakan adına kayıtlı olmadığı, mirasbırakanın sağlığında sağlararası tasarruf ile anılan taşınmazı çocuklarına satış yoluyla temlik ettiği, öte yandan 151, 118 ve 180 parsel sayılı taşınmazlar hakkında davacı tarafından açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davaların kabul edilerek kesinleştiği ve davacının anılan taşınmazlar yönünden miras payına kavuştuğu gözetilerek tenkis hesabının yapılması gerekirken, hatalı tenkis raporuna dayanılarak sonuca gidilmiş olması doğru değildir....
Mahkemece; iddiaların kanıtlanamadığı gerekçesiyle tapu iptal ve tescil talebinin reddine, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda tenkis talebinin kabulüne karar verilmiş olup, taraflarca yasal süre içinde verilen temyiz dilekçelerinde tapu iptal ve tescil talebi yönünden karar temyiz edilmediğinden, yalnız tenkis hükmüne yönelik olarak temyiz gerekçeleri ileri sürüldüğünden temyiz incelemesi yalnız tenkis hükmüne ilişkin olarak yapılmıştır. Mirasbırakan .. 30.10.1997 tarihinde ölünceye kadar bakım akti ile yaptığı temlikin davacıların saklı paylarını ihlal kastı ile gerçekleştirdiği saptanmak suretiyle tenkise karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine. Ne var ki, mahkemece tenkis hesabı yönünden yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye elverişli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur....
Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (SABİT TENKİS ORANI) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olamayacağı (MK.564) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. Böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan davalının tercihinin kullanması söz konusu olamaz. Daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmaz....